MUĞLA’nın Yatağan İlçesi’nde, geçen 1 Aralık’ta “Dershaneye gidiyoruz” diyerek evden çıkan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 3’ü Mesleki Teknik Eğitim Merkezi (METEM) öğrencisi 4 genç kızın bulunması için jandarma ve polis 6 ayrı özel ekip oluşturdu.

 

Arkadaşlarına, “Evden kaçıp, manken olacağız” dedikleri ileri sürülen dört kız öğrencinin Muğla il sınırları içinde olduğu tespit eden güvenlik güçleri, çalışmaları bu yönde yoğunlaştırdı.

 

Yatağan METEM öğrencisi H.M. (Hayal Marçal) (14), M.Y. (Mine Yılmaz) (17), M.Ç.’nin (Melike Çalışkan) (16) ve arkadaşları A.Y. (Aygül Yağbasan) (17) geçen 1 Aralık’ta dershaneye gitmek üzere evlerinden çıktı. Dört genç kızın akşam evlerine dönmemeleri üzerine merak eden aileleri, gidebileceği yerlere bakmalarına rağmen kendilerine ulaşamadı. Dört genç kızın da telefonlarının kapalı olması üzerine yakınları Yatağan İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği ve savcılığa kayıp başvurusunda bulundu. Harakete geçen polis, kızların buluşup, en son ilçedeki bir mağazadan bavul ve çeşitli giyecek alırken, görüldüğünü belirledi. Polis, ortalıktan kaybolan 4 kızın fotoğraflarını tüm emniyet birimlerine dağıtarak, bulunmaları için çalışma başlattı. Muğla İl Jandarma Komutanlığı ile Muğla İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dört kızın başlarına bir şey gelmeden bulunması için 6 ayrı özel ekip oluşturdu. Özel ekipler, Marmaris, Fethiye Bodrum gibi tatil yörelerindeki bar, disko ve eğlence mekanlarında, kızların bulunması için çalışma başlattı. Güvenlik güçleri, yaptıkları çalışmalar neticesinde dört kızın Muğla il sınırları içerisinde olduğunu tespit ederken, bulunmaları için çalışmaların yoğunlaştırıldığı bildirdi.

Yatağan Kaymakamı Hasan Tanrıseven ise emniyet güçlerinin olayın üzerinde titizlikle durduğunu belirtip, “Kızlar, kaçırılmaktan çok kendi rızalarıyla ortadan kaybolmuş. Konu ile ilgili çok fazla bir şey söylemek doğru olmaz” dedi.

AİLELERİN MERAKLI BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR

8 gündür çocuklarından haber alamayan ailelerin meraklı bekleyişi ise sürüyor. Kayıp kızlardın babaları, bu sabah Yatağan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, gelişme olup olmadığı ve çalışmalar hakkında bilgi aldı.

H.M.’nin babası Tevfik Marçal (41), bir kızı daha olduğunu belirterek, “Bugüne kadar kızlarımın her isteğini mümkün olduğunca yerine getirmeye çalıştım. Kendilerine herhangi bir kötü davranışım da olmadı. Evden kaçmasını gerektirecek bir durum yok. Bu kızların, birbirlerinin akıllarına uyup, macera yaşamak için evden kaçtıklarını düşürüyoruz. Ancak, başlarına bir şey gelmesi en büyük korkumuz. Arkadaşlarının iddia ettiği gibi mankenlik için kaçtıklarını ise sanmıyorum. Gözümüze uyku girmiyor. Kızım ve beraberindeki üç arkadaşını bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi.

Melike Çalışkan'ın TIR şoförü babası İsrafil Çalışkan (44) Türkiye'nin dört bir yanında kızı ve arkadaşlarını aradıklarını belirterek, “Tek isteğimiz bir an önce çocuklarımıza kavuşmak” dedi. 

M.Y.’nin babası Hüseyin Yılmaz (41) ise kızı ve birlikte kaçtığı arkadaşlarının iyi ve kötüyü tam olarak ayırt edemeyecek yaşta olduklarına dikkati çekip, “Art niyetli kişilerin eline düşmelerinden korkuyoruz. Kızım eğer, bizi, feryadımızı duyuyorsa, lütfen evine dönsün. Onu çok seviyoruz. Korkmasına gerek yok, kaldığımız yerden yaşantımıza devam edelim” diyerek, çağrıda bulundu.

 

“HAYAT YAZAR SEN OYNARSIN”

 

Ortadan kaybolan kızlardan H.Y.’nin sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki sayfasına, son olarak, “Suskun sanıyorlar beni, değilim... Anlaşılmadığım ve anlamadığım bir dünyada kelimelere küsüm sadece. Yalnız sanıyor beni, değilim. Kimsenin kalabalığı olmadım ve kimseyi de kalabalık edemem bundan sonra dünyamda. Bu da benim tercihim... Güvensiz sanıyorlar beni, değilim. Sadece kendi içimde kendime göre bir dengem var ve bir daha kırılırsam toparlanamama endişesi taşıyor yüreğim. Bu yüzden şimdilik sadece kendime güveniyorum. Anlamakta zorlandığım bir dünyada, anlaşılmayı zaten beklemiyorum...Kısacası, Ben böyle iyiyim...:)) Hayat yazar, sen oynarsın. Bir insan gelir, her dediğine kanarsın, canını istese vermeye hazırsındır. Sonra gider, ardından sadece bakarsın. Bir zaman sonra ağlamaya başlarsın, susmayı denersin ama başaramazsın. Sonhra bakarsın haline acırsın, “Kime yanmışım' diye yanarsın. Hayat bu ya dönse yine kanarsın çünkü, “Sevdin sen, unutamazsın. ölümüne üzer seni dayanırsın' Neden mi? Çünkü, hayat yazar, sen oynarsın...” yazdığı görüldü.