Kocasını aşığına öldürttü
Hayat onun için ailesi demekti. En büyük hayali ise iki çocuğunu okutmaktı. 45 yaşına gelmiş, görücü usulüyle evlendiği eşi Şemsi’den başka gözü hiç kimseyi görmemişti. 41 yaşındaki Şemsi ise yaşadıkları mütevazi hayatın kıymetini biliyor, her anne gibi
Yayınlanma:
Hayat onun için ailesi demekti. En büyük hayali ise iki çocuğunu okutmaktı. 45 yaşına gelmiş, görücü usulüyle evlendiği eşi Şemsi’den başka gözü hiç kimseyi görmemişti. 41 yaşındaki Şemsi ise yaşadıkları mütevazi hayatın kıymetini biliyor, her anne gibi gününün büyük bölümünü çocuklarıyla geçiriyordu. Zaman zaman yaşanan maddi sıkıntılardan bunalsa da 17 yıldır sürdürdüğü evliliğe sahip çıkıyordu. Ta ki yıllarca mahallelerinde bakkallık yapan Nizamettin Adalan’a aşık olana kadar…
Eşini işe gönderip bakkala koşuyordu
2007 yılının kış aylarında başlamıştı Şemsi ve kendisinden 5 yaş küçük Nizamettin’in aşkı. Günlük ihtiyaçları için sık sık gittiği bakkalla önce uzun uzun sohbet etmeye başlamış, bir süre sonra gönlünü Nizamettin’e kaptırmıştı Şemsi. Artık kocası işe gittiğinde iki çocuğunu okula gönderiyor ve hemen bakkalın yolunu tutuyordu. Her geçen gün eşinden ve çocuklarından daha fazla uzaklaşan Şemsi, Nizamettin’le yaşadığı yasak aşka kendini daha da kaptırıyordu. Nizamettin ise Şemsi’yle olan ilişkisini mahalle yaşayanlarının öğrenmesinden tedirgin oluyor ancak ne kalbine ne de aklına “dur” diyemiyordu.
Boşanmadı, kaçmadı
Aylar süren ilişki artık içinden çıkılmaz hale gelmiş, Nizamettin, Şemsi’nin eşinden boşanarak kendisiyle evlenmesi için baskılarını artırıyordu. Şemsi ise eşinin tepkisinden çok, kendi ailesinin ona vereceği tepkiden korkarak boşanmaya yanaşmıyordu. Bakkalın, “Herkesi ve herşeyi geride bırak, benimle kaç” teklifine ise Şemsi, “Bu yaştan sonra kaçmak olur mu? Gelinlik genç kız mıyım ben?” diyerek yanıt veriyordu.
Şemsi yasak aşkıyla ilişkisine devam ederken 17 yıllık eşine adeta hayatının rolünü oynuyordu. İhanetin en masum tarafı olan Bekir, herşeyden habersiz sık sık bakkala giden eşinden en ufak şüphe duymuyordu. O sadece yuvası için gelecek planları yapıyordu.
Şeytani plan
Aylar süren yasak aşk artık içinden çıkılmaz hale gelmiş, Şemsi’nin eşine olan sevgisi ve bağlılığı tamamen bitmişti. Nizamettin’le 23 Ekim 2007’de gizli buluşan Şemsi, artık eşi Bekir’den kurtulmak istediğini açık açık söylemeye başlamıştı. “Peki ama nasıl?” sorusunu düşünen Nizamettin ise, Şemsi’nin imalı konuşmalarına bir türlü anlam veremiyordu. Kafasında yaptığı sinsi planı yasak aşkına anlatmakta güçlük çeken kadın fısıltıyla, “Anla işte anla” diyordu. Bir süre sonra Nizamettin, Şemsi’ye, “Ne yapacağız? Kocanı mı öldüreceğiz?” diye sorunca kadın “Evet” diyerek, Bekir’in sonunu hazırlıyordu. Şemsi’nin hazırladığı şeytani plana göre, Bekir’i Nizamettin öldürecek ve boş bir araziye gömecekti. Ardından Şemsi, karakola giderek kocası için kayıp başvurusu yapacaktı. Nizamettin aklındaki birçok soru işaretine rağmen teklifi kabul etti.
5 Eylül 2007’de artık cinayetin işlenmesi için her türlü plan tamamlanmış, Nizamettin kendine ruhsatsız bir tabanca bulmuştu. Bekir o sabah erken saatte işe gitmek üzere evden çıkmış, eşinin ihanetinin kurbanı olacağından habersizdi. Gece saat 23.00 olmasına rağmen Bekir işlerinin yoğunluğu nedeniyle eve gelememişti. Bunun üzerine Şemsi eşini arayarak, 12 yaşındaki çocuklarının eve gelmediğini ve kaybolduğunu söyledi. Bunun üzerine Bekir panik halinde işi bırakar evine doğru koşmaya başladı. Kapıda onu bekleyen Nizamettin, “Çocuğun kayboldu. Saatlerdir arıyoruz. Son olarak 2-3 kilometre uzaktaki boş arazide gömüşler. Bende araba var gidip bakalım” dedi.
Çocuğunun evde uyuduğundan habersiz, tereddüt etmeden eşinin aşığının arabasına binen Bekir, teleşlı halde karısı Şemsi’yi arıyor, çocuğunun eve dönüp dönmediğini soruyordu. Ancak Şemsi, olumsuz yanıt verip kocasını daha da meraklandırıyordu. Birkaç dakika sonra karanlık boş bir araziye gelen Bekir arabadan inerek, yıllardır tanıdığı mahalle bakkalıyla çevrede çocuğunu aramaya başlıyordu. Çalılıklara doğru seslenen baba, evladının sesini duymak isterken, Nizamettin, belinden tabancayı çıkararak, aşığının kocasına 7 kez ateş ediyordu. Yere yığılan Bekir, son nefesini verirken ardı ardına “Niye?” diye soruyordu. Katili kurbanının gözlerine bakıyor ama hiç cevap vermiyordu. Birkaç dakika sona Bekir’in öldüğünü anlayan Nizamettin, bir yandan aşığıyla arasında hiçbir engelin kalmadığını düşünüyor, diğer yandan yakalanmamak için telaşlı bir halde mermi kovanlarını topluyordu. Bu sırada yolda geçen arabaların kendisini gördüğünü düşünen Nizamettin, panik halinde cesedi boş arazide bırakarak olay yerinden kaçıyordu. Eve döndüğünde Şemsi’yi arayan Nizamettin, cinayeti işlediğini ve kimsenin şüphelenmemesi için bir süre görüşmemeleri gerektiğini söylüyordu. Buna rağmen en büyük sorun cesedin toprağa gömülememesi olmuştu. İki sevgili telefonda tartışmış Şemsi, Nizamettin’den yeniden olay yerine gitmesini ve cesedi gömmesini istiyor, aşığı ise yakalanma korkusuyla bu teklife sıcak bakmıyordu.
Dedektifler günlerce bilgi topladı
Sabah olduğunda Bekir’in cesedini boş arazide bulan çevrede yaşayanlar durumu polise bildiriyor, kısa süre sonra olay yerine gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu dedektifleri cesedi incelemeye alıyordu. Cinayetle ilgili görgü tanığının olmaması ve çevrede herhangi bir delil bulunmaması olayı daha da içinden çıkılmaz hale getiriyordu. Dedektifler cesedin kimliğinin belirlenmesi üzerine bilgisine başvurduğu Şemsi’nin çelişkili ifadelerinden şüpheleniyor ancak herhangi bir delil bulunamadığı için kadını suçlayamıyordu. Mahallede yaşayan yüzlerce kişiyle görüşen dedektifler, bazı mahalle sakinlerinin Şemsi’nin sık sık bakkal Nizamettin’le görüştüğünü anlatıyor, Bekir’in hiçbir düşmanı olmadığı bilgilerine ulaşıyordu. Bunun üzerine savcılık kararıyla şüpheli haline gelen iki aşığın telefonlarını incelemeye alıyordu. Yapılan incelemelerde, ikilinin yüzlerce kez telefonla konuştukları, olay günü de yine birbirlerini sık sık aradıkları belirleniyordu. Önce yasak aşk uğruna katil olan Nizamettin ardından, eşini öldürten Şemsi gözaltına alındı.
Cinayeti birlikte planladık
İki aşık ifadelerinde cinayeti işlediklerini kabul ediyor, ancak birbirlerini suçluyorlardı. Nizamettin, mahkemede Şemsi’yi çok sevdiğini, 6 ay süren bebaberliklerinin ardından cinayeti birlikte planladıklarını kabul ederken, şunları söylüyordu:
“Önce eşini boşamasını istedim. Kabul etmedi. Daha sonra birlikte kaçmayı teklif ettim. ‘Bu yaştan sonra ne kaçması’ dedi. Tek çaremiz Bekir’den kurtulmaktı. Planı o yaptı cinayeti ben işledim. Kimsenin bizden şüphelenmeyeceğini düşünüyorduk. Pişmanım.”
Şemsi ise cinayeti Nizamettin’in baskılarıyla planladığını belirtiyor ve ifadesinde şöyle konuşuyordu:
“Bir ay gece gündüz cinayeti planladık. Herşey istediğimiz gibi gitti. En önemli sorunumuz cesedin gömülmemesiydi. Ceset bulununca yakalanacağımızı anladık ve görüşmeyi bıraktık. Çok pişmanım.”
Bir yıl süren yargılamanın ardından, mahkeme iki aşığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.