Lütfen beni yıkama!

Teksaslı Scott Wade, 'Tozların Efendisi' olmuş. Arabaların tozlu arka camlarını sanat eserine çeviren Wade, unvanı hak ediyor .Arabanızın tozlu arka camından harikalar yaratılabileceği aklınıza gelir miydi? Teksaslı Scott Wade’in tozlara adeta hükmederek

Lütfen beni yıkama!

Teksaslı Scott Wade, 'Tozların Efendisi' olmuş. Arabaların tozlu arka camlarını sanat eserine çeviren Wade, unvanı hak ediyor .

Arabanızın tozlu arka camından harikalar yaratılabileceği aklınıza gelir miydi? Teksaslı Scott Wade’in tozlara adeta hükmederek yarattığı sanat eserleri göreni hayrete düşürüyor. Da Vinci’den Van Gogh’a, ustaların yapıtlarını araba camlarındaki tozu kullanarak kusursuz bir şekilde çizen Wade, hayal gücünü de arkasına alıp mucizeler yaratıyor. İnsanın merakına mucip oluyor, böyle bir şey nereden gelir akla? Herkesin kalıcı olmaya çalıştığı bir dünyada tozlarla harikalar yaratmak nasıl birinin fikridir... Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen ‘Tozların Efendisi’ Scott Wade ile Kirli Araba Sanatı üzerine konuştuk.

Arabaların arka camlarındaki tozları kullanarak birer sanat eseri ortaya çıkarıyorsunuz. Bu işe nasıl başladınız?
Çocukluğumdan beri ne zaman kirli cam görsem bir şeyler çizmek gelirdi içimden, bu isteğe karşı koyamazdım. 20 yıl boyunca kirli bir yolun yakınında yaşadım, arabalarımız hep kirlenirdi. Bu da beni bu işi yapmaya itti. Yaşadığım yerde kirli arabaların bulunması sayesinde her zaman uğraşacak bir tuvalim oldu. Benim için hediye gibiydi.

Çalışmalarınızda bazen ustaların başyapıtlarını, bazen de kendi yarattığınız komik figürlerin olduğu resimleri görüyoruz. İçeriği nasıl belirliyorsunuz? Yaptığım işlerin içeriği çok önemli değil aslında. Sadece bu işle uğraşarak, neler yapılabileceğini göstermek istiyorum. Bu işi güzel yapmak, gölgeyi vermek, detaylar önemli.

İnternet sitenizde doğanın resimleriniz üzerinde oluşturduğu değişimden hoşlanıyor gibi bahsediyorsunuz. Bundan biraz söz edebilir misiniz? Doğa da bu sanat formunun mutlak bir parçası. Rüzgar, sis, çiğ, bunların hepsinin yaptıklarım üzerindeki etkilerini, yarattığı değişiklikleri izlemeyi seviyorum. Sabah yağan çiğle eserimde oluşan çizgiler, yağmurun resim üzerinde yarattığı kontrast... Yaptığım işin doğaya dönmesi heyecan verici.

Eserlerinizin yok olacağını bildiğiniz halde bu işin sizi cezbeden yanı ne?
Her sanat dalı gibi benim sanatım da değişken, aslında bu değişkenlik üzerine kurulu. İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsunuz, her yer mimari sanat eserleriyle dolu. Ve sizler de görüyorsunuz ki zamanla eserler de eskiyor. Bu değişkenlik benim sanatımın özü. Kumla uğraşmayı çok seviyorum. Kumla uğraşırken çizdiğin şeklin gölgesi arabaya vuruyor ve ışığın düşmesiyle güzel şekiller beliriyor.
Kumla uğraşmak öyle bir şey ki bu işte hataya hiç yer yok. Sileceğin tek bir kum tanesi her şeyi mahvedebilir, bu yüzden bu işi çok ciddiye almalısın. Ama kaybolup gideceği için de hiç ciddiye almamalısın aslında.

Sanata olan bu yaklaşımınıza bakınca insan anı yaşamayı başaran biri olduğunuzu düşünüyor. Öyle misiniz?
Anı yaşamak aslında kolay bir şey değil ama bu sanat benim anda yaşamamı sağlıyor bazen. Bana bu konuda yardım ediyor. Hayatın anlardan ibaret olduğunu hatırlatıyor. Mesela bir eserim yok olduğunda ilk önce anlık bir acı duyuyorum ama sonra “Olsun, yenisini yaparım” diye düşünüyorum. Her şey değişiyor, hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor. Şu an burada olandan keyif almamız lazım.

Daha önce birçok sanat dalı ile ilgilenmişsiniz. Öne çıkan neden Kirli Araba Sanatı oldu?
Evet, sanatın her dalıyla uğraştım. Heykel, boyama, illüstrasyon... Belki bunlardan herhangi birine çok bağlı olmamam Kirli Araba Sanatı’na yönelmemi sağladı. Kirli Araba Sanatı hepsinin bir birleşimi gibi.
Yeni bir sanat formu oluşturmuş oldunuz. Başkalarının da bu sanatla ilgilenmesini ister miydiniz?
Başka insanlara ilham olursam, başka insanların bu işle uğraştığını görürsem elbette çok mutlu olurum. Mesela arkadaşım Ricco bu konuda çok iyi, ama bunu yapan çok da fazla kişiye rastlamadım. Benden iyi olmadıkça hoşuma gider! (Gülüyor)

Arabanızın gittiği her yerde çizimlerinizi yapabiliyorsunuz. Sokaktaki insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Nereye gidersem gideyim insanlar buna bayılıyor. Kirli araba genelde kötü bilinir, ne zaman kirli araba görülse yıkama ihtiyacı duyulur. Bunu eğlenceli bir şeye çevirmek herkesi şaşırtıyor, insanlar “Vay be” diyor.

Sanatçıların çoğu yaptıkları eserlerle ölümsüzleşmek ister. Siz zıt bir şey yapıyorsunuz. Egonuz epey az olmalı...
Tabii ki egom var. Yaptığım işin diğer insanları etkilemesini, ilerde yaptıklarımla hatırlanmayı isterim ama dünyada çok daha önemli şeyler var. Mutlu olacak çok şey var.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler