Modacıya Trabzon'dan e-posta
İpekçi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nın (DTSO) Sosyal Destek Programı (SODES) çerçevesinde onaylanan Silk Puşi Projesine tasarım desteği vermek üzere geldiği Diyarbakır'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu proje için teklif geldiğinde hiç düşü
İpekçi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nın (DTSO) Sosyal Destek Programı (SODES) çerçevesinde onaylanan Silk Puşi Projesine tasarım desteği vermek üzere geldiği Diyarbakır'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu proje için teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettiğini söyledi.
Özellikle kadın istihdamını, kadının ekonomik yaşama katılımını çok önemsediğini belirten İpekçi, kadının çalışma ile kimliğine kavuştuğuna inandığını kaydetti. Kadın istihdamı odaklı projeye de bu nedenle sıcak baktığını ifade eden İpekçi, Mardin'de de Çok Amaçlı Toplum Merkezi'ndeki (ÇATOM) kadınlara tasarım desteği vereceğini ve ÇATOM'un işbirliğiyle Cemil İpekçi Tasarım Okulu açacaklarını bildirdi.
İpekçi, aynı okulu Diyarbakır'da da DTSO desteğiyle açacaklarını, bunun için eski bir Diyarbakır evini restore edeceklerini ifade ederek, öğrencilerin yetenek sınavının ardından okula alınacağını kaydetti.
Öğrencilerin yanı sıra okulda kadınlara tasarım, kalıp, işleme, desen gibi konularda eğitim vereceklerini, yeteneği olanların yeteneklerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratacaklarını anlatan İpekçi, şunları söyledi:
Kadınlar daha sonra bu işten para da kazanacaklar. 2 yıl önce Mardin'de ÇATOM'da bunu başlatmıştık. Bir masa örtüsü yapmıştım. 2 bin tane hemen satılmıştı. Ondan sonra kadınlara 2 giysi yaptım. 2 bin 500 daha sattılar. 40 kadın bundan para kazandılar. Ürünler Cemil İpekçi markasıyla çıkıyor, ancak üreten kadının da ismi yer alıyor. Bu çalışma kadına güven de sağlıyor. 4 bin 500 parçayı bir yıl içinde satmış olduk. Şimdi Mardin'de Cemil İpekçi Tasarım Okulu hayata geçiyor. Diyarbakır'da öyle olacak. Okullarda yaklaşık 100 öğrenci eğitim alacak. Diyarbakır'daki okulu Eylül ayında açacağız. 6 aylık kurslar halinde olacak. Restore edilecek evde dikiş, nakış odası olacak. Ayrıca bu restore edilen evinin yanında DTSO bir ev daha alacak. Burayı poşu dokuma atölyesi haline getireceğiz ki modeller orada çıksın. Kadınların ürettiklerini belirli butiklerde ve dışarıya pazarlayacağız.
Bizim ülkemizde Türkiye denildiğinde sadece İstanbul, ardından Antalya akla geliyor. Sanki başka şehirler yoktur. Oralarda kimseler yaşamaz. Oradan yetenekler çıkmaz yada çıkacaksa o insanların mecburen İstanbul'a gelmesi gerekiyor ki bu imkanı yakalayabilsinler. Herkesin İstanbul'a gelme olanağı yok. O zaman bizim gibi insanların belli zamanlarını da doldurmuşlarsa bilgilerimizi aktarmanız gerekiyor.
KENDİ KÜLTÜRÜNDEN BESLENMEK
İpekçi, yıllardır atölyesinde genç yeteneklere ücretsiz ders verdiğini, şuan asistanlığını yaptığı iki kişinin kendi öğrencileri arasından çıktığını ifade ederek, açacakları okullarla da bunu hedeflediğini anlattı.
Ağrı, Van, Hakkari, Trabzon ve umulmadık köylerden tasarımcı olmak isteyen gençlerden çok sayıda elektronik posta veya çalışmalarını anlatan dosya aldığını aktaran İpekçi, şöyle konuştu:
Bu çocukların eğitim düzeylerine baktığınızda ilkokul mezunu bile değiller, fakat çok yetenekliler. Biz bu okullarla bu gençlere bu fırsatı sunacağız. Benim savunduğum, köklerinize sahip çıkmazsanız, vazodaki bir çiçek gibi olursunuz, çabuk ölürsünüz. Onun için kökleriniz ne kadar derine inerse siz de o kadar güçlü olursunuz. Giysi tasarımında da öyle. Ben yurt dışından aldığım ödülleri kendi kültürümüzü kendi toprağımızı yansıttığım için aldım ve Cemil İpekçi oldum. Eğer ben Batı'yı taklit etseydim, bu gün bir İpekçi olmazdım. Anadolu'yu, Doğu'yu, Güneydoğu Anadolu'nun kültürünü gelerek giderek, araştırarak, görerek ve alarak Cemil İpekçi oldum. Kullandığım desenlerden giysilerime kadar Osmanlının bu topraklar üzerindeki kültüründen esinlendim. Diyarbakırlı kim bilir kaç tane genç vardır ki Diyarbakır'ın ruhunu kültürünü, anlamını yaşıyor. Bu yeteneklerine fırsat veriyoruz. Yeni tasarımcılar keşfedeceğiz. Muhakkak güzel bir şey çıkacak. Türk tasarımcılar misyonuna hayatımı adadığımı düşünüyorum. 40 yılımı bunun için verdim. Vermeye de devam edeceğim.
İPEK POŞU KOLEKSİYONU TARİHİ İÇKALE'DE
İpekçi, DTSO'nun projesi kapsamında Diyarbakır'ın ipek Poşu'sundan yapacağı 60 parçalık koleksiyonu İstanbul'daki Atölyesi'nde hazırlayacağını, ilk defileyi İstanbul'da gerçekleştireceğini ifade ederek, Eylül ayında da aynı koleksiyonu tarihi İçkale'de tanıtacaklarını bildirdi.
Koleksiyonda ayrıca kente özgü takı da tasarlayacağını anlatan Cemil İpekçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
Koleksiyonda Anadolu toprakları figürü kullanacağım. Her ürün İpekçi imzasıyla çıkacak. Buralardan yeni Cemil İpek'çiler çıkacağına inanıyorum. Bu topraklardaki insanların kendilerine öz güvenleri çok olmalı. Çünkü kaç bin yıllık topraklar üzerinde yaşıyorlar. Gen kodlarında o kadar çok sanat ve tarih yazıyor ki. Yeterki siz o gen kodlarını harekete geçirin. Yeter ki bunu açığa çıkaralım. Eminim ki hem takıda, giyside kumaşta söz sahibi olacaklar. Diyarbakır bence bir marka. Ancak bence kendi güzel yüzünü gösteremiyor. İnsanlar yeterince bu kenti tanımıyor. Tüm bu çalışmalarımızın tanıtıma da katkı yapacağına inanıyorum.