Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde ikamet eden öğretmen M.S.D., geçen ekim ayında yeni doğmuş bebeğini evde yalnız bırakarak 9 gün süreyle ailesinin yaşadığı Hatay’a gitmişti. Geri döndüğünde bebeğinin cansız bedeniyle karşılaşan M.S.D. bebeği hastaneye götürünce durum ortaya çıkmıştı.

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilen yargılamada tanıklar dinlenilmeye devam edildi. Bu arada çocuğun babası T.A.’nın Adana’da avukatı aracılığıyla ifade verdiği, M.S.D.’nin hamile olduğunu kendisinden sakladığını ve baba olduğunu DNA testiyle öğrendiğini söyleyerek zanlıdan şikayetçi olduğu öğrenildi.

“HAMİLELİĞİNDEN HABERİM YOKTU”

Adana’da görev yapan polis memuru T.A., ifadesinde sanık ile internette tanışıp samimiyet kurduklarını, niyetinin ciddi olduğunu göstermek için S.M.D’yi ailesiyle tanıştırdığını söyledi. Sanığın isteğiyle cinsel ilişkiye girdiklerini söyleyen T.A., S.M.D.’nin hamileliğinden ya da doğumundan haberi olmadığını, durumu yapılan testle öğrendiğini söyledi. Mağdur edildiğini belirten baba T.A., şikayetçi oldu. T.A., evlenmelerine taraflar arasındaki kültür farkları nedeniyle ailesinin karşı çıktığını, bunu da sanık S.M.D.’ye söylediğini dile getirdi.

T.A.’nın ifadesine itirazda bulunan S.M.D.’nin avukatı Av. Murat Yaman, “Hamilelikten haberi olmadığı doğru değil. Müvekkilimin ifadelerine göre, T.A. birçok kez Gölcük’e geldi ama hamileliği anladığında telefonlara çıkmadı. Kardeşi de müvekkilimi tehdit etti” şeklinde konuştu. Yaman, “Bir baba olarak çocuğuna sahip çıkmadı” diyerek tarafın katılma talebinin reddedilmesini istedi.

S.M.D. ise Adana’da 2 hafta kaldığını belirterek, “T.A.’ya birçok kez evlilik dışı çocuk sahibi olmak istemediğimi söyledim ama buna rağmen isteğim dışında birkaç kez ilişkiye girdik” diye konuştu. S.M.D., T.A.’nın ailesinin kendisine çok iyi davrandığını, ailesi tarafından kendisine hediyeler verildiğini de söyledi. Tatil dönüşünde T.A.’nın kendisine karşı tavırlarının değiştiğini dile getiren S.M.D., hamile olduğunu Gölcük’e gelen T.A.’nın yüzüne karşı söylediğini dile getirdi.

“İKİ KEZ BAKTIM”

Tanıkların dinlemesiyle devam eden duruşmada, S.M.D’nin kuaförü Nurhayat Şahin’in ifadesi alındı. Sanığı işi nedeniyle uzun süredir tanıdığını söyleyen Şahin, “Bebekten, doğumdan bir süre sonra haberim oldu. İki kez bakmamı istedi, ben de kabul ettim. Sık sık saçını boyatmaya gelirdi. Karnında şişlik vardı ama hastalıktan olduğunu söylemişti. Hamile olduğunu hiç düşünmedim” diye konuştu.

S.M.D.’nin Aile Hekimi Dr. Nesrin Çetinay ise, “Hamilelikten haberim yoktu. Bir gün Gölcük Devlet Hastanesi’nden bebeğin aşı fişi geldi. Böyle bir bebek kaydımız olmadığı için hemşire bana tanıyıp tanımadığımı sordu. Tanıdığımı belirttim ve telefondan aradık. Ulaşamadık ve hemşireyle birlikte evine gittik. Orada da olmayınca komşularına sorduk. Yalnız yaşadığını öğrenince kapıya not yazıp gittik” dedi. Ardından yaptığı araştırmalarla S.M.D.’nin cep telefonu numarasına ulaştığını belirten Çetinay, 1 Ekim’de bebeği getirmesi konusunda anlaştıklarını söyledi. Sanığın 1 Ekim’de sağlık ocağına gelmediğini ifade eden Çetinay, “2 Ekim’de tek başına geldi. Bebeğe özel hastanede baktırdığını söyledi. Ertesi gün de bebeğiyle birlikte geldi" dedi. Sanığa bebeği bir de ertesi hafta salı günü getirmesini istediğini belirten Çetinay, “Salı günü getirmedi. Çarşamba ve perşembe günleri aradım ama ulaşamadım. Cuma günü sanık beni arayıp bebeği kontroller için üniversite hastanesine götürdüğünü, sağlığı iyi olduğu için getirmediğini söyledi. Ben de bayramdan sonra mutlaka getirmesini istedim” dedi.

Bebeğe Hepatit B aşısı yaptığını belirten Çetinay, “İlk aşısı hastanede yapılmış. Ben ikinci aşıyı yaptım” dedi.

“BASİT BİR ANTİDEPRESAN YAZDIM”

Sanık S.M.D.’ın boşandığı zamanlarda moralinin bozuk olduğunu vurgulayan Çetinay, “O zamanlar tek doz olarak basit bir antidepresan ilaç yazmıştım. Başka da yazmadım” ifadelerini kullandı.

Mayıs ayında da sanığın soğuk algınlığı şikayetiyle geldiğini dile getiren Çetinay, “Antibiyotik yazıp gönderdim. Daha sonra bebeğiyle geldiğinde, ’Niye hamile olduğunu söylemedin?’ diye sorduğumda ben de bilmiyordum dedi” ifadelerini kullandı.

İfadelerin ardından sanık müdafii Av. Murat Yaman, tanık Ayşe Bilgin’in ifadesinin alınmasını ve o durumdaki bir bebeğin 7-8 gün yaşayıp yaşayamayacağı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenmesini talep etti. Tüm delillerin toplandığını, sanığın müdahale edeceği bir delil kalmadığını ve psikolojisinin iyi olmadığını belirten avukat, “Cezaevi koşullarında psikolojisi daha da kötü olur. Yurt dışına çıkış yasağı ya da ev hapsiyle olsa bile tahliyesini talep ediyoruz. Müvekkilim, bebeğin böbrek hastalığı ile ilgilenmiş, ağız mikropları dahi için bile ilaç almıştır. Ayrıca evinde de görüldüğü gibi bebeğe birçok hazırlık yapmıştır. Müvekkilim, zor bir hamilelik döneminden sonra bebeği için elinden geleni yapmıştır” dedi.

10 HAZİRAN’A ERTELENDİ

Duruşma sonunda mahkeme, sanık müdafii Av. Murat Yaman’ın adli tıp raporuna ilişkin itirazı için süre verilmesine, mevcut raporlarla hüküm verilmesi mümkün olduğu için başka bir rapora gerek olmadığına, tanık Ayşe Bilgin’in adresinin araştırılıp, yargı çevresi içinde olması halinde zorla getirilip ifadesinin alınmasına, yargı çevresi dışında ise bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak ifadesinin istenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca cumhuriyet savcısının mütalaasını hazırlaması konusunun kendisine tebliğ edilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Haziran gününe erteledi.