Zeka özürlü Yasemin K., Ankara’da annesi ve babası ile birlikte yaşıyordu. Babasının yıllarca tecavüzüne uğradı. 2005’te babasının tecavüzü sonucu hamile kalınca olay ortaya çıktı. Babası yargılandı ve cezaevine girdi.

 

Olaydan sonra annesiyle yalnız kalan kıza, ablası ve eniştesi Mesut Ş. “sahip” çıktı. Anne ve kızın beraber yaşadığı eve sürekli gelen abla ve enişte, geçimelerine de katkı sağlıyordu. Ancak bu kez kıza enişte tecavüz etmeye başladı. 2 yıl boyunca bu tecavüz sürdü. Enişte bununla da kalmadı. Yurtdışında yaşayan arkadaşı Feramuz Ş.’yi de eve getirdi. Feramuz Ş. de kıza tecavüz etti. 

 

 

Genç kız, bu tecavüzler sonucunda yine hamile kaldı. Anne Samiye K.’nın şikâyeti üzerine 2010 yılında enişte hakkında cinsel saldırı suçundan dava açıldı. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi enişteyi 8 yıl hapse mahkûm etti. Tecavüzün sürekli olması nedeniyle ceza 10 yıla çıktı. Mahkeme daha sonra cezada takdiri indirime gitti. “Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini” göz önüne alarak cezayı 8 yıl 4 aya indirdi. 

 

 

Enişte kararı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, mağdurenin tecavüz nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini belirterek, kararı bozdu. Mahkeme, mağdurenin orta derecede zekâ geriliğinin tespit edildiğini, mağdurenin olayın anlam ve sonuçlarını idrak edemeyecek düzeyde olduğunu belirterek, rapor alınmasına karşı çıktı. 

 

 

Mahkemenin kararında direnmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşındı. Genel kurul tecavüz davasını 26 Aralık’ta görüştü. Mağdureye Adli Tıp raporu alınmasına karar verdi. Zekâ geriliği nedeniyle babası ile eniştesinin tecavüzünün anlam ve sonuçlarını idrak edemeyen kız, bu nedenle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının anlaşılması için Adli Tıp Kurumu’na gidecek. Alacağı rapora göre, eniştenin cezası yeniden belirlenecek.