Ordu Üniversitesi tarafından "Çocuk İstismarı ve İhlalleri" konulu çalıştay düzenlendi.

Atik Otel'de düzenlenen çalıştaya ODÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, Prof. Dr. Ayşe Yalın, Sait Kapıcıoğlu, Ufuk Beyazoğlu, Tolga Dağlı, Figen Şahin Dağlı, Bahadır Er, Avukat Hatice Kaynak, AK Parti İlçe Başkanı Arif Ergün, CHP İlçe Başkanı Ali Yalçın, öğretim görevlileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

"ÇOCUK İSTİSMARI AİLELERİN CİDDİ BİR YARASI"

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından açılış konuşması yapan ODÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, çalıştayın amacı hakkında bilgiler vererek, "Çocuk istismarı dendiğinde aslında bu ailelerin ciddi bir yarası. Belki teknik ve görsel imkanlarla bu yaralar gün yüzüne çıktı. Yüzyıllardır aslında sosyal hayatın içinde olan, özellikle kapalı toplumlarda hepimizin belki bildiği duyduğu, aileler içerisinde yaşanan ama içinde de kalmış uygulamalar. Hakikaten çok üzücü vakalarla karşılaşıyoruz. Bu çalıştayın amacı, toplumda yaşanan bu olayları acaba biz nasıl rehabilite edebiliriz, nasıl düzenlerizi sağlamak. Kapalı toplumlarda bu işler aile içinde kalabiliyor. Esas buna ulaşmamız lazım. Bu konuda Ayşe Yalın hocamızdan çok beklentilerimiz var. Kendisi yıllardır bu işin içerisinde. Tabi merkezimizin kurulmasıyla beraber Esra hocamız hakikaten bu işi yoğun olmasına rağmen üstlendi ve bir ekip oluştu. Belki kurumlar arası çok ciddi projelerde üreteceğiz. Bu şekilde de toplumun yarasına ne kadar parmak basabiliriz? Sırf bunun için gelmiş olanlara çok teşekkür ederim" dedi.

"BU KONUDA HERKES BEN NE YAPACAĞIM DİYE DÜŞÜNMELİ"

Prof. Dr. Ayşe yalının moderatörlüğünü yürüttüğü çalıştayda sunum yapan Prof. Dr. Tolga Dağlı konuşmasında, istismarların yakın akrabalar tarafından yapıldığını belirterek, "Bu konuda herkes ben ne yapacağım diye düşünmeli. Konu hepimizi ilgilendiriyor, herkesin içinde olması gereken bir şey. Çocuğa şiddet hangi şartlarda olursa olsun hayatta kabul edilebilecek bir şey değil. Sadece bizim ülkemizde olan bir şey değil bu. İlk başta inkar ediliyor "bizde böyle bir şey olmaz, bizim şehrimizde böyle şey olmaz" diye. Biz bu ilk aşamayı geçtik. Çocuğun cinsel istismarı fiziksel, ruhsal, sosyal, kültürel, ahlaki ve hukuki boyutları olan çok geniş ve kapsamlı bir olaydır. Bu olgunun erken tanınması ve ele alınması, istismarın durdurulması, kısa ve uzun dönemde olumsuz etkilerinin azaltılması oldukça önemlidir. Herkesi kapsayan bir olaydır ve güçsüzlere yapılır yani çocuk ve bayanlara yöneliktir. Bu istismarlar ise en çok yakın çevre olan baba, kardeş, yakın akrabalardan kaynaklanmaktadır" diye konuştu.

"İSTERSEK ÇOK İYİ NOKTALARA GELEBİLİRİZ"

Yaptıkları çalışmalarla Eskişehir'de başarılı olduklarını ve eğer istenirse Ordu'da da başarılı olunabileceğini ifade eden Tolga Dağlı, "Ordu'da ne yapmalıyız diye düşünmemiz lazım. Bunun 3 ayağı var. Önce olmasın diye düşünelim bunun için çaba gösterelim. Kadının dışlarsak ve onu toplumda eşit görmüyorsak bunu başarmamız mümkün değil. Ben bu programı duyunca koşa koşa geldim. Eskişehir'de başarılı olduk bu konuda. İstemekle çok iyi noktaya gelebiliriz. Toplum temelli araştırmalar yapmalıyız. Risk ve önleyici faktörleri belirlemeliyiz örneğin kişide uyuşturucu var mı gibi. Sonrasında önleme için eylem yapmamız gerekir. Bu tüm toplum olabilir, kişiye özgü olabilir. 3 büyük sektör var. Sağlık, hukuk ve sosyal hizmet kurumları. Bu sektörler birlikte ve koordineli çalışmalı. Bu koordine olmadığında, en basit örnekle cinsel istismara maruz kalan kişi 16 kez aynı mağduriyeti anlatmak zorunda kalabiliyor" şeklinde konuştu.

ÇOMEK ARTIK ODÜ'DE VAR

Prof. Dr. Tolga Dağlı ayrıca, Çocuk Koruma Merkezi'nin (ÇOMEK) Ordu Üniversitesi bünyesinde de kurulduğunu söyleyerek, "Herkesin bir görevi vardır, peki üniversiteler ne yapabilir? Bu kurumlar çocuk koruma alanında öncülük görevi üstlenip toplumda konuya ilişkin bilinç ve duyarlılığı geliştirebilir, eğitim, araştırma ve hizmet etkinliklerinde bulunabilir. Bununla birlikte Üniversite Çocuk Koruma Merkezleri oluşturulabilir. Bu merkezde örneğin tıp fakültesi, diş hekimliği gibi birimler ortak çalışabilir. Burada olan bazı hocalarımız var, onlar Gazi Üniversitesi'nde bunu kurmuşlar. Şimdi 10 üniversitede var, Ordu Üniversitesi de buna eklendi" şeklinde konuştu.