UŞAK’ta, Afganistan, İran ve Suriye’den gelen, sayıları 500’ü bulan sığınmacılar, zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Sığınmacılardan 300’e yakını kiraladıkları evlerde ve çeşitli özel yurtlarda kendi imkanlarıyla yaşamını sürdürürken, diğer 200'ü, 2009 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından statik ve deprem analizi inceleme raporu düzenlenerek kullanılması son derece riskli ve yıkılması zorunlu olan eski Uşak Üniversitesi Meslek Yüksekokulu binasına yerleştirildi. 

 

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Afganistan, İran ve Suriye’den gelen sığınmacıların kaldıkları yerleri inceledi, onların sorunlarını dinledi. Bir Afgan kadın, kucağında çocuğuyla CHP'li Yılmaz'ın yanına gelip, "Banyo, çocuğuma süt ve bize yemek yok" diyerek tepkisini dile getirdi. 

 

Uşak’ta yaşayan sığınmacıların geçici statüsünden kalıcı statüsüne geçtiklerini savunan Yılmaz, "BM’nin bu insanlara yardımcı olması lazım. Ama benim gördüğüm kadarıyla sahiplenmiş durumda değil. Valilik, emniyet güçlerimiz ve hayırsever vatandaşlarımız bu tür insanlara yardımcı olmaya çalışıyor. Göçmenler belli yerlerde öbeklendikleri için BM güvenlikli olarak belirlediği bizim gibi Denizli ve Kütahya gibi illere dağıtmış, ama hukuki statüleri belirlenmiş değil. Bunların barındırılmaları, eğitimleri ve sağlık sorunları için merkezi idareden herhangi bir şekilde ödenek de gönderilmiş değil" dedi.

 

TÜRKİYE YOLGEÇEN HANI OLDU

 

Bu kişilerin Uşak’ta barınmaları, sağlık sorunları, çocuklarının eğitimi ve iş konularının gündeme gelmesi gerektiğini belirten Yılmaz, göçmenlerin sorunlarına çözüm gelmeyecekse, BM’nin bu insanlara sahip çıkarak, sosyal yardımları verebilecek başka yerlere götürmesi gerektiğini ifade etti. 

 

Yılmaz, "Hükümetimizin de bu insanların durumu, hukuki statüsü, Birleşmiş Milletler düzeyinde de nasıl bir çalışma yürütüleceği konusunda biraz daha ciddi ve sıkı çalışması lazım. Türkiye, yolgeçen hanı gibi oldu. Sınırlardan geçen insanlar bir yerlerde kalıyorlar ama ne bu insanların güvenliği, ne bir sosyal konuları hiçbir şekilde irdelenebilmiş durumda değil ve yardımcı olunamıyor. Benim gördüğüm kadarıyla bir de şehrin güvenliği var. Eğer bu insanları sosyal, barınma, sağlık ve okul yönleriyle bir güvence altına almazsanız ve yardımcı olmazsanız bu konu diğer iller ve Uşak içinde bir sorun olacak. Uşak içinde bir güvenlik sorunu yaşanacak" diye konuştu.

 

"BURADA YAŞANMASINI İSTEMİYORUZ"

 

Suriye kamplarının bulunduğu yerlerde bazı olumsuz konular duyduklarını belirten Yılmaz, "Hatay ve civarındaki illerde yaşanan olumsuzlukların burada yaşanmasını istemiyoruz. Yani bu insanlar buraya göçmen olarak geldilerse, bu devlet Birleşmiş Milletler ile devreye girerek ciddi anlamda bu insanları sahiplenmeli ya da sahiplenebilecekleri yerlere gitmeleri konusunda çaba sarf edebilmelidir. Bizim bir yandan içimiz yanıyor çoluk çocuk bir sürü insanı görünce. Ankara’ya gittiğimde Bakanlık ve Birleşmiş Milletler yetkilileri ile bu konuyu görüşeceğim" dedi.

 

SUÇA İTİLİYORLAR

 

Uşak’ta yaşayan göçmenlerin ciddi anlamda barınma sorunları bulunduğunu anlatan Yılmaz, "Banyoları yok, sağlık durumları halledilmiş durumda değil, yasal olarak ikametgah sahibi değiller, çocukları eğitimden yararlanmıyor ve gençler herhangi bir işe yönlendirilemiyor. Sonuç olarak suça yakın bir ortam sağlanmış oluyor. Yani bu insanlar olanak sağlanmadığı sürece bu şeylere yönelebilir" dedi.