Soğuk havada yüz felcine dikkat!
Artan kar yağışıyla birlikte soğuk havanın da etkili olması, hastalıklardan korunmanın yollarını gündeme getirirken, uzmanlar ise alınması gereken önlemleri anlattı.Tüm yurdu saran soğuk havanın da etkili olması, "hastalıklardan nasıl korunulabilir? " sor
Artan kar yağışıyla birlikte soğuk havanın da etkili olması, hastalıklardan korunmanın yollarını gündeme getirirken, uzmanlar ise alınması gereken önlemleri anlattı.
Tüm yurdu saran soğuk havanın da etkili olması, "hastalıklardan nasıl korunulabilir? " sorusunun cevabını arattı. Kar yağışının yoğun olduğu bu günlerde hastalıklardan korunmak için alınması gereken önlemler aslında çok basit. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Duraksoy, alınacak önlemler sayesinde hiç hasta olunmayacağı gibi, hastalıkların çok hafif şekillerde atlatılmasının da mümkün olduğunu söyledi.
Duraksoy, "Etrafımızda herkes sık sık hastalanırken biz hiç hastalanmaya biliriz veya çok hafif atlatabiliriz. Bu tamamen bağışıklığımızı desteklememizle ilişkilidir. İyi uyku düzenini mutlaka sağlamalıyız. Düzenli egzersizi yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Şekeri hayatımızdan çıkartmalıyız. Bol balık tam mevsimi olduğu için ve vücudumuza omega 3 yüklemek için tüketmeliyiz. D vitamini düzeyimizi ölçtürüp takviye almalıyız. Portakal, greyfurt, limon, mandalina yeşil biber gibi C vitamin içeriği yüksek gıdaları tüketmeli , zencefil, zerdeçalı ve soğuk sıkım çörekotu yağını hayatımızdan eksik etmemeliyiz." dedi.
SOĞUK HAVA, YÜZ FELCİ RİSKİ ARTIYOR
Ülkü Duraksoy, soğuk havalarda yürürken en korkulan risklerden birisinin de "Bell bell paralizisi" denilen yüz felci olduğuna dikkat çekere, şunları söyledi; "Soğuk havalarda yürümek yüz felci riskini de arttırıyor. Aslında bu durum iyi tedavi edilirse tamamen geçici bir durumdur. Erken tanı ve erken müdahale önemlidir. Tedavide kortizon tedavisi ve vitamin destekleri kullanılmalıdır. Korunmada ise yine bağışıklık sistemimizin sağlam tutulması ve İmmün Check-Up’larımızın düzenli yapılması önemlidir. Yüzümüzü direk soğuğa maruz bırakmamak da yine en önemli korunma yoludur. Soğuk algınlığı ile karşılaşan hastalarımız asla kendi kafalarına göre antibiyotik alıp başlamamalıdır. Toplumumuzda sıklıkla yapılan en önemli hata budur. Bu konuda hekim olarak bizlerin de antibiyotik kullanımında çok temkinli olmamız gereklidir. Mutlaka test yapılmalıdır. Teste göre gerekirse antibiyotik başlanabilir. Yüzde 90 üst solunum yolu enfeksiyonları viraldir ve kendiliğinden basit önlemlerle geçer. İyileşme sürecinde Beta-Glukan, C vitamini takviyesi almak, kişilerin besinleri ve istirahatleri dışında yapabilecekleri en güzel yan desteklerdir. Bunların dozajlarını hekimlerine danışabilirler."