TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyeleri çeşitli incelemeler ve ziyaretlerde bulunmak üzere Trabzon'a geldi.

AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, AK Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, AK Parti Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal'dan oluşan komisyon üyeleri, beraberlerinde Komisyon Uzmanları Gökalp İzmir, Ayşegül Fazlıoğlu ile birlikte ilk olarak Trabzon Toplum Merkezi Müdürlüğü'nde kadınlara yönelik yapılan projeleri inceleyerek kadınlarla sohbet ettiler.

AK Parti Ağır Milletvekili Fatma Salman Kotan, burada yaptığı konuşmada, “Ankara’daki çalışmalar dışında Türkiye’nin farklı illerine gidip buralarda kadınlarla, STÖ, Üniversite, kamu kurumlarıyla yaşayan, gören, bilen ve işin teorisi ve pratiğinde olan herkesle bu konuyu tekrar Türkiye’nin gündemine taşıyıp insanların bilgi sahibi olmasını sağlayıp bununla ilgili raporlamaları yaptıktan sonra yasama görevine kadar taşıyan bir süreci gerçekleştirmek için komisyon oluşturduk. Komisyonun konusu, erkek çocuğu cinsiyetinden dolayı kadın üzerinde oluşturulan psikolojik şiddet, başlık parası ve geleneksel evlilikler. Erkek çocuk isteme ve geleneksel evlilikler daha çok ön plana çıkan konularımız. Bunu özellikle Karadeniz ya da Trabzon ekseninde götürmüyoruz. Herkesle görüşme amacımız var. Bugün Trabzon Toplum Merkezi’ni ziyaret ettik. Buradaki hem kurslar hem de kadınlarla birebir görüşmelerimiz oldu. Sayın Valimize, Müdürümüze, vekillerimize ve bakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Trabzon’da çok güzel bir faaliyet başlatmışlar. Bu faaliyet özellikle kadının istihdamı, bilinçlenmesi, haklarının öğretilmesi ve artık toplumda bir birey olması olgusunun kadına ve topluma öğretilmesi konusu çok önemli. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Kadınlar artık kendilerini aşmış, birey olarak kendilerin ifade edebilen, toplumun sorunlarını, kadın sorunlarını algılayabilen çözüm üretebilen bir noktaya geldi, bu da beni çok umutlandırdı. Artık olayların ne olduğunu, nerden kimden kaynaklandığını bilip bunun üçerine çözüm üretebilen insanlar noktasına geldi. Bizler kanun çıkartıyoruz ama o kanunların uygulanması bazen yıllar alıyor bazen hiç gerçekleşmiyor. Önce toplumsal bilincin gelişmesi gerekiyor. Bireylerin olaylara bakışı değişmesi gerekiyor, onu gördük" dedi.

Kotan, cocuk cinsiyetini belirleyen, kadın değil erkek olduğunu dikkat çekerek "Çocuk cinsiyetini belirleyen erkek, kadın değil. Toplumda herkesin bunu bilmesini istiyorum. Çünkü hala erkeklerimiz kadının cinsiyeti belirlediğini düşünüp kadının üzeride farklı psikolojik baskı geliştiriliyor. Bu eş, komşusu, çevresi, aşireti, köylüsü yada öyle bir bilinç oluşturulmuş ki kadın bunu bilinç altında kendi kendisine bir gün sorgulama noktasına gelip kendisi erkek çocuk istiyor. Şu bir bilimsel gerçek ki; zeka anneden, çocuğun cinsiyeti babadan gelir. Bunu herkesin bilmesi gerektiği kanısındayım. Geleneksel evliliklerin, erkek çocuk isteğinin hala yaygın olduğu Türkiye’de bir gerçek" diye konuştu.

“KADIN AYAKLARININ ÜZERİNDE DURMAK İSTİYOR”

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman da yapıkları izlenimlerde kadınların güçlenmek istediklerini belirterek iş ve eğitim istediklerini söyledi. Kadının artık ayakları üzerine durmak istediğini kaydeden Arıtman, “Bu bir alan çalışması, kadınlarla birebir görüşerekten, onların sorunlarına ve beklentilerini almaya çalıştık. Genel tespitimiz şu doğrultuda, kadınlarımız güçlenmek istiyor, eğitim istiyor, iş imkanı istiyor. Bir meslek öğrenmeyi o mesleği yapabilmeyi üretebilmeyi para kazanmayı istiyor. Bize çok açık ve net kendi ayaklarının üzerinde durabilmeyi istediklerini açıkça söylediler. Bir kadın dedi ki, ‘Şu mum yapmayı öğrenerek eşime ve çocuklarıma tüketici olmadığımı, üretici olduğumu ve olabileceğini göstermek istiyorum’ dedi. İşin özü bu, kadınların beklentisi çok güzel. Haklarını da öğrenmişler ama onlar sonuca yönelik beklentileri var. Bir şeyler öğrenmek, yapabilmek, üretebilmek yani çalışabilmek istiyorlar. Eğitim ve çalışmak en çok talep ettikleri hak. O zaman devlet olarak da hükümet olarak da kadın istihdamı en önemli çalışma alanımız olmalıdır. Hedef bu olmalıdır diye düşünüyorum. Zaten kadın eğitimli olursa ve kadın çalışırsa bu ülkemizde yaşadığımız ağır toplumsal cinsiyet eğitimsizliği ve ayrımcılık ortadan kalkacaktır. Onun getirdiği sorunlar, erkek baskıları, geleneksel ve erken evlilik gibi kadını güçsüzleştirme kadının ikinciliğini ağırlaştıran tüm sorun alanları da bu toplumun yaşamından çıkacaktır” şeklinde konuştu.

Kadın-erkek eşitsizliği anlamında Türkiye’nin ne durumda olduğu yönündeki soruya Canan Arıtman “Uluslararası raporlar var. En son ve en geçerli olan rapor, Dünya Ekonomik Forumu’nun raporudur. Bu raporda ne yazık ki ülkemiz 134 ülke arasında 126. sıradadır. Yani listenin sonlarındadır, her sene geriye gitmektedir. Son beş yıl içerisinde Türkiye 21 sıra geriye gitti. Giderek artan, derinleşen ve ağırlaşan bir cinsiyet ayrımcılığı var ülkemizde. Bunun nedeni de kadınımızın güçsüzleşmesidir. Kadının güçlenme alanları eğitim, sağlık, iş yaşamına, siyasete ve karar mekanizmalarında yer almadır. Kadınlar bu göstergelerde ne yazık ki listelerin sonunda kötü durumda. Onun için de cinsiyet ayrımcılığı giderek artıyor. Ülkemizde yasal eşitsizlik yok, kadın erkek yasalarımız karşısında eşittir ama önemli olan bu eşitlik yaşama geçmemektedir. Çağdaş demokrasilerin hedefi fiili eşitliği, sonuç eşitliğini sağlamaktır. Ülkemizde olmayan ve kadınlarımızın sorunu da bu noktadadır. Yasalarda eşitlik var ama yaşamda o eşitlik yok. O eşitliği sağlamak kadını güçlendirirsek zaten Türkiye güçlü bir ülke olur. Kadını güçlü ülkeler güçlü ülkeler olur. Eğer ülkemizin güçlü olmasını istiyorsak kadınlarımızı güçlendireceğiz” ifadelerini kullandı.