Trabzon'da Anıt Ağaç düzenlemesi!
Tarihe tanıklık eden anıt ağaçların korunması amacıyla Trabzon'da yapılan birçok yolda düzenlemeye gidildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Turna, anıt ağaçların yaş, çap ve boy itib
Yayınlanma:
Tarihe tanıklık eden anıt ağaçların korunması amacıyla Trabzon'da yapılan birçok yolda düzenlemeye gidildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Turna, anıt ağaçların yaş, çap ve boy itibarıyla kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan, yörenin kültür ve tarihinde özel yeri bulunan ağaçlar olduğunu söyledi.
Anıt ağaçların gelecek kuşaklar açısından da önemine işaret eden Turna, bu ağaçların geldikleri yüzyıllar içerisinde pek çok tarihsel olaya tanıklık eden doğanın kültürel mirası olduğunu ifade etti.
Turna, anıt ağaçların bu özellerinden dolayı korunması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok eskiden bir alanda kalmış ağaçlar, daha sonra yol güzergahı içerisinde kalması nedeniyle yolu ikiye bölebiliyor. Yolu ikiye bölen ağaçların, birtakım özellikleri olmalı ki yerinde kalsınlar. Özellikleri olan bazı ağaçlar vardır ki bunların alandan uzaklaştırılması istenmez. Bilimsel olarak da doğru değildir. Bunlara biz anıt ağaç diyoruz. Anıt ağaçlar, yol güzergahını değiştirebilir veya yolu ikiye bölerek çift şeritli geçiş ya da ağaçlar sabit tutularak yolun kaydırılması ile tek yönlü geçiş sağlayabilir. Anıt ağaçlar yolu ortadan bölmesi nedeniyle, 'yolu ikiye bölen ağaçlar' olarak da ifade edilebilir. Bu kavram literatürümüze de girmiştir."
Anıt ağaçların yol güzergahında kalması için tür, yaş, tepe tacı gibi bir takım özelliklerinin olması gerektiğini anlatan Turna, "Doğaseverler tarafından bakıldığı zaman yol güzergahında kalan ağaçlar, hiçbir zaman kesilmez diye bir kavram ortaya çıkmamalıdır. Bu ağaçlara yolun ve ağacın önemi diye iki türlü bakılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"ANIT AĞAÇLAR BİZİM TARİHİ KALINTILARIMIZ, ESERLERİMİZDİR"
Turna, anıt ağaçların yetişmesinin uzun yıllar aldığını da dile getirerek, "Anıt ağaçlar bizim tarihi kalıntılarımız, eserlerimizdir. O nedenle bu ağaçların mutlaka bakımının yapılması ve korunması gerekiyor. 400 ile 500 yıllık bir ağaç, 400 yılın iklim koşullarına, doğa şartlarına dayanabilmiş ve bu hale gelmiştir. Bu zaman içerisinde de bütün zararlılara karşı direnç gösterebilmiştir. Bunların yaşatılması gerekiyor" dedi.
Türkiye'de anıt ağaçların korunmasına yönelik güzel örneklerin olduğunu da işaret eden Turna, şunları kaydetti:
"Atatürk'ün Yalova'daki konutu, tarihi çınardan dolayı sabit tutularak, binanın yeri değiştirilmiştir. Trabzon'da anıt niteliğindeki yaşlı çınar nedeniyle, Değirmendere liman güzergahı tanjant bağlantısında yol kaydırılarak çınar ortada kalmıştır. Kentte yine tarihi yerler başta olmak üzere, örneğin Köşk Huzurevi önünde, Boztepe'de, Erdoğdu Yolu üzerinde, Trabzon Lisesi'nin bahçesinde bu ağaçlar korunmuştur ve bazı yerlerde yolu ikiye bölmüştür. Bunun çok sayıda örnekleri var."
Turna, yol güzergahında dünyanın pek çok yerinde doğanın öncelikli olduğuna da dikkati çekerek, "Şehir ve karayolları planlayıcıları, yol güzergahını belirlerken çevre etki raporuna bakarak, doğayı tahrip etmeyecek en uygun yerden yolun geçmesini sağlarlar. Amerika'nın Sekoya ormanları bunun en güzel örneğidir. Anıt ağaçların kuruyan, çürüyen yerlerinden araba geçirilmiş, diğer yerleri de korunmuştur" şeklinde konuştu.
Türkiye'de de anıt ağaçların korunarak, gelecek nesillere aktarılmasının amaçlandığını vurgulayan Turna, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anıt ağaçlar geçmişten bugüne doğanın mirasıdır ve bu ağaçları mutlaka gelecek nesiller için yaşatmak zorundayız. İstanbul'da da bu tip çok sayıda ağacımız var. Sarıyer, Bahçeköy güzergahındaki ağaçlar yolu değiştirmiştir. Isparta'da anıt kestane ormanının korunması gibi çok sayıda örnek var. Bu ağaçlar mümkün olduğunca kalmalıdır. Anıt ağaçlar bizim için genetik mirastır ve geçmişten günümüze ulaşan doğa miraslarını korumamız ve yeni nesillere de aktarmamız gerekiyor. Doğayı seviyorsak bu tip genetik miras olan ağaçların devamlılığını sağlamalıyız."
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
