Trabzon'un afet potansiyeli
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, iyi bir afet yönetimi oluşturamayan toplumların afet zararlarını aza indirmede başarılı olamayacaklarını söyledi.Prof. Dr. Osman Bektaş, “Trabzon İlinin jeolojisine bağlı afet potans
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, iyi bir afet yönetimi oluşturamayan toplumların afet zararlarını aza indirmede başarılı olamayacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Osman Bektaş, “Trabzon İlinin jeolojisine bağlı afet potansiyelini" çıkardı.
TRABZON İLİNİN JEOLOJİSİNE BAĞLI DOĞAL AFET POTANSİYELİ
Doğal afet, insan ve çevre üzerinde olumsuz etki oluşturan doğal jeolojik olayların tehdididir. Bu bağlamda, Trabzon ilinin doğal afet potansiyelini değerlendirebilmek için ilin temel jeolojik özelliklerini bilmek gerekir.
Öte yandan doğal afet zararlarını en aza indirilmesinde toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi en etken yöntemlerden biri olarak bilinmektedir. Bu nedenle İlin jeolojik haritası ve jeolojik özellikleri aşağıda özet olarak verilmeğe çalışılmıştır.
LİTOLOJİK ÖZELLİKLER
ÖRTÜ KAYAÇLARI:
Üst Pliyosen yaşlı gevşek konglomera-kum-kil ardışımı. Şehrin batısında Yıldızlı, Akyazı, Beşirli bölgelerinde temel kayaçları örtecek şekilde yayılımlıdır. Sera heyelanı gibi kütle kaymaları bu birim içerisinde gelişmiştir.
TEMEL KAYAÇLAR:
Neojen yaşlı volkanik temel kayaçlar doğuda Erdoğdu, Boztepe, Bostancı yörelerinde yayılımlıdır. Bu birim içerisinde genellikle faylı bloklu yapıların blok düşmesi ve kayması olayları gelişr.
*( Temel kayaçlar örtü kayaçlarına göre daha sağlam ).
AKTİF TEKTONİK
Doğu Karadeniz Bölgesi günümüzde kuzeydoğuda Kafkas sıra dağları, güneyde ise Kuzey Anadolu Fayı arasında sıkışarak fay ve kıvrımlarla deforme olmaktadır. Ancak bu deformasyon Kafkaslara ve Kuzey Anadolu Fayına göre çok daha azdır. Bu nedenle Doğu Karadenz Bölgesinde fay hareketleri çok daha yavaş ve depremler ise daha az olmaktadır.
TRABZON İLİ YÜKSELMİŞ ESKİ 6 DENİZ PLAJI ÜZERİNDE KURULMUŞTUR
Jeolojik verilere ve uydu gözlemlerine göre Trabzon-Akçaabat arasında uzanan 15km uzunluğundaki BOZ TEPE sırtı doğu- batı doğrultulu Boztepe Fayı üzerinde halen yılda 0.6-1mm yükselmekte ve kuzeye doğru 2-3mm yatay hareket etmektedir. En az 400.000 yüzyıldan beri devam eden bu deformasyon hareketleri 6 eski deniz plajının ( taraça ) yükselmesine, Boztepe sırtının ve onun kuzeye bakan yamacının basamaklı yapısının oluşmasına, ve faylarla parçalanmasına neden olmuştur. Bölgedeki, sel, heyelan, blok kayması, deprem, gibi doğal olaylar halen devam etmekte olan bu tür jeolojik olayların doğal bir sonucudur. Bir başka deyişle Trabzon ilindeki faylar aktif ( hareketli deprem üretme kabiliyeti olan) faylardır.
FAYLAR VE FAYLI BLOKLAR
Kuzeybatı doğrultulu yatay basınç gerilmeleri ve düşey yükselme hareketleri ile deforme olan Doğu Karadeniz sahilinde Boztepe sırtı kuzeydoğu, kuzeybatı ve doğu batı doğrultusundaki üç fay sistemi ile parçalanmış ve büyük küçük bloklara ayrılmasına neden olmuştur. Trabzon ili Boztepe sırtının Karadenize bakan yamaçlarında faylarla sınırlandırılmış dörtgen veya altıgen şekilli bu bloklar ( YILDIZLI, AKYAZI, BEŞİRLİ, ERDOĞDU, BOZTEPE, BOSTANCI ) üzerinde kurulmuştur. Bloklu yapıların eğimli arazide yer çekimi ile yamaç aşağı kayması kütle hareketlerin esasını oluşturur.
İlin batısında heyelan duyarlılığı doğusundan daha yüksektir. Ancak heyelan riski ( can-mal kayıbı ) yoğun yerleşim nedeniyle doğuda daha fazladır.
TAŞKIN-SEL
300 - 400m yüksekliğindeki Boztepe sırtının kuzey yamaçlarında kurulan Trabzon iline düşen yağmur suları doğudan batıya doğru Değirmendere, Tabakhane, Zağnos, Beşirli, Sera ve Düzköy Dereleri ile denize taşınır. Ancak mevcut doğal ve yapay drenaj sisteminin yetersiz oluşu belirli zaman aralıkları ile taşkın ve sellere neden olmaktadır.
Çünkü
Derelerin islah çalışmaları yetersiz
İlin yer altı ve yerüstü drenaj sistemi yok veya yetersiz
RİSK: ORTA-YÜKSEK
RİSKLİ BÖLGELER: Kaymaklı Mahallesi, Sanayi Sitesi, Terminal, Çömlekçi, Pazarkapı, Moloz bölgeleri
Yerüstü drenaj sisteminin yetersiz oluşu ilin batısında yer altı su seviyesinin yükselmesine ve örtü kayaçları içerisinde kütle hareketlerinin oluşmasına neden olmaktadır.
DEPREMSELLİK
* Tarihsel depremler: 1200-1347 yıkıcı depremler? 1890,1891, 1902, 1924, 1937 Orta büyüklükte ( M 5 ?)depremler (Türkiye ve civarının deprem kataloğu, 1967, İTÜ yayını. Türkiye depremleri izahlı kataloğu,1952 , Bayındırlık Bakanlığı Yayını ).
* Güncel depremler: Son 60 yıla ait aletsel depremlerin dış odak merkezleri Trabzon ili ve çevresindeki Kuzeydoğu, kuzeybatı ve doğu batı doğrultulu faylar üzerinde yığılım gösterir.
* Olabilecek en büyük deprem: M6. Şiddet VIII ( Yıkıcı ), İvme g: 0.2-0.3
* Aktif fayların uzunlukları, hızları ve deprem dönüşüm peryotları bilinmemektedir. Bu nedenle deprem tahminleri çok sınırlıdır.
TRABZON İLİNİN AFET ZARARLARINI AZALTMA ÇALIŞMALARIYLA İLGİLİ ÖNERİLER
· Afet zararlarını azaltma çalışmalarının en önemli kısmını ‘Afet Yönetimi’ oluşturur. Çağdaş afet yönetimi modelinde ise yerel yönetimler, valilik ve belediyeler, merkezi yönetime oranla daha etkin ve yetkin hale getirilmiştir. Bu bağlamda, Trabzon İlinin Büyük Şehir olma yolunda Belde Belediyelerinin il yönetimine bağlanması ne kadar gerekli ise etkin il afet yönetimi içinde o denli gereklidir. Ancak çağdaş şehircilik anlayışı ve sonuç alıcı il afet yönetimi için Trabzon Belediyesi geleneksel yapısını yeniden örgütlemeli, ‘ il afet yönetimi ‘ birimini bünyesinde kurmalı, diğer kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile koordineli çalışmalıdır.
· Mevcut ve olası yerleşim alanlardaki afet zararlarını azaltma çalışmaları ve afete duyarlı planlamanın etkin hale getirilmesi için 1/5000 ölçekli jeolojik harita, heyelan duyarlılık haritaları, sel-taşkın haritaları ve deprem risk haritalarını içeren Mikro Bölgeleme Etüd Raporları ( format4 ) hazırlanmalıdır.
Heyelan açısından en riskli bölge Beşirli sırtlarıdır. Yapılanma çok katlı binalarla yamaç yukarı yayıldıkça heyelan riski daha da artacaktır.
Aktif ve potansiyel heyelan sahalarında yer altı su seviyesini düşürmek için yüzey ve yer altı drenaj çalışmalarıyla birlikte ağaçlandırmaya öncelik verilmelidir.
Mevcut ve potansiyel yerleşim alanlarını sel baskınlarından korumak ve olası kütle hareketlerini önlemek için yer altı ve yer üstü drenaj sistemi çalışmalarına öncelik verilmelidir.
Halen revizyon çalışmaları sürdürülen resmi deprem risk haritalarında Trabzon ili ve çevresinde olabilecek yer sarsıntısının şiddeti 0.1-0.2g ( M5) olarak verilmiştir. Oysa uluslararası deprem risk haritalarında bu değer daha yüksek 0.2- 0.3g ( M6 ) dir.
Deprem riski yüksek baraj, tünel, bina inşaatlarında bu değerlerin dikkate alınması hayati bir önem taşır.
Unutulmamalıdır ki iyi bir afet yönetimi oluşturamayan toplumlar afet zararlarını aza indirmede başarılı olamazlar.