Türkiye'de korkutan cinsel istismar gerçeği !

Türkiye'de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi.TÜİK tarafından kısa süre

Türkiye'de korkutan cinsel istismar gerçeği !

Türkiye'de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi.

TÜİK tarafından kısa süre önce açıklanan verileri değerlendiren uzman psikolog Hanım Demirbaş, cinsel istismarın 'Türkiye'nin kanayan yarası' olduğunu, 7-14 yaşındaki çocukların, en çok cinsel istismara uğrayan grup olduğunu söyledi.
 
Demirbaş, sorunun, ilgisizlik, iletişim kopukluğu ve kültürel öğelerden kaynaklandığını anlatırken, şöyle dedi:"Aileler, çocukları ile yeterince ilgilenmediklerinden ve cinsel konularla ilgili yeterince bilgiye sahip olmadıklarından çocuklar daha rahat cinsel istismara maruz kalabiliyor. Bu istismar sonucu çok büyük travmalar görülebiliyor. Burada da profesyonel destekle bu travmanın etkisi kalkabilir.
 
Sonuçta çocuğumuza şunu anlatmamız gerekiyor Bu senin bedenin. Sen izin vermediğin sürece kimse sana dokunamaz algısını yerleştirmemiz gerekir. İstismara maruz kalmış çocuklarda yaptığımız araştırmada aileler çocukları ile yeterince ilgilenmemekteler. Çocukların başlarına gelebilecek bir sıkıntıda ailelerine anlatabilmeliler.
 
"Uzman psikolog Demirbaş, istismara uğrayan çocukların genellikle ailesine bu olayı anlatmada zorlandığını veya hiç anlatmadığını anlatırken, ailelerin çocuklarına 'Bize her şeyini anlatabilirsin' mesajını vermesi halinde çocuğun psikolojik olarak başından gecen olumlu ya da olumsuz olayları ailesi ile paylaşabileceğini anlattı.
 
Hanım Demirtaş, şöyle dedi:"İstismarı gerçekleştirenlere gelince, bu tür insanlar zaten manevi anlamda yoksun oldukları gibi 'Hasta ruhlu' kişilerdir. Bunlarında asılında acilen tedavi edilmeli ve topluma cezasını çektikten sonra salı verilmelidir.
 
İstismarcılar çok çabuk cezaevlerinden gönderilmemeli, zorunluluk gereği hasta ruhları tedavi edilmelidir. İstismara uğramış çocuklar için bu tür travmaları terapi olmadan tedavi edilmeden silinmez.
 
Tedavi olmazsa çocuklar, hayata karşı kin ve isyan dürtüsü ile yaşarlar. Kendilerinde bir istismarcı olabilir. İntikam duygusu taşıyabilirler. Alkol, fuhuş ve uyuşturucu bağımlılığına kadar giden yolları deneyebilirler. İstasmara uğrayan çocuklar genellikle kendini güçsüz ve aciz hisseder, korkuları olur, çevreye karşı korkak olur. Çevreye karşı güvensiz olur.Onun için tedavi muhakkak şarttır. 
 
Sonuç olarak aileler çocuklarına sahip çıkmalı. Okulda ise okulunda, dershanesinde, sokakta kimle görüşüyor onu takip etmeli. İstismara uğrayan çocuğun geçireceği travma düşünülecek olursa çocuk asla suçlanmamalı. 'Ben sana oraya gitme demedim mi? Gidersen bak böyle olur'a götürmemeli.
 
Daha sağlıklı gelecek yetiştirebilmek için aileler çocuklarına sahip çıkmalı, ona inanmalı, güvenmeli ve onun yanında olduklarını ona yani çocuklarına hissettirebilmeliler.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler