Veliler bu haberi iyi okuyun
Türkiye Büyük Millet Meclisi Şiddeti Araştırma Komisyonu uzmanı ve Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, Türkiye'de ailelerde görülen yanlış davranışlardan birinin de büyük çocuğu, küçük olana ''öğretmen'' tayin etmek olduğunu söyledi.Solak
Türkiye Büyük Millet Meclisi Şiddeti Araştırma Komisyonu uzmanı ve Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, Türkiye'de ailelerde görülen yanlış davranışlardan birinin de büyük çocuğu, küçük olana ''öğretmen'' tayin etmek olduğunu söyledi.
Solak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaptıkları saha çalışmalarında, aile içi şiddette, büyük kardeşin, küçük kardeşe uyguladığı fiziksel ve duygusal şiddetin önemli yer tutuğunun görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de, yeterince sorumluluk almayan babanın çocukların sorumluğunu anneye bıraktığını, bununla çoğu kere baş edemeyen annenin de bu sorumluğu büyük çocuğa aktardığını belirterek, ''Türkiye'de ailelerde görülen yanlış davranışlardan biri, büyük çocuğun, küçük olana 'öğretmen' tayin edilmesidir'' dedi.
Asla büyük çocukların küçüklerin öğretmeni olmadığını vurgulayan Solak, ''Ailelerin bundan kaçınması lazım. Eğer küçük yardım görecekse, bunu aile yapmalı. Büyük kardeşin bu süreçte sorumluluğu ve görevi gerekiyorsa bu makul sınırlar içinde düşünülmeli. Böyle bir zorlamanın uzun vadede getireceği zararlar, elde etmeyi planlanan yararın kat kat üstünde olabilir'' dedi.
-BÜYÜK KARDEŞE VERİLEN ÖĞRETMENLİK GÖREVİ-
Her yeni kardeşin aileye katılması ile büyüklerde yaşı ne olursa olsun mutlaka bir kıskanma meydana gelebileceğini kaydeden Solak, şöyle devam etti:
''Çünkü hiçbir çocuk ailenin genişlemesini istemez. Bu evrensel bir gerçektir. Bu kıskanma sürecinin hangi çocuğun iç dünyasında nasıl devam ettiğini, hangi davranışlarına nasıl yansıdığını anlamak zordur. Bu nedenle küçük kardeş için büyüğe verilen zorunlu öğretmenlik görevi büyük için bir yük olabilir, bilinçaltı zorlamalara, strese, öfkeye yol açabilir, hatta kötüye kullanılabilir. Anne babalar bu konuda bilinçli davranmalılar. Ama daha önemlisi, çocukları birbirine düşman edecek her çeşit tutum, davranış ve uygulamalardan uzak durmaya ihtiyaç var.''
-''KIZLAR DAHA ÇOK AĞABEY ŞİDDETİNE MARUZ KALIYOR''-
Kardeş şiddetinin toplumda çok büyük boyutlarda ve ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Solak, şunları belirtti:
''Ağabeylerin yaklaşık yüzde 80'i kardeşlerine şiddet uyguluyor. Bizim toplumumuzda özellikle kızlar daha çok ağabey şiddetine maruz kalıyor. Bu bir şekilde kültürümüzün normali olmuş, erkek kardeşler de bu tutumu hakları gibi kullanmaktan kaçınmamışlar. Küçüklerin bu şekilde yaşadıkları aile içi şiddet sadece evdeki huzuru olumsuz etkilemekle kalmaz, hem şiddet görenlerin hem de şiddet uygulayanların uzun vadede ruhsal dengelerinin bozulmasına sebep olur. Evlilikten korkanlar, güven sorunu yaşayanlar, geçimsiz kişilik özellikleri taşıyanlar, genellikle çocukluğunda aile içi şiddet olaylarından etkilenmiş olanlardır. Kardeşler arası ilişkiler ve aile içi iletişim her ailenin en önemli meselesidir. Bu konuda anne-baba olan herkes gerekli bilgilerle donanmış olmalıdır. Anne-baba, aile eğitimleri artık ciddiye alınmalıdır.''
-BÜYÜKLERİN GRUBUNA GİRMEYE ZORLAMAYIN-
Solak, çocukların kendi akran grubuyla hareket etmeleri, oynamaları, dolaşmaları, iş görmelerinin doğal bir eğilim olduğunu da ifade ederek, ''Ne adına olursa olsun onları ablaların, ağabeylerin grubuna girmeye zorlamak yanlıştır. Hep büyüklerle olmaya zorlanarak büyüyen bireylerin, çocukluklarını yaşayamadıkları duygusunu ömür boyu içlerinden atamadıklarına tanık oluyoruz'' dedi.