Yunanistan'ın Türkiye korkusu
Yunanistan'da, orman yangınlarının söndürülmesiyle ilgili ihaleye katılan 54 firmadan finale kalan 8 şirket arasında bir Türk şirketinin yer alması, Yunan kamuyounda tepkilere yol açtı. Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın geçen Ocak ayında Yunanistan'daki orma
Yunanistan'da, orman yangınlarının söndürülmesiyle ilgili ihaleye katılan 54 firmadan finale kalan 8 şirket arasında bir Türk şirketinin yer alması, Yunan kamuyounda tepkilere yol açtı.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın geçen Ocak ayında Yunanistan'daki orman yangınlarıyla ilgili söylediği iddia edilen 'orman misillemesi' sözleri yüzünden büyük gürültü kopmuş, bazı belediyeler Türkiye aleyhinde uluslararası mahkemelere başvuru kararı almıştı. 'Ormanlarımızı Türkler yakıyor' iddiaları aylarca gündemde kalmıştı.
12 HELİKOPTER KİRALAMA
Yunanistan'da orman yangınları için her yıl 20 milyon Euro karşılığında 12 helikopter kiralanması için ihale yapılıyor. Geçen yıllardaki ihalelelere fesat karıştığı ortaya çıkınca Kamu Düzeni Bakanlığı, ihalenin Nato'nun bir kuruluşu olan merkezi Lüksemburg'daki NAMSA (Nato Maintance and Suplly Agence) tarafından yapılmasını kararlaştırdı. NAMSA ihalesinin ilk elemesine 54 firma katıldı. İkinci elemede ise 1'i Türk, 7 firma kaldı. İnternet gazetesi To Vima'ya göre 1975'te kurulan ve askeri bir kurum olan merkezi Ankara'daki Türk firmasının ihalenin favorisi olduğu anlaşılınca, Kamu Düzeni Bakanlığı ve İtfaiye teşkilatında alarm verildi. Yunanistan Türk firmasının ihaleyi kazanmasını engelleme yollarını araştırıyor. NAMSA ihale sonucunu mayıs ayında açıklayacak.
YANLIŞ ANLAŞILMA OLDU
To Vima sitesinde, konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi: "Önümüzdeki yaz mevsiminde Yunanistan'ın ormanlarındaki yangınların söndürülmesini Türkler üstlenebilir. Bazı orman yangınlarının arkasında Türklerin bulunduğu şüpheleri varken bu nasıl mümkün olabilir?"
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Birgün gazetesinde kendisine atfedilen Tansu Çiller başbakanlığı dönemindeki "orman misillemesi"ne ilişkin sözlerinin yanlış anlaşıldığını ve Türkiye'deki yangınları kastettiğini söylemesi Atina'da inandırıcı bulunmamıştı.