Yunus Dönertaş'ın ölümünde cinayet şüphesi var mı?
Verdiği Bir röportajla sosyal medya fenomenine dönüşen Yunus Dönertaş aylardır kayıpken bulunan insan kemiklerinin ona ait olduğu tespit edildi.
Sokak röportajındaki konuşmasıyla sosyal medyada fenomen olan Yunus Dönertaş'ın (42) ölüm haberi dün gelmişti. 8 aydır kayıp olarak aranan Dönertaş'ın öldüğü, Tekirdağ'da bulunan insan kemiklerinin, Dönertaş'a ait olduğunun kesinleşmesiyle ortaya çıkmıştı. Yunus Dönertaş'ın ağabeyi, kardeşinin ölümünde cinayet şüphesi olup olmadığına ilişkin açıklama yaptı. Ağabey Dönertaş ayrıca kardeşinin cüzdan ve cep telefonunu hâlen kayıp olduğunu da aktardı.
Zafer Mahallesi'ndeki TEMA Piknik Alanı'nda geçen yıl ağustos ayında koyun otlatan çoban, kafatası ve insan kemikleri görünce polise haber verdi. İhbarın ardından olay yerine gelip inceleme yapan ekipler, insana ait olduğu belirtilen kafatası ve 3 kemiğin yanında iç çamaşırı da buldu. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kafatası ve kemikler, inceleme için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de kayıp başvurusu yapılan kişiler ile ilgili çalışma başlattı.
DNA ÖRNEKLERİYLE EŞLEŞTİ
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan inceleme sonuçlandı. Kentte kayıp kişilerin ailelerinden alınan DNA örnekleri ile kemikler eşleştirildi. Kemiklerin, 15 Temmuz 2021'de kayıp başvurusu yapılan Yunus Dönertaş'a ait olduğu tespit edildi. Dönertaş'a ait kemik parçaları, önceki gün İstanbul'un Silivri ilçesine bağlı Büyükçavuşlu Mahallesi'ndeki aile mezarlığında defnedildi. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kez Dönertaş'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.
Ağabey Mahmut Dönertaş, kardeşinin mayısta Gelibolu'daki kız kardeşinin yanına gittiğini belirterek şöyle konuştu:
"2 ay gibi bir süre kaldı. Bu sırada bir gün parkta kalmış ve güneşten el ve kollarında yanıklar oluşmuş. Doktorun 'Zamanla iyileşir' demesiyle temmuzda kardeşinin yanından ayrıldı. Bir daha da kendisinden haber alamadık. Daha sonra kız kardeşim Gelibolu'da kayıp müracaatında bulundu. 3 ay sonra kız kardeşime savcılıktan cevap geldi ve bulunamadığı söylendi."
"SARGI BEZLERİNDEN, ONUN OLDUĞUNU ANLADIM"
Gelibolu'dan sonra kardeşinin pansuman için Çorlu Devlet Hastanesi'ne gittiğini öğrendiğini belirten Dönertaş şunları söyledi:
"Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na kayıp başvurusu yaptığım sırada telefonum çaldı, açamadım. Sonra beni arayan numarayı tekrar aradım. Polis olduğunu, kardeşimin kafasında yaralar olup olmadığını, nerede ameliyat olduğu gibi sorular sorunca polis merkezine gittim. Akşam da haberleri taradım, haberi görünce olayı anladım. Kayıp arayan savcıya da ifade verdim. İstanbul'da kayıp büroya gidip fotoğraflara baktım. Sargı bezlerinden onun olduğunu anladım. Dosya numarasını alarak, Çorlu savcısına geldim, 'Bu cenaze bizim' dedim. Savcı 'Nereden biliyorsun' dedi, ben de platinini söyledim. Bunun üzerine bizden DNA aldılar."
'SONUÇ ŞÜPHELERİ KALDIRIYOR'
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporunda, bulaşıcı olmayan hastalık ve herhangi yaralama olmadığı yazdığını, bu nedenle cinayetten şüphelenmediklerini aktaran Mahmut Dönertaş, "Siyah çanta içinde eşyaları vardı. Cüzdan, cep telefonu bunlar kayıp. Ne olduğu bilinmiyor. Her şey olabilir ama o adli tıp raporu, bizim bütün şüphelerimizi ortadan kaldırdı" dedi.
Kardeşinin daha önce de AMATEM'de tedavi gördüğünü de belirten Dönertaş, "Çorlu'ya gelmesindeki amaç; bizim tahminimize göre, doktoru vardı, 'İstediğin zaman gel, seni yatırırız' demişti. 'Belki de tekrar yatırırlar' diye düşünmüş olabilir" diye konuştu.
Soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Mahmut Dönertaş, "Savcılıkta dosya sürüyor. Bir şey olup olmadığı ilerleyen tarihlerde ortaya çıkacaktır çünkü şöyle bir şey de var; 15 Temmuz'da Çorlu Devlet Hastanesi’nde görünüyor. 19 Ağustos'ta haber oluyor. Bizim şu an için ailece cinayet şüphemizi yok ancak biz de yakından takip edeceğiz" diye konuştu.