Turgay Beşyıldız
41 Kere Maşallah!
Süper lig de, bir hafta milli maç, mecburen bir hafta da genel seçim, bir hafta sonra da haftanın karşılaşmaları derken, tam 21 gün ara verilmesi, Türkiye’de futbolu yaz tatiline çevirdi. Biz dahil, tribünler dahil, hakemler dahil takımlar dahil, hep beraber yan gelip yatmışız, güneşlenmişiz gibi, maç başlarken öyle bi hava vardı sanki…
Buda yetmiyormuş gibi, İstanbul’da bazı ilçe belediyelerinde seçim oylarının yeniden sayılması, bu ülkede her şeyi unutturdu adeta. İnanın hep beraber yorulduk sanırım. İşte böyle bir havada 27.Haftanın ilk lig maçını yerimizde izledik. Yani ekran başında değil! Stadyum da…
Bana göre Trabzonspor açısından daha önemli bir 90 dakika idi. Niye? Bordo mavililerin UEFA yarışı sürüyor. Antalya’nın ise puan cetvelinde bulunduğu yer; Konya Altı Plajı!
*****
Tüm bu havaya rağmen Şenol Güneş Stadyumu’nda hatırı sayılır bordo mavili taraftar yerini aldı. Ben de onlara şapka çıkardım. Alkış...
Daha oyunun başlarında, futbol dünyasında çok erken havaya soktuğumuz, çarşaf çarşaf fotoğrafları medya da yer alan ama bir değer de olan Hüseyin’in, defans bloğunda yaptığı en büyük hata olan uzun yan pası, araya dalan Antalyasporlu Doukara affetmedi.
Ama aynı Hüseyin ilerleyen dakikalarda yine Doukara’nın yüzde yüzlük bir pozisyonunu kesen isim oldu. Anlayacağınız bu gençleri çok erken havaya sokmamak lazım. Yoksa kaybederiz. Halen hamlar, bırakın pişsinler.
Bu golden biraz sonra Trabzonsporlu İbanez’in yanından topla beraber el sallayarak ve ‘’Byy, Byy’’ diyerek süratle geçen kırmızı beyazlı Amilton Da Silva’nın, Uğurcan ile karşı karşıya kalmasına rağmen, yan direk dibinden geri gelen topu, eğer dönmeseydi, ev sahibinin yandı yünüm keten helva olma ihtimali yükselirdi.
*****
İşte bu direkten dön top Trabzonspor’u uyandıran kırılma noktası oldu.
Bordo mavililerin beraberlik golünde, Nwakaeme’nin kendi bireysel kabiliyetiyle başlattığı ani atak da, en son topu filelere gönderen de o oldu ve oyuna denge geldi.
Bu karşılaşmaya 21 kişi değil, 18 kişilik bir kadro ile çıkan, diğer genç oyuncularıyla her nedense kadroyu tamamlamayan Ünal hocanın, sanıyorum U 21 takımından yeniden idman kadrosuna aldığı oyunculara bir mesajıydı. Sezonu kapatan Onazi’nin yanı sıra, cezalı olan Rodallega ve sakat olan Novak kadroda bulunmayan diğerleriydi.
İkinci yarıya el ele, baş başa başlayan her iki takımdan, bu yarıda oyuna tamamen ağırlığını koyan Trabzonspor oldu. Abdülkadir Parmak’ın ceza alanı dışından attığı sert şut, rakip kalenin çatalından geri geldi. Gelen meşin yuvarlağı Ekuban’ın tamamlaması, hem kendilerini hem de tribünleri memnun etti.
Ardından Olcay’ın, golündeki sevinci Ünal hoca ve yedek kulübesiyle paylaşması, bu serin nisan gecesine renk kattı.
Bu arada değinmeden geçemeyeceğim. Bu Nijeryalı Antony Nwakaeme, herhalde insan değil, Marslı! Takımının 1. ve 3. Golün de, yine yapacağını yaptı. Adam duvar gibi. Rakip vuruyor, tekmeliyor, yıkılmıyor. Tosluyor, yılmıyor. Ayağındaki topu ne edip edip takım arkadaşına kazandırıyor.
*****
Mağlup ortamdan galip duruma geçtikten sonra, ev sahibi takım da Kamil Ahmet, Olcay ve Yusuf sırasıyla yerlerini, Pereira, Abdülkadir Ömür ve Murat Cem’e bıraktı. ‘’Ben iyi bir yedeğim’’ diyen Murat Cem’de bu ligde ilk golünü atınca, skor 4-1’lik bir farka ulaştı.
Birde eğer taraftarıyım bu takımın diyorsan, imkanın da varsa ve müsaitsen stadyuma gelip yerlerini alanlara katıl. Yanyana ol! Eğer her türlü imkanın var, bir sıkıntın da yok da, takımının maçına gelmeyecek ve ekrandan bu karşılaşmayı seyredeceksen, maçtan sonra skor olumsuz bitseydi, takımını değil, önce kendini sorgula.
Son paragrafımız da bu maça çok iyi başlayan, Trabzon’un Amatör takımlarından Yenimahallespor’un eski oyuncusu Abdülkadir Parmak’a gelsin; Aferin çocuk, sakın bozma aynen devam et.