Levent Ustabaşı
45 saniyelik değil ömürlük!
“Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.”
Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle başlamak daha doğru olur bu yazıma..
*
Bir kentte öyle bir şey yaparsınız ki..
Öyle bir ince dokunuş yaparsınız ki..
Hem vicdanlara;
Hem tarihe iz bırakırsınız.
*
Geçtiğimiz günlerde Trabzon İl Emniyet Müdürü Metin Alper, Trabzon’da çok ince ama çok şahane bir dokunuşa imza attı.
Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu’nun teklifi Aile Sosyal Politikalar ve İçişleri Bakanlığının mutabakatı ve onayı ile 20 ilçe ve merkez polis merkezinin adını değiştirerek şehitlerin adlarını verdi.
Normalmiş gibi gelebilir!
Gelmesin!
“Yahu bunu bugüne kadar nasıl düşünüp yapmazlar?” diye aklımdan okkalı bir soru geçti.
Liste bir kaç tane değil ki..
20 tane!
*
Her nedense fazla gündemde kalmadı!
Şu ‘Nefes’ filmindeki gözlerimizden yaş getiren sahne var ya..
Aklımdan o geçti..
Hani Mete Yüzbaşı (Mete Horozoğlu) nöbet tutan askeri uyurken yakaladığı..
Sonra bütün karakolu dışarı döküp, askerlerin yanına tek tek gidip, “Uyursan ölürsün” diye heybetlendiği..
Soruyor askerine, “Kardeşin var mı?”
“Var komutanım” diye bağırınca, “Kaç yaşında” diyor.
O da ona, “30” diye sesleniyor.
Ardından komutan, “30 yaşındaki adama tabut mu taşıtacaksın?” diye çok sahici bir ders veriyor.
Ve sözlerini şöyle bitiriyor;
“Televizyona çıkarsınız, 2 dk. Ne 2 dakikası, 45 saniyeliğine kahraman olursunuz, çıkar süslü püslü bir kadın şehit oldu der..”
*
Aklıma bu sahneler geldi.
İçime yer etti.
Paylaşmak istedim.
Mete Yüzbaşı’yı kızdırmak istemedim.
Haklı.. ( Buraya linki bırakıyorum belki izlemeyen olabilir diye https://www.youtube.com/watch?v=Avwzh9ZK2l0 )
*
Trabzon Emniyet Müdürü Metin Alper ile uzun uzun konuştum.
Bazı şehitlerimizin hikayelerini yada isimlerini unuttuğumu, bilmek istediğimi utanarak aktardım..
Neden böyle bir şey yaptığını..
Aklıma ne geldiyse sordum.
Mesela konuştuklarımızdan önemli bir detay, şehitlerimizin adları yetiştiği ilçelere göre seçildi.
Aklıma PKK’nın hendek eylemlerinde kahramanca çatışarak şehit olan Ahmet Çamur’un adının Çaykara Polis Merkezi’ne verilmemesinin sebebi geldi.
Zaten İmam Hatip Lisesi’nde adı olduğundan benzerlik olmamasına dikkat ettiklerinden dolayı verilmemiş.
Ama yinede “Orada fotoğrafı ve hikayesi olacak” diyor.
*
Gülbahar Hatun Polis Merkezi’ne bir şehit adı verilmemesi de zaten özel bir ismi taşıması..
Taksim Polis Merkezi’nin ismi değişti ama Taksim kısmı kaldı.
Çünkü halk arasında çok bilinen bir adres olduğundan şehidimizin ismi eklendi yanına..
Bu da doğaldır.
*
“Böyle bir girişimi biri mi size hatırlattı?” diyerek sorduğumda Metin Alper,” Hayır. Zaten geldiğimden beri şehitlerimizin analarını, babalarını, ailelerini ziyaret ediyorum. Düşüncem bu ziyaretlerde kafamdaydı. Eski görev yaptığım yerlerde şehitlerimiz unutulmasın, her zaman anılsın, her yazışmada karşımıza çıksın diye adlarını teklif etmiş, onay alarak verilmesini sağlamıştım. Burada da aynısını yaptım. Başka bir yere gitsem orada da bunu yaparım.” dedi.
“Bu uygulama sonrası size geri dönüşler, tepkiler nasıl oldu?” diye sordum..
Cevabı şöyle oldu;
”Şehitlerimizin özellikle aileleri çok mutlu oldular. Vatan sevdalısı analarımız, büyüklerimiz arayıp, duygularını dile getirdiler. Onların ellerinden öpüyorum. Şehit yakınlarının yanı sıra diğer vatandaşlarımız bizimle düşüncelerini olumlu yönde paylaştılar. Hepsine teşekkür ediyorum. Onların duaları bizi güçlendiriyor. ”
**
Birde çok duygulandığı şu notu verdi;
“Bakın o şehitlerimisin ismi sadece yazışmalarda geçmeyecek. Hikayeleri ile fotoğrafları her birimimizde olacak. Oralarda göreve başlayan polis arkadaşlarımız, görecek, tanıyacak, kahramanlıklarını okuyacaklar.”
*
Şuna karar verdim..
Bundan sonra;
Her bir polis merkezini gördüğümde önce tabelasına sonrada şehidimizin fotoğrafına bakıp yazdığı destanı okuyacağım.
Mete yüzbaşının dediği gibi 45 saniyelik değil, ömür boyu aklımda tutmaya çalışacağım.
Polis merkezlerine yeni verilen şehitlerimizin adlarını tekrar sizlerle bu vesileyle paylaşıyorum..
Esen kalın..