Şu sıralar okulların açılması ile çoğu ailenin ortak sıkıntısı, okula başlama aşamasında çocuklarıyla verdikleri mücadele ya da okula devamlılık sağlama konusunda ki çocuklar ile verilen harp…
Harp vermek ve mücadele etmek kulakları tırmalasa da bu merasimler malesef bu anlamlara dönüşmektedir. Tüm aileler okullar açıldığında bu sorunlara maruz kalacakları ihtimallerini hep düşünürler ve geneli de bunları yaşar. Her eylül- ekim ayının yerini şaşmayan gündemi kapınızdadır. Oysa asıl mesele öncelikle, hemen ne yaparsak çocuğumuz okula alışır ya da okuldan kaçmaz okula gider değildir. Neden çoğu çocuk ve aile aynı şeyleri yaşıyor? Neyi eksik neyi fazla yapıyoruz da bu geleneksel mücadeleleri veriyoruz sorusuna cevap ararsak çözüm için daha hakiki yollara ulaşırız.
Çocukların okula gitmemesinde çocukları suçlarız oysa bunun sebepleri genellikle aile, öğretmen, yetiştirilme tarzı, yanlış bağlanma, güven gibi faktörler bulunur. Düşünün ki yıllarca çalıştığınız iş yeriniz değişti ve sürekli karşıt işler yaptığınız rakip firmayla anlaştınız işe başladığınızda size hemen güvenebilirler mi? Ya da siz iş arkadaşlarınıza nasıl güveneceksiniz? Karşı taraftan gelmiş ve mimlisiniz. Ayrıca her an sizi yarı yolda bırakacakları hissiyatı ve hiç aralarına almama, güler yüz bile göstermeme…
Böyle bir yere her gün gitmek ister misiniz? Kim ister ki? Buraya ancak bununla nasıl baş edebileceğini öğrenmiş ve aleyhi durumları lehine zamanla çevirme becerisini kullanabilen biri devam edebilir. İşte çocuklarımızda böyle… Okul diye ansızın bir yere terk edilme duygusu ile bırakılıp ne olduğunu bile anlamadan, yeterince anlatılmadan korku ve kaygılarla alıştırmaya çalışıyoruz… Nasıl sevsin bu çocuklar okulu? Üstelik dahası da var okul fobisi geliştirmek ya da aşırı uyumlu olmaya çalışan başarı kaygısı yoğun, aileye aşarı bağımlı çocuk profilleri… İki ucuda tehlikeli olan bu durumlar için ayarı yakalamakta öncelikle ailelere önemli görevler düşmektedir.
İlkler Olarak;
* Değerli ebeveynler, öncelikle çocuğunuzun okul korkusu, gitmeme gibi durumlara yüzeysel olarak değil nedenlerinin altında asıl ne yattığını analiz etmeye çalışarak işe başlamaları,
* Okula ilk başlangıç ise, önceden okula giderek ortamı gezdirmek hatta mümkünse öğretmenleriyle tanıştırmak,
* Aşırı endişeli aile olmak çocuğunuzu kaygılandırmaktadır. Çocuk dünyayı, gideceği yeri tehlikeli görür ve korunmaya ihtiyaç duyar. Ailenin kaygısı çocuğa geçebilmekte olup endişeleriniz için doğru tepkileri vermek ve endişeleriniz yönetmeyi öğrenmek,
* Çocuklarımız da genel olarak yetiştirilme tarzından kaynaklı reddedilme ve onaylanmama korkusuyla pekişen kabul görmemek, öğretmenlere düşen en büyük görevlerden biridir.
* Öğretmelerin çocuğu kabul gördüğünü hissettiren davranışları,
* İlk günler özellikle çocuk en fazla güven duyduğu anne ya da baba ile okula gitmesi, güvenli ortam bilinci yaratması,
* Fakat sürece dikkat, uzun süre okulda kalan anne, baba ortam güvensiz ki ailem sürekli burada diye daha fazla endişe duymaktadır, sürenin giderek azaltılması,
* Okul alışverişine birlikte çıkılması,
* Öğretmenlerin cezalandırıcı unsur gibi anlatılmaması,
* Çocuğu korkusundan suçlamamak, anlamaya çalışmak ve ona ciddi yaklaşmak baş kurallarınızdan olmalıdır.
Aşamadığınız bu ve benzeri durumlarda çocuklarınızla beraber sizinle de bu durumu çalışabilecek uzman yardımı alabilirsiniz. Tüm değerli ebeveynlerimize kolaylıklar dilerim. Yeni eğitim yılımızda öğrencilerimize de mutlu ve başarılı yıllar dileğiyle…
Harp vermek ve mücadele etmek kulakları tırmalasa da bu merasimler malesef bu anlamlara dönüşmektedir. Tüm aileler okullar açıldığında bu sorunlara maruz kalacakları ihtimallerini hep düşünürler ve geneli de bunları yaşar. Her eylül- ekim ayının yerini şaşmayan gündemi kapınızdadır. Oysa asıl mesele öncelikle, hemen ne yaparsak çocuğumuz okula alışır ya da okuldan kaçmaz okula gider değildir. Neden çoğu çocuk ve aile aynı şeyleri yaşıyor? Neyi eksik neyi fazla yapıyoruz da bu geleneksel mücadeleleri veriyoruz sorusuna cevap ararsak çözüm için daha hakiki yollara ulaşırız.
Çocukların okula gitmemesinde çocukları suçlarız oysa bunun sebepleri genellikle aile, öğretmen, yetiştirilme tarzı, yanlış bağlanma, güven gibi faktörler bulunur. Düşünün ki yıllarca çalıştığınız iş yeriniz değişti ve sürekli karşıt işler yaptığınız rakip firmayla anlaştınız işe başladığınızda size hemen güvenebilirler mi? Ya da siz iş arkadaşlarınıza nasıl güveneceksiniz? Karşı taraftan gelmiş ve mimlisiniz. Ayrıca her an sizi yarı yolda bırakacakları hissiyatı ve hiç aralarına almama, güler yüz bile göstermeme…
Böyle bir yere her gün gitmek ister misiniz? Kim ister ki? Buraya ancak bununla nasıl baş edebileceğini öğrenmiş ve aleyhi durumları lehine zamanla çevirme becerisini kullanabilen biri devam edebilir. İşte çocuklarımızda böyle… Okul diye ansızın bir yere terk edilme duygusu ile bırakılıp ne olduğunu bile anlamadan, yeterince anlatılmadan korku ve kaygılarla alıştırmaya çalışıyoruz… Nasıl sevsin bu çocuklar okulu? Üstelik dahası da var okul fobisi geliştirmek ya da aşırı uyumlu olmaya çalışan başarı kaygısı yoğun, aileye aşarı bağımlı çocuk profilleri… İki ucuda tehlikeli olan bu durumlar için ayarı yakalamakta öncelikle ailelere önemli görevler düşmektedir.
İlkler Olarak;
* Değerli ebeveynler, öncelikle çocuğunuzun okul korkusu, gitmeme gibi durumlara yüzeysel olarak değil nedenlerinin altında asıl ne yattığını analiz etmeye çalışarak işe başlamaları,
* Okula ilk başlangıç ise, önceden okula giderek ortamı gezdirmek hatta mümkünse öğretmenleriyle tanıştırmak,
* Aşırı endişeli aile olmak çocuğunuzu kaygılandırmaktadır. Çocuk dünyayı, gideceği yeri tehlikeli görür ve korunmaya ihtiyaç duyar. Ailenin kaygısı çocuğa geçebilmekte olup endişeleriniz için doğru tepkileri vermek ve endişeleriniz yönetmeyi öğrenmek,
* Çocuklarımız da genel olarak yetiştirilme tarzından kaynaklı reddedilme ve onaylanmama korkusuyla pekişen kabul görmemek, öğretmenlere düşen en büyük görevlerden biridir.
* Öğretmelerin çocuğu kabul gördüğünü hissettiren davranışları,
* İlk günler özellikle çocuk en fazla güven duyduğu anne ya da baba ile okula gitmesi, güvenli ortam bilinci yaratması,
* Fakat sürece dikkat, uzun süre okulda kalan anne, baba ortam güvensiz ki ailem sürekli burada diye daha fazla endişe duymaktadır, sürenin giderek azaltılması,
* Okul alışverişine birlikte çıkılması,
* Öğretmenlerin cezalandırıcı unsur gibi anlatılmaması,
* Çocuğu korkusundan suçlamamak, anlamaya çalışmak ve ona ciddi yaklaşmak baş kurallarınızdan olmalıdır.
Aşamadığınız bu ve benzeri durumlarda çocuklarınızla beraber sizinle de bu durumu çalışabilecek uzman yardımı alabilirsiniz. Tüm değerli ebeveynlerimize kolaylıklar dilerim. Yeni eğitim yılımızda öğrencilerimize de mutlu ve başarılı yıllar dileğiyle…