31 Mart yerel seçimleri sonrası Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi toplantıları bugün başladı.

Toplantının en dikkat çekici anı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan Murat Zorluoğlu’nu telefonla araması oldu.

Encümen, komisyon üyelikleri seçimleri yapılırken, bir anda başkanının resmi koruması kürsüye yöneldi, elindeki telefonu uzattı.

O an herkes durdu.

Üyelik seçimleri yapılıyordu.

Kısa bir sessizlik yaşandı.

Başkan Zorluoğlu, kürsünün arkasına geçti ve konuşmaya başladı.

2 dakika sürdü.

Ardından tekrar yerine oturdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neden aradığını sonradan öğrendik.

Yeni meclisi kutladı.

Çalışmalarında başarılar diledi.

Trabzon’a selam gönderdi.

Meclis sonrası aklıma ilk gelen

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meclis olduğunu ve başladığını biliyordur. Lakin mutlaka aradığına göre, başka bir konu var. Ne acaba?” sorusu oldu.

Sonra bu soruya cevap vermeden içimden şöyle dedim;

“Belkide Murat Zorluoğlu’na sağlam jest yapmak istedi.

Bir de, “Benim has adamım, O’na sahip çıkın!” göndermesini çakıverdi.

Ezdirmem…

Yedirmem...

Her ne ise..

Her yönlü..

Mesaj iletildi.

‘Kimi nereye atadı?’

Şu mesela varya şu mesele..

Aman aman aman..

Herkes bu meselenin peşinde.

Ben ise tam tersi..

‘Murat Zoruoğlu kimi istiyor?’

‘Ekibinde kim olacak?’

‘Genel Sekreteri kim olacak?’

‘O atamaları neden yaptı?’

‘O’nu neden görevden aldı?’

Aman aman aman…

Kaynıyor ortalık.

Halbuki kimi getirirse getirsin.

Kimi yanına alırsa alsın.

Ekibini rahatça kendi kursun.

Onlarla uyumlu bir şekilde çalışsın, ve kente doğru hizmet etsin.

‘Kimi yanına aldı?’ sorusunu sormak yerine, ‘Nasıl hizmet yapıyor?’ sorusunu sormaktan yanayım.