Dertliyim kederliyim her ne dersen ağlarım…
Trabzon’un her yanından zırıltı gelmeye başladı…
Hani bir döneme damgasını vuran V8 otobüsleri varya günümüzde yolculuk etmeye kalksanız çatır çutur ses çıkarıyor o hesap…
Zırıltıyı çıkaranlar ise malum belli…
Dedikodu kültürünü kendilerine meslek edinmiş ve sağda solda ev kadınları gibi konuşanlar…
Çok mu sert oldu…
Neyse; geleneği bozmayalım ve dedikodunun Türkçe karşılığını yazarak iyice konuya girelim…
Dedikodu; tanınmış bir insanın veya ortak bir insanın diğer arkadaşları arasında çekiştirilmesine denir. Dedikoduyu başlatan genelde uydurma sözler ile bir şey bildiğini iddia ederek yalan yanlış konuşur…
Bu kadar yeter…
Dönelim şimdi Trabzon’a…
Trabzon Türkiye’nin en zor şehirlerinden bir tanesidir. Bu ilde başarılı olmak çok zordur. Çünkü olumsuzluk yönünüzü herkes bekler…
Bu olumsuzlukları bekleyenler bazı zaman akrabalarınızda olabilir…
Trabzon’da yaşayan insanların atasözü gibi kullandıkları bir ifade vardır. Trabzon’dan dışarı çıkan ve başka şehirde çalışanlar, yaşayanlar çok başarılı oluyorlar…
Bu ifade Trabzon’da sürekli bir şeyler yapmak isterken olumsuzluğunu bekleyen ağızlarından salyaları akan insanlardan bıkarak başka ülke veya şehre giden Trabzonlular için icat edilmiştir…
Yani susuz eşeğin birden suyu gördüğünde anırması gibi…
Yazının başında dedik ya Trabzon’da her yerden zırıltı çıkıyor diye…
Evet; her sokakta her mahallede her sektörde ve her işyerinde bu zırıltıya sebep olan insanlar var…
Hani buradan kendi sektörüm için örnekleme yapsam bir dünya olayı aktarır önünüze koyarım…
Fakat gerek yok çünkü bu sefer onları kaideye almış olurum…
Bir eşeği kaideye almış oluyorum. Bu da ne bana ne de okuyucuma yakışır…
Şimdi dönelim işin özüne…
Yani bu kadar niye yazdın demeyin şimdi yazacaklarımdan anlayacaksınız…
Birileri çıktı Trabzon’da şike paneli düzenledi…
Gittiler, yoruldular, çalıştılar sonunda bir panel ortaya çıkardılar…
Türkiye’de TFF’nin rezilliğine dur diyecek. Aziz yıldırım’a dur bir dakika daha anlaşılır biçimde “Van Minit” diyecek bir ekip oluşturdular ve süper bir panel sundular…
Sonuçta her şey Trabzonspor içindi…
Aslında tek Trabzonspor değil Türkiye’de haksızlık karşısında ezilenlerin sesi oldular…
Aradan bir hafta geçti…
Sağda solda bu panelin yansımaları kulaklarımıza gelmeye başladı…
Hiç bir çıkar ve kar amacı gütmeyen Trabzonlu insanları bu kadar emeğine dedikodu kültürü ile pislemeye çalışanların dediklerini duyunca…
Yani sizler böyle bir platform oluşturup panel düzenlediniz de sizin arkanızda mı durmadılar…
Eleştirilerinizi de öyle yapıyorsunuz ki kapı aralarında…
Ben sizin yerinizde olsam Trabzon’dan giderim bakın dışarı giden iyi tanınıyor ve işleri rast gidiyor…
Siz bu şehirde yaşadığınız sürece bu şehrin hiçbir zaman yazarı, çizeri, futbol adamı, sanatçısı bu şehirde olamayacak ve başka kentlerin sahiplenmesiyle Trabzon’dan soğuyacaklar…
Neden mi sizin yüzünüzden…
