Şükrü Üçüncü

Şükrü Üçüncü

Dertler Dertler...

Haftaya merhaba söylerken bu pazartesi yazımı okurlarımız şekil versin diyerek sosyal paylaşım sitesi Facebook ve Twitter’den “ Bir konu söyleyin Pazartesi yazalım” mesajı paylaştım…

Öyle mesajlar geldi ki aralarında birkaçını seçerek siz değerli okurlara sunmak istedim…

Vatandaşımız meğer ne kadar dertliymiş… Bilhassa Trabzon’da yaşayan kişiler…

Kimi özelden kimi yorum olarak yazdı… Kimi araba kornası kimi ise memuriyetinde sürgün olan kuzenini anlattı…

Hepsine yer vermek mümkün değil tabii…

Bende karar verdim bu durumu bir dahaki haftada devam ettirerek  tüm sorunları buradan yazacağım…

Bazı sorunlara şöyle göz atalım…

Bir okurumuz Trabzon’dan Antalya’ya tatile gitmiş… Kendisine iyi tatiller diyerek devam edelim… Mesajında şunlara yer veriyor okur, “ Trabzon trafiği ve Antalya trafiği. korna sesi duymadığım ve araçlara yeşil yanmasına rağmen yaya görünce yol veren Şoförler ve arkasında ki araçların bu duruma korna basmaması  eğitim şart kardeşim. ne güzel bir anlayış.”

Trabzon trafiği ile Antalya trafiğini kıyaslamış…

Okur burada haklı Trabzon’da eğer bir ışıkta kırmızı yanmış duruyorsanız sarı yanar yanmaz kalkmalısınız  yoksa yandınız… Bir anda bir korna kirliliği aldı başını gidiyor… Sanki kornaya basan sürücü “dıııttt dıttt” diye korna çalınca hemen trafik açılıyor… Benim bir Antalya deneyimim oldu… Kısa sürelide olsa bende kaldım orada…

Akdeniz insanı ile yöremiz insanını aslında karşılaştırmamız yanlış olur nedeni mi? Bizim insanımız biraz sabırsız dır… Bir işin hemen olmasını ister… Ama bu durum yinede korna kirliliğine neden değildir… Sürücüler dikkat kornanız birilerini rahatsız edebilir…

Ülkemizde taşeron işçiler mağdur ve bir umut ile yardım bekliyor…

Bir okurun taşeron işçilerin sesi ol demesine yer vermeden edemeyeceğim… Ülkemizde bir çok devlet kurumu özeleşti ve farklı bir noktada yönetilmeye başlandı… Buda beraberinde taşeron sistemini getirdi… 

Yani; sömürü ve kapital sistem…

İşçi kardeşlerimiz patronların kölesi oldu ülkemizde… İhale şartlarına bir çok taşeron firma uymuyor… Nedeni ise belli.. sadece para kazanmak… İşçi kardeşlerimiz bazı yerlerde 12 saat bazı yerlerde ise evin yolunu unutuyor… Bunların hepsi ise sadece açlık sınırı altında bir maaşa yapıyor…

En aşağı alan 900 TL en yukarı alana 1200 TL alıyor… Serviste yok! Olsa da para ile…

900 TL alan taşeron işçi kardeşimiz ayda 200 TL yol parası verse geri 700 TL’si kalır… İki göz odalı ev bugün Trabzon’da 350 TL’den başlıyor.. İstanbul ve Ankara’yı yazarak sizleri ürkütmek istemem… Geri ne kaldı… 350 TL…

Bununla işçi kardeşim giysi mi alacak yoksa mutfak ihtiyacını mı karşılayacak… İletişim araçlarını geçtim.. Cep telefonu ile bir çağrı evdeyim iki çağrı kahvedeyim… Sık Sık çağrı ise belli hanım evde tüp bitti bağırıyor “ Boyun postun devrilmesin herif nerede kaldın akşam yemeği pişecek.”

Vah benim taşeron işçi kardeşim sen yanmışsın; Ankara sana ne yapsın…

Ataması yapılmayan öğretmenlerin var benim… Hani bir harf bana öğret bin yıl kölen olayım misali… Artık o söz değişti… Bir ata beni sonuna kadar kölen olayım oldu… Ne yazık ki bunu güzel ülkemin eğitim fakültesinden mezun işsiz ama azimle KPSS’ye giren öğretmen diplomalı kardeşlerim diyor…

Bir okur söyle yazdı bana; Atanamayan öğretmen neden hükümete oy verir… Biraz durdum düşündüm… Bu sorunun cevabını buradan nasıl yazacağım diye… Sonunda buldum… Bir seçimde TBMM’de bulunan siyasi partilerin öğretmenlere verdiği vaat sayısı kaç biliyor musunuz değerli okurlar…  3 bin kez seçim döneminde TBMM’de bulunan siyasi parti temsilcileri ve genel başkanları vaatlerde bulunmuş…

Ne yapsın benim garip ve öksüz atanmayan talihsiz öğretmenlerim vaatlere inanıyor… En iyi vaat verene de Reyini veriyor… Reyi alan Parti; çukada yatışa geçiyor… Ne oldu bizim öğretmenlerimiz diyen yok… Sonra başka seçimde yine vaatler ve yine yalanlar… Böylelikle benim öğretmenim sokakta ya simit satıyor yada inşaatta çalışıyor…

Vaatlerin sayısını nereden biliyorsunuz diye sorarsanız… Ajans Press gibi basında çıkan haberleri toplayan merkezlerden öğrene bilirsiniz…

Neyse konuya dönelim… Öğretmenler atanamıyor Ankara Hükümeti… Duy bu sesi.. Üstelik sana oy vermiş çoğu… Bu hükümete oy vermiş ve atanamayan öğretmen sende duy… Bu mesajı yazan arkadaşı…

Bir kapıdan sürekli hakkın olan tuzu istersen seni dilenci olarak görürler; hakkını nasıl kazanacağını iyi araştır ve demokratik yollardan çöz…

Bu pazartesi bu kadar beyler bayanlar… Bir daha hafta görüşmek üzere… Benimde bir mesajım var diyorsanız Facebook’a Şükrü Üçüncü yazarak beni bulur bir mesaj ata bilir yada Twitter’de @sukruucuncu üzerinden bana ulaşa bilirsiniz…

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.