Ahmet Külekçi
Esnaf yoksa Trabzon’da yoktur!
Trabzon’un esnaf şehri olduğunun altını çizmeme gerek yok sanırım.
En işlek caddelerinden en ücra noktasına kadar esnafımız hayat mücadelesi içinde.
Özellikle küçük esnafımız son süreçte adeta can çekişiyor.
Kolay değildir ayakta kalmak.
Hele helalinden, namuslu ve dürüst esnaf olmak hiç KOLAY değildir.
Sayılar vererek kafanızı karıştırmak istemem.
Fakat şu gerçeğin altını çizeyim.
Trabzon’da esnaf artık uzun ömürlü değil önünü göremiyor.
Ya iş değişikliği yapıyor ya da kepenk kapatıyor.
Nefesi yeten ise kredi-borç-öteleme ile kör-topal yoluna devam ediyor.
Sermayesi olmayanın ise zaten vay haline.
Korona virüs salgını süreci boyunca ülkenin her yerinde olduğu gibi Trabzon’da da otel-pansiyon- lokanta-kafe-restoran-pastane- çay ocakları gibi işletme sahibi esnafımız büyük mağdur oldu.
Yasakların kurallara uymak şartı ile kalkması ile herkes işinin başına dönecek.
Masalar kurulacak, ocakların altı yanacak, tencereler kaynayacak, dönerler kesilecek..
Her türlü fedakarlığı yapan esnafımızın şimdi artık ayağa kalkması gerek
Bu sektörden binlerce insan ekmek yiyor.
Esnaf şehri Trabzon’dan esnafı yok sayma şansımız yok.
Özellikle turizm alanında ciddi yatırımlar yapanlar var.
Hepsini düşünmek gerek.
Bu sene hem yerli hem de yabancı turist konusunda muhtemelen “hayal kırıklığı” yaşayacağız.
Peki ama bu kadar insan-çalışan ne olacak?
Pandemi süreci en çok esnafımızı vurdu.
Adeta perişan etti.
Şimdi bu mağduriyete omuz verme ve destek olma zamanı.
Elbet devletimiz gerekli kolaylığı sağlama noktasında önemli adımlar atıyor destek oluyor.
Ama bizler vatandaş olarak ta bu zor günlerde dayanışma ve kaynaşma içinde olmalıyız.
Gönül rahatlığı ile lokantalarda yemeklerimizi yiyelim.
Kafelerde- parklarda çayımızı içelim.
Pastamızı-tatlımızı yiyelim.
Berberde saçımızı keselim…
Hoş-sohbetlerimizle birlikte alışverişimizi yapalım.
Ama elbet maske ve sosyal mesafe kuralarına harfiyen uyalım.
Mahallemizin bakkalını lütfen es geçmeyelim.
Manavımızı-kasabımızı-pazar yerlerimizi unutmayalım.
Köyden gelen Ayşe teyzemizin emeğine saygı duyalım.
İki kilo domatesi de onlardan alalım.
Milliyetçilik böyle olur…
Haydi bakalım esnafımıza karşı gönül seferberliği yapalım.
Her zaman her şart altında vatanını ve bayrağının yanında olan esnafımıza bu kez biz can suyu olalım.
Elbette esnafımızda temizliği-hijyeni ve hoşgörüyü elden bırakmamalı.
Müşterisine saygılı olmalı…
Onlarda üzerine düşeni yapacaktır.
Dedim ya şimdi birlik ve beraberlik zamanı.
Haydi Trabzon esnafımız yanlı değildir.
Hem onlara hem de yanlarında çalıştırdıkları garsonundan-kasiyerine kadar yüzlerce emekçi kardeşlerimize destek verelim.
TRABZON ESNAFI YALNIZ değildir…