Sosyal ağ kullanımı ile birçok bilmediğimiz bilgiye ulaşırken yanlış bilgi sahibi de olabiliriz. Aslında doğruyu mu öğreniyoruz yoksa yanlışlarla yola devam mı ediyoruz. Şimdi sosyal ağlardan biri olan Facebook hakkında doğruyu mu biliyoruz yoksa yanlış mı yapıyoruz bir bakalım. Facebook ağı oluşturduktan sonra kendi profilimize birçok arkadaşımızı ekliyoruz. Arkadaşlarımızdan gelen bu mesajların hepsinin güvenli olduğunu düşünmeyin. Çünkü güvenli olmayabilir. Arkadaşlarınızın yanlışlıkla beğenip tıkladığı bağlantılar onların bilgisi dahilin de olmadan size gönderilebilir. Sizde bu bağlantıyı açtığınızda sizinde haberiniz olmadan arkadaşlarınıza gönderilebilir. İçimizdeki meraka yenilip kaç kişi beni takip ediyor ve hangi aralıkla bakıyor deyip bu bilgiyi öğrendiğinizi zannetmeyin. Çünkü bu sosyal ağın böyle bir hizmeti bulunmamaktadır. Facebook'un fotoğraflarınızı istediği gibi kullandığı hakkında konuşmalar var. Bu söylenti doğru değil. Çünkü bu ağa verdiğiniz bilgiler veritabanına kaydedilirken büyük bir gizlilik politikası ile güvence altına alınıyor. Anlayacağınız üzere fotoğraflar başka bir firma ile paylaşılmıyor. Facebook hiçbir zaman ücretli olmadı ve olmayacaktırda. Eğer sayfanızda Facebook ücretli olacak lütfen beğeni yapın ne kadar çok beğeni olursa ücretli olma olasılığı düşecektir gibi paylaşımlara ödün vermeyin. Böyle linklerle para kazanarak kendilerine yol açanlar çoktur.
FACEBOOK'UN GİZLİLİĞİ
Sosyal ağlarla ilgim yok, Facebook kullanmıyorum kafam rahat deyip geçmeyin. Eğer arkadaşınız kullanıyor ise sizin adınızı da Facebook profili oluşturulmuş olması kaçınılmaz. Böyle birşeyin olması imkansız deyip bunu kulak arkası etmeyin. Çünkü olabiliyor. Şimdi nasıl olduğunu görelim. Arkadaşınız sizi rehberine kaydettiğinde e-posta, ev adresi gibi bilgilerinizi ekler ise ve o kişinin indirmiş olduğu facebook uygulaması siz istemeseniz bile bütün bilgilerinize ulaşmış olur. Şimdiden geçmiş olsun. Şöyle açıklamak gerekirse bu sosyal ağ sizin isminize kapalı bir profil oluşturmuş olur. Daha sonra size sürekli sizde Facebook'a katılın şeklinde mailler gelir.
DUYGUSALLIĞIMIZDAN YARARLANMA
İnsanoğlunun en büyük ve vazgeçilmez özelliğinden biriside duygusallıktır. Yaşadığımız bu devirde kötü niyetli olanlar bu durumdan yararlanmayı çokta güzel başarıyor. Gerçek hayatta üstünü başını kötü hale getirerek, çocuğunu kullanarak ve bence en kötüsü gayet sağlıklı olduğu halde sakat rolü yaparak karşısındakinin iyi niyetinden yararlanan yüzlerce insan var. Peki reel de bunlar olurken sanal alem de duygu sömürüsü iyi niyetten faydalanma olmuyor mu? Aslına bakılacak olursa gerçek hayattaki kadar yorulmaya gerek kalmadan kolay bir şekilde yapılıyor. Peki nasıl oluyor? Bu sosyal ağda birçok kötü resim koyuluyor. Örneğin hasta çocuk resmi, kaybolmuş kişi, hastanede yatmakta olup kan ihtiyacı olan yetişkin veya çocuk resimleri paylaşılarak bu linklerin beğenilmesi veya paylaşılması sıklıkla isteniyor. 378 Bizlerde bu türlü istekler karşısında duygusallığımıza yenik düşerek istenilene duyarsız kalmayıp linkleri beğeniyoruz ya da paylaşıyoruz. İşte sosyal ağ olan facebooktada ıyi niyetimizden faydalanılarak kolayca kandırılıyoruz. Düşünecek olursak aynı şekilde fotoğraf beğenerek ya da paylaşarak hissettiğimiz duyguyu ortaya koymuş olmayız. Eğer tepkimizi belirtmek istiyorsak gerçek şeyler yapmalıyız. Şöyle ki okuyup kendimizi geliştirerek birşeyleri üreterek ülkemiz için ekonomik duruma katkıda bulunmaya çalışarak yepyeni olaylar keşfederek kısacası somut durumlar geliştirerek başarırız. Hurafelerden uzak durun. Eğer böyle söylentilere inanırsanız tekrar doğru yerine yanlış yapmış olursunuz. Çünkü bu durumdan yararlanıp Facebook'ta linkler oluşturan çok. Örnek verecek olursak eğer bu linki paylaşmazsanız şu güne kadar başınıza kötü şeyler gelecek ya da bu linki 9 arkadaşınıza yollarsanız ve onlardan geri dönüşüm olursa 9 gün içerisinde bir mucize gerçekleşecek bu sayede dileğiniz olacak. Buna inanıp istenileni yaparsanız karşıdaki kazanmış olur. Çünkü böyle bir yaptırım yok. Sanalda olsa duygularımızdan yararlanılmasına izin vermeyelim.
