Trabzonspor belki de ilk kez istediği halde topa sahip olamadığı maçta elindeki malzemeye göre oynadı. Topa sahip olamayınca konuk Hatayspor’un klas ayaklarının sürüklediği topun peşinden koştu. Ama ne olursa olsun Trabzonspor’du sahadaki takım… Geçen sezonun tartışmasız şampiyonuydu… Öyle olsa böyle de olsa skoru almayı başardı. Üstelik rakipten çok daha fazla net pozisyonlara girdi. Sonuçta mükemmel bir golle kazanmayı başardı ve yoluna devam etti.
Marek Hamşik ve Dorukan’ın olmayışı takım oyununu etkiledi. Zaten Abdullah Avcı Hamşik’le başka, o olmayınca daha başka bir oyun planı sergilediklerini söylemişti. Buna rağmen dün gece orta alanda Siopis çift ciğerli ve iki kişilik oynadı denebilir.
Trabzonspor maça Sivas ve İstanbulspor karşısındaki gibi bekleyerek başlamadı! Vişça ve Trezeuet’le çok çabuk hücuma çıkmayı denedi. Bunda zaman zaman başaralı da oldu. Trezeuet’nin bir an önce gol atmak isteği hem takım oyununa hem kendi düzenine zarar verdi. Çünkü kimin yerinde oynadığını ve kimin boşluğunu dolduracağını biliyordu. Nwakaeme’nin boşluğunu hızlı ataklarla ve atacağı ya da attıracağı gollere bağlamıştı. 3 resmi maçta bunu başaramadı ama patlama yapacağı kesin…
Vişça’nın sakatlanması Trabzonspor adına iyi olmadı. Hem lig hem şampiyonlar ligi play maçı öncesi büyük şanssızlıktı. Şimdi ister misiniz; başkan Ağaoğlu Nwakaeme’yi yeniden çağırsın!!!
Sonuçta Trabzonspor standardının altına düşmeden kazanmayı becerip ikide iki yaptı. Ancak bu maçın şampiyonlar ligi play of maçına oranla zurnada peşrev olduğunu unutmayalım. Trabzonspor’un asıl sınavı ayın 16’sındaki Kopenhag maçıdır! Trabzonspor bu iki maçtan istediği sonuçlarla ayrılabilirse en kötü ihtimalle bir sezonun yükünü kaldırabilir. Yoksa ligdeki galibiyetlerin ekonomik olarak bütçeye pek katkısının olmadığını herkes biliyor.
Kısaca; takım şu düzenle oynadı, bu düzenle oynadı, geçiş oyununu iyi yaptı veya yapmadı gibi ukalalıklara girmeden şunu söyleyebilirim: Bu takım ne kadar eksik olursa olsun lig için yeterlidir. Ama Trabzonspor’un asıl hedefi ligden daha ötedir.
Yine de Sivas ve İstanbulspor maçlarındaki oyuna göre Trabzonspor’un biraz daha hareketli olduğunu gözlemlediğimizi söylemek de mümkün. Bu yeterli olur mu? Eh onu da hafta içinde göreceğiz.
Oyuncu bazında Uğurcan her zamanki gibi idi. İki bek Eren Elmalı ile Larsen fazlası ile görevlerini yaptılar. Eren’in asisti de unutulacak gibi değildi. Vitor Hugo ile Denswill uyumlu idiler. Siopis dediğim gibi iki kişilik oynadı. Bakasetas yavaş yavaş eski düzenine dönüyor. Hücum oyuncularının takım oyununa biraz daha girmelerini her halde Avcı bizden çok ister. Bir de Abdülkadir Ömür gerçeği var. Bu sezona damga vuracak gibi görünüyor. Umarım bir sakatlık geçirmez. Attığı gol muhteşem ötesi idi…
