Türkiye ne yazık ki dört mevsim sel-deprem-heyelan ve yangın gibi doğal afetlere maruz kalıyor.
Yaşananlar hepimizi derinden üzüyor.
Bir taraftan can kayıpları diğer taraftan oluşan maddi hasarlar.
Telafisi çok zor yaralar açıyor.
Yok olan ormanlar yanarak telef can dostlarımız yıkılan evler…
Hangisini yazsak hangisini söylesek.
Şu zor günlerde emin olun ne yazacağımızı nasıl mesaj vereceğimizi şaşırıyoruz
Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Klavye başından ahkâm kesmekle olmuyor.
İnsanların yaşadığı acıları tarif edemeyiz
Daha geçen gün Arhavi ilçesindeydim.
Selin izleri silinecek gibi değil.
Birçok yerleşim yeri hala balçık ve çamur içinde.
Onların gözyaşlarına ortak olunca insan anlıyor afetin büyüklüğünü..
Ve Marmaris…
Ormanlarımız alev alev…
Canımız yanıyor yüreklerimiz dağlanıyor
Ülkenin dört bir yanı ateş topu…
Yazıklar olsun yuh olsun.
Kimin bu işlerde parmağı varsa gün yüzü görmesin ateşler içinde kalsın…
Terör örgütlerinden her şey beklenir…
Onlar için kötülüğün sınırı yoktur.
Değerli okurlarım yaşanan bu tür acılardan sonra ah-vah çekmenin bir kıymeti kalmıyor
Hepimizin samimi bir şekilde ders çıkarması gerek.
Yaşananları sadece teröre bağlamak niyetinde değilim.
Bizlerin ihmali yok mu?
Olmaz olur mu?
Ormanlık alanda pikniğe giden birçok vatandaşımız ne yazık yaktığı ateş söndürmeden çöpleri atarak bölgeyi terk ediyor.
Hayvan bile bu kadar pis olmaz…
Kimse kusura bakmasın ama gerçek bu…
Yaylaları bir gezin görürsünüz…
Her taraf pislik çöp yığını içinde.
Keyfini yap mangalı yak ama aşağı MAGANDA olarak inme be kardeşim..
Yeter her sene aynı uyarı!
Nerede insanlık doğa ve yaşam adına bir kural varsa YIKMAK için elimizden geleni yapıyoruz
Dere içinde ev yapma ormanda ateş yakma ağaçları kesme…
Bildiğimizi okumaktan ne zaman vazgeçeceğiz?
Bu afetlerden sonra devlet devletliğini vatandaş ta vatandaşlığını bilecek…
Nerede bir hatamız var nerede yanlış yaptık ne eksiklerimiz var diyerek kendimizi sorgulamalıyız
Başarısızlık varsa kabul edelim.
Birileri artık gerçeği görmeli…
Bedeli kim öderse ödesin…
Ya icraat yapalım ya da ne boş boş ne konuşalım ne yazıp-çizelim
