Turgay Beşyıldız
Hisara tırmanarak çıktılar!
Karşılaşma başlarken, her iki takımın ilginç bir istatistiğini fark ettim.
Bugüne dek 13 kez karşı karşıya gelmişler, 5 kez Trabzonspor, 5 kez de Akhisar takımları sahadan galip ayrılırken, geri kalan 3 maçı da berabere tamamlamışlar.
Sadece yeşil siyahlıların rakibine oranla 2 gol üstünlüğü var.
Anlayacağınız; bugün ki 90 dakikayı galip kapayan takım, hem kendi istatistik rakamlarında öne geçecek, hem 3 puan alacak, hem TFF’den galibiyet primi 2 milyon 600 bin lira alacak yada borcundan sildirecek! ve ligde ki umudu neyse, o ümidini de sürdürecekti.
Karadeniz ve Ege ekibi işte bugün pırıl pırıl yine yazdan kalma havada bunun için sahadaydı.
Bordo mavililerde sezonu kapatan Onazi’nin yanı sıra, sakatlıkları devam eden Pereira ve Abdülkadir Ömür yoktu ama 1.92’lik genç santrafor Koray ile 2 ay sonra affedilen Olcay Şahan, maç kadrosundaydı.
Akhisarspor'da ki eksikler ise gözden kaçmayacak cinstendi.
Sakatlıkları bulunan Eray , Cikalleshi, Mustafa Yumlu, Dany, Güray Vural ve cezalı olan Elvis Manu’nun yanı sıra, yönetim kurulu tarafından süresiz kadro dışı bırakılan ve kadro dışı bırakılmasına hiç şaşırmadığım, dengesini bir türlü bulamayan, Trabzonspor’un da eski kalecilerinden Fatih Öztürk ve Josue'de, bu karşılaşma da kadroda olamayan isimler oldu.
*
Oyuna iyi başlayan bordo mavililer idi. Adama ve ayağa yerden pas yaparak istenilen gibi başladı. Trabzonspor’un kalecisi Uğurcan’a rakipten ilk top geldiğinde dakikalar 8’i gösteriyordu.
Konuk takımda Caner, Zeki ve Kadir Trabzonspor’un eski oyuncularıydı.
Ev sahibinde bir çok pozisyonda Onazi, Pereira ve Abdülkadir Ömür’ü aramıyorum desem sanırım bana inanmazsınız.
Özellikle, kanattan gelen ortaların düşüşe geçtiğini söylemem gerek. Tek bir Novak yetmiyor.
18.dakikada en tehlikeli ilk pozisyon da ondan geldi zaten.
Yusuf, Rodallega ve Ekuban’ın şut denemeleri sonunda, Ekuban’ın bir şutunun yan direkten geri gelmesi ev sahibi takım için talihsizlik ise oyunun 3’de 1’lik bölümü bittiğin de, Serginho’nun altı pas içinde önüne alamayıp vuramadığı top da, konuk ekip adına şansızlıktı.
Akhisar takımının özellikle defans anlayışına ağırlık vermesi, sadece kontra pozisyon araması neticesinde gole en yakın olduğu an, 42. dakikada Serginho’nun net vuruşuna, Uğurcan’ın da yakın bir anda nefis kurtarışı bir o kadar netti. 2 dakika sonra Ekuban’ın harika kafa vuruşunu kaleci Lukac’ın kurtardığı gibi.
İlk 45 dakika da Trabzonspor’un 5 net gol pozisyonuna karşı, Akhisar’ın da 2 net pozisyonunun altını çizmek lazım.
Bana göre bu maçın ilk yarısına, her iki takımın kalecisi de önemli kurtarışlarıyla imza attı.
*
Oyunun ikinci yarısına golsüz başlayan ekiplerden bordo mavililerin, ani yakalandıkları rakip ataklarında tribündeki kendi taraftarlarının nefeslerini kesmesi, onlar için kötü bir fotoğraftı.
Geçtiğimiz haftayı galibiyetle kapatan, acaba bir çıkış yakalayabilir miyim? diye baktığı bu Trabzon deplasmanın da tüm mermilerini harcamaya çalışan Akhisar takımının, birde 8 oyuncusu eksik olmasaydı, acaba ne olurdu diye düşünmedim de değil.
Biri küme potasından çıkmak için, bir diğeri UEFA yarışına devam etmek için, maçın 2. yarısın da adeta varlarını, yoklarını ortaya koydular.
…Ve ilk gülen, yine hücumda defans düşüncesini unutan bordo mavililerin bu açığından faydalanan, ligin en dibindeki Akhisarspor oldu. Golün adı Bokila idi.
Bu golden hemen sonra kenar yönetimin de, Ünal hocanın tam isabet iki değişikliği aynı anda yapması, Yusuf ve Kamil Ahmet’in yerine, Toure ve Olcay’ın oyuna girmesi, bordo mavilileri de, tribünlerini de hareketlendirdi.
Hemen ardından da Nwakaeme, zekası ile topla sağına değil de, soluna dönünce golü bulması ve ardından Sosa’nın penaltı vuruşu, ev sahibi için öne geçme ve de yüksek morali getirdi.
Rodallega’nın son dakikada kaçırdığı inanılmaz gol, aklımın bir kenarında kaldı.
Yaşar Kemal Uğurlu fena bir maç yönetmedi.
Haliyle haftayı çok çok önemli bir üç puanla kapatan Trabzon takımı, sahasında oldukça tehlikeli olan Erzurumspor deplasmanı için, yine işi çok sıkı tutması lazım.
Bu arada; Erzurum Kazım Karabekir Stadyumu’nda, bordo mavili taraftarlara ayrılacak olan yerin de maçtan birkaç gün önce, tamamen dolacağını yazabilirim.