Trabzonspor dün gece kaybedebileceği bir maçı “Kralın Dönüşü” ile kazandı ve lige iyi olmayan oyun ama, mükemmel bir sonuçla başladı. Kral herkesin bildiği Burak Yılmaz’dı. Bıraktığı yerden devam etti ve daha sezonun ilk maçında iki golle ne kadar kaliteli olduğunu göstermiş oldu. Üstelik tam olarak da hazır olmamasına rağmen… 3 puan Burak’un eseridir denebilir…
Halbuki, Trabzonspor sezona yeni transferleri ve geçen yıl hemen hemen koruduğu kadrosu ile son derece umutlu başlangıç yapmak istiyordu. Alaves’le oynanan hazırlık maçında da bunu göstermişti. Ama o zaman da yazmıştık: Süper Lig farklı bir kulvardır. Burada kimsenin gözünün yaşına bakılmaz diye… Nitekim geçen sezonki oyun şablonunu tamamen değiştiren ve hücumcu bir takım kimliğine bürünen Konyaspor ilk yarıda belki beraberliğe razı idi ama ikinci yarıda tamamen golü düşünen bir anlayışla oynadı. Trabzonspor’a çok zor anlar yaşadı. Önce Esteban, sonra Kucka’nın çizgiden çıkardığı mutlak gollük pozisyon bile Trabzonspor’u zor uyandırdı.
Elbette ligin ilk maçını kazanmak son derece önemli bir olay… Ne kadar kötü oynanırsa oynansın Trabzonspor’un kazancını küçümseyemeyiz. Ama şu gerçeği de unutmamak lazım... Trabzonspor’un bu kadrosu iddialı olmak için yeterli değil! Bu yeniden transfer yapılsın anlamına gelmez… Üstelik orta sahada her zaman aranan bir Onazi’nin de İngiltere’ye gitme ihtimali var. Korkarım Trabzonspor orta sahada dün geceki yetersizliği görüp yine transfere sarılacak… Bu çare değil…
Oyuna gelince; Trabzonspor kötü başladı. Bir amatör oyuncunun bile yapmayacağı hatayı yapan Okay, hem rakibin öne geçmesine neden oldu, hem de oyundan düştü. Okay’ın düşüşünden olabilir ki Kucka da bildiğimiz oyuncu değildi! Böyle olunca Trabzonspor orta alanı tamamen rakibe teslim etti. Biraz Yusuf, biraz da Bongonda etkili olmaya çalıştı. Olcay da geçen sezonun son haftalarındaki etkisizliğini sürdürmüş gibiydi. Burak Yılmaz’ın erken anlarda beraberliği getiren golü yapması takımı oyunda tuttu. Ama ikinci yarıda iki pozisyon dışında Trabzonspor oyunda yoktu. Trabzonspor’un en büyük itici gücü ise taraftarı idi… Taraftarların muazzam desteği hem takımı, hem Burak Yılmaz’ı son bir atımlık barutla ateşledi ve adeta mucize bir galibiyet geldi. Çünkü maç kazanılmamış olsaydı teknik direktör Ersun Yanal oyuncu değişimleri ile çok konuşulur olurdu!
Galibiyeti önemli saymakla birlikte ligin henüz başıdır ve takımla ilgili kesin şeyler söylemek için hayli haftanın geçmesi gerekir. Aynı şeyleri Konyaspor için de söyleyebiliriz. Ama oyun anlayışı bakımından Konyaspor’un daha hazır olduğunu söylemek doğru bir tespit olur. Eğer Konyaspor galibiyeti değil de en azından tek puanı düşünmüş olsa idi bunu başarmak için çok zorlanmazdı. Ama futbol böyle bir oyun… Bazen çok şey ister hiçbirini alamazsınız ama, bazen şans yanınızda olur ve kazanırsınız! Konyaspor 3 kayıp puan yanında sakatlanan Traore’den de oldu.
Hakem bana göre eyyamcı idi. Trabzonspor’dan Pereira’yı iki kez yaptığı kasıtlı hareketlerden dolayı kırmızı kartla atması işten bile değildi. Ayrıca kritik pozisyonlarda hiç riske girmedi! Çok düdük çaldı.
Son söz; Trabzonspor bu galibiyetin tadını çıkarsın, umutlu olsun ama bunun derecesini çok yükseklerde tutmasın derim…
Halbuki, Trabzonspor sezona yeni transferleri ve geçen yıl hemen hemen koruduğu kadrosu ile son derece umutlu başlangıç yapmak istiyordu. Alaves’le oynanan hazırlık maçında da bunu göstermişti. Ama o zaman da yazmıştık: Süper Lig farklı bir kulvardır. Burada kimsenin gözünün yaşına bakılmaz diye… Nitekim geçen sezonki oyun şablonunu tamamen değiştiren ve hücumcu bir takım kimliğine bürünen Konyaspor ilk yarıda belki beraberliğe razı idi ama ikinci yarıda tamamen golü düşünen bir anlayışla oynadı. Trabzonspor’a çok zor anlar yaşadı. Önce Esteban, sonra Kucka’nın çizgiden çıkardığı mutlak gollük pozisyon bile Trabzonspor’u zor uyandırdı.
Elbette ligin ilk maçını kazanmak son derece önemli bir olay… Ne kadar kötü oynanırsa oynansın Trabzonspor’un kazancını küçümseyemeyiz. Ama şu gerçeği de unutmamak lazım... Trabzonspor’un bu kadrosu iddialı olmak için yeterli değil! Bu yeniden transfer yapılsın anlamına gelmez… Üstelik orta sahada her zaman aranan bir Onazi’nin de İngiltere’ye gitme ihtimali var. Korkarım Trabzonspor orta sahada dün geceki yetersizliği görüp yine transfere sarılacak… Bu çare değil…
Oyuna gelince; Trabzonspor kötü başladı. Bir amatör oyuncunun bile yapmayacağı hatayı yapan Okay, hem rakibin öne geçmesine neden oldu, hem de oyundan düştü. Okay’ın düşüşünden olabilir ki Kucka da bildiğimiz oyuncu değildi! Böyle olunca Trabzonspor orta alanı tamamen rakibe teslim etti. Biraz Yusuf, biraz da Bongonda etkili olmaya çalıştı. Olcay da geçen sezonun son haftalarındaki etkisizliğini sürdürmüş gibiydi. Burak Yılmaz’ın erken anlarda beraberliği getiren golü yapması takımı oyunda tuttu. Ama ikinci yarıda iki pozisyon dışında Trabzonspor oyunda yoktu. Trabzonspor’un en büyük itici gücü ise taraftarı idi… Taraftarların muazzam desteği hem takımı, hem Burak Yılmaz’ı son bir atımlık barutla ateşledi ve adeta mucize bir galibiyet geldi. Çünkü maç kazanılmamış olsaydı teknik direktör Ersun Yanal oyuncu değişimleri ile çok konuşulur olurdu!
Galibiyeti önemli saymakla birlikte ligin henüz başıdır ve takımla ilgili kesin şeyler söylemek için hayli haftanın geçmesi gerekir. Aynı şeyleri Konyaspor için de söyleyebiliriz. Ama oyun anlayışı bakımından Konyaspor’un daha hazır olduğunu söylemek doğru bir tespit olur. Eğer Konyaspor galibiyeti değil de en azından tek puanı düşünmüş olsa idi bunu başarmak için çok zorlanmazdı. Ama futbol böyle bir oyun… Bazen çok şey ister hiçbirini alamazsınız ama, bazen şans yanınızda olur ve kazanırsınız! Konyaspor 3 kayıp puan yanında sakatlanan Traore’den de oldu.
Hakem bana göre eyyamcı idi. Trabzonspor’dan Pereira’yı iki kez yaptığı kasıtlı hareketlerden dolayı kırmızı kartla atması işten bile değildi. Ayrıca kritik pozisyonlarda hiç riske girmedi! Çok düdük çaldı.
Son söz; Trabzonspor bu galibiyetin tadını çıkarsın, umutlu olsun ama bunun derecesini çok yükseklerde tutmasın derim…