Nemlioğlu ailesi, Osmanlı’nın son döneminde imparatorluğun ekonomik olarak en güçlü ailelerinden biri idi.  Ahmet Nemlioğlu, Kaptan Beyin 12 çocuğunun 11cisi. Ahmet Bey, İstanbul’da okudu, konaklarda yaşadı, evlenmedi, parayı su gibi harcadı. Kostümleri Paris’ten gelirdi. Renkli ve hareketli bir yaşam sürdü.  1950’li yıllarda açılan İstanbul Hilton Oteli’nin ‘1’numaralı davetlisiydi. Ömrünün son yıllarında memleketi Trabzon’a döndü ve birkaç yıl önce 95 yaşında bu dünyadan göçtü.

Ahmet Nemlioğlu ara sıra sohbet ederdik.  Birgün ‘’Babam yazları İstanbul’da olurdu. Bir gün Pera Palas’da  Kostaki ile buluşmuş. Kostaki, Soğuksu’daki konağı satmak istiyordu. Fındık işi yapıyordu. Savaş sonrası ve Rus işgal yıllarında işleri bozulmuştu, iflasın eşiğine gelmişti. Bankaya borcu vardı. Babam borcu üstlendi ve Konağı satın aldı’ demişti.   

Nemlioğullarının kent merkezinde iki büyük konakları vardı. Büyük konağın 100 metre kadar kuzeyindeki diğer konak saçaklarıyla mimari yapısıyla göz kamaştırıyordu.

Yazlık olarak da Zafanos’da ki ve Kaptan Nemli’nin Soğuksu’da Kostakiden satın aldığı konak vardı. Bu görkemli konakların hepsi sonraları satıldı.

Ahmet Namlioğlu Rahmi Koç ile de yakın arkadaş olduğunu söylemişti.  Soğuksu’da Kostaki’den satın alınan Konak ile kent merkezindeki ünlü Yeşilyurt otel 1940’lı yılların sonlarına doğru satıldı. Kostaki Konağı’nu Nejat Ongan satın aldı.

Ahmet Nemli, bu konağın bahçesinde ve içindeki bazı tarihi eserleri, halıları vs. yakın dostu Rahmi Koç’a hediye ettiğini söylemişti!

Koç’a, hediye edilen veya kimilerine göre satılan eserlerden biri de Tekke Mahallesindeki 7 kapılı 42 odalı konağın büyük odasının tavanından asılı olan avize imiş.

Ahmet Nemli, babası Kaptan Efendi’nin bu görkemli, göz kamaştıran avizeyi Avusturya’nın başkentinde Viyana’dan aldığını söylemişti.