“Futbol gazisi” Trabzonspor istenen futbolu sergileyemedi. Adı büyük olan Galatasaray’la yenişemedi. Maç kendi sahasında olsa da adı “büyük maç” olduğu için sonuç normaldir. Hatta bu maçta alınacak her 3 sonuç da normal kabul edilir.
Gelelim Trabzonspor’un nasıl oynadığına… Aslında Trabzonspor pek bir şey oynamadı veya oynayamadı. Ama bir sorun ki neden oynamadı veya oynayamadı? Geçen sezonun şampiyon takımından Hamsik, Bakasetas, Abdulkadir Ömür, Visca, Bruno Peres, en önemlisi Uğurcan sakatlıkları nedeni ile yoktular. Alınanlar içinde Bartra hariç şimdilik öne çıkan oyun da olmadı. Üstelik eskilerden Djanniy ile Cornalius geçen sezonu aratır durumdalar.
Trabzonspor gol atamadı ama, rakibine gol şansı da vermedi. Kısaca böylesine adı büyük maçı kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin de… Uğurcan’ın yerine ilk kez kalede yer alan Taha ise iki mutlak gol pozisyonunda son derece başarılı oldu. Üstelik hazırlık maçlarında da gösterdiği gibi son derece soğukkanlı olması dikkate değerdi doğrusu…
Özetlemek gerekirse Trabzonspor dün gece futbol adına yakışır bir oyun oynamadı. Sadece mazeretleri vardı. Bunun için yeterli zamanı var. Henüz ligin başı… Karalar bağlamak için henüz erken…
Trabzonspor ligin başı olduğu için tüm ekipler gibi lige hazır değil. Özellikle şampiyonlar ligindeki play off maçları takımı hayli yıprattı. Üstelik iki sakat da verdi. Ancak takımın kadrosu geniş 5 - 6 hafta sonra eksikler tamamlanacak.
Bana göre Trabzonspor’un bu kadrosu eksiklerine rağmen lig için yeterlidir. Tek sorun; eylül ayında başlayacak UEFA Avrupa Ligi maçlarında ne yapar sorusudur.
Ayrıca Trabzonspor’un yeni transferlerin de yolda olduğunu söyleyebilirim. Bunun ise, olumlu olacağı konusunda şüphelerim var. Çünkü her puan kaybından sonra transfere yönelmek bana pek doğru gelmiyor.
Maçın hakemi Ali palabıyık hakkında birkaç söz etmek isterim: Eğer 22 kişi ile hakem arasında bir tek kişi değiştirme şansım olsa idi ilk önce hakemi değiştirirdim!!! Bunu iki takıma karşı verdiği ve vermediği kararlar için söylüyorum. Kısaca tam eyyamcı idi. İki takım için de çaldığı düdüklerin yarıdan fazlası gereksizdi. Eğer dün pek kaliteli bir maç olmadı ise buna hakemin sürekli oyunu düdüklerle kesmesinin neden olduğu da söylenebilir.
Trabzonspor adına penaltılık bir pozisyon vardı. Bu pozisyonun aynısına iki gün önce Lale Orta penaltı, Bülent Yıldırım ise penaltı değil dediler. Top vücuttan geldiği için…
