Turgay Beşyıldız
Öp de alnına vur!
İkinci yarının ilk maçında Malatya’yı ağırlayan lig lideri, ilk yarıda top göstermediği rakibine evinin kapılarını açtıysa da, odalarını dar etti.
Santra düdüğü ile ilk 28.dakikaya kadar rakibinin ceza alanına gidemeyen, sucu Sumudica’nın talebeleri, yakaladıkları tek net pozisyonu da 45+3’de, Kubilay ile altı pasın içinden üstten auta atınca, ilk devreyi hak ettiği gibi bitirdi.
Nwakaeme’nin nefis ortasına, rakibin uzattığı bacaklarının arasından nasıl vurduysa, topu filelere gönderen Cornelius, bu devrede geceye ilk ışığı çaktı. Konuk ekibin kalecisi Ertaç’ın topu sadece iç fileye vururken gördüğüne eminim. Sanırım içinden şöyle düşünmüştür: Ulan bu top ne zaman geçti yanımdan!
Oyunun başlarında ki üç değişik zamanlı pozisyonda, hiçbir sertlik yok iken, Trabzonspor’un temposunu düşürmek için, yerde yalandan yere kıvranan sarı kırmızılı ekipten Hafez ile Kubilay, juri tarafından gecenin aktörü seçildi!
Şu sıralar, iyi oyuncu eksikliği çeken televizyonlardaki Türk dizilerinin, cast ekiplerine duyurumdur. Malatyasporlu Hafez ile Kubilay ‘Barbaros’ dizisinde iyi kılıç sallar!
*
Ev sahibinde Gervinho ile Edgar Le, sezonu kapattı. Trodsen, Hugo, Djaniny ve Serkan’ın sakatlıkları devam etti. Fildişili yeni transfer Kouassi’de Afrika Kupası’ndan selam gönderdi.
Türkiye’ye gelen; iki elin parmakları kadar olan en iyi yabancı oyunculardan biri olan, geldiği ‘’sipariş şampiyon!’’ takımının adeta coğrafya üzerinde, haritadaki yerini değiştiren Edin Visca’da bu maçı tribünde, locadan izledi.
Konuk ekip; tarih gereği yeni transferlerini bu 90 dakikada oynatamazken, Nuri, Wallace, NDong’un sakat oluşuna, Haddadi ve Tetteh’in Afrika Kupasında olması ve Adem’in hastalığı eklenince, Sumudica 21 değil, 18 kişilik kadrosuyla Medıcal Park’da yer aldı.
Bordo mavililer; sanırım Kouassi ve Visca’nın katılımıyla bitirici estetik yanını biraz daha zamanla ortaya çıkacaktır. Bu tür karşılaşmalarda yapılması gereken, özneyi ve özü de unutmamak ve de verilen mücadeleyi sahada, matematik hesabı da masanın üstünde iyi yapmak lazım. İkisinin dengesi ortayı bulursa, zaten sıkıntı olmaz.
Zemindeki rakip kim olursa olsun, Amazon’daki pigmeler dahi olsa! işi sıkı tutmazsan, canını yakarlar. Son dakikada soğuk duş yaptırırlar donar kalırsın! Bundan önceki bazı sezonlarda yaşandığı gibi!
*
Nwakaeme’nin güçlü oyununa, dik duruşuna, bir de rakip ceza alanı içinde topla beraberken, son vuruşlarda ya da asistlerde ciddiyetsizliğini bırakıp ciddiyetini bir eklese, ne şık olur değil mi?
Trabzonspor’un ikinci golünde Cornelius’un ofsaytta yakalanması, gecenin talihsizliğiydi. Eğer bu golü bulsaydı, bordo mavili ekip rahatlar ve oyununu daha da genişletirdi.
Bu gece; direk oynayan altı oyuncusundan yoksun Yeni Malatyaspor’un teknik direktörü Sumudica’nın, maç sonunda basın odasında özellikle VAR hakemlerine isyan ederek gitmesi, bir daha ki hafta oynayacakları Göztepe A.Ş karşılaşması için önemli ve ciddi bir uyarıydı sanırım.
Dorukan, Bakasetas, Conelius ve Ömür’ün, oyunun üçte birlik son bölümünde yerlerini Siopis, Berat, Koita ve Yusuf’a bırakması, zorlu günlerle geçen yağlı boya tabloya, ressamın son fırçasını tuvale vurması gibiydi!
Orta hakem Fırat Aydınus’un rahat ve stressiz bir maç yönettiğini söyleyebilirim. Yalnız bir, iki pozisyonda ev sahibini misafirperverliğinden ötürü yanaklarından öptü dersem, karşı çıkmazsınız değil mi? Çünkü; yarın gelecek olan başka bir hakem de son dakikada bir bakmışsınız rakibi öpmüş!
Mesela; son dakikada Hüseyin’in, Haqi Osman’a kargodan gönderdiği dirsek için! Aydınus penaltı çalsaydı, kim itiraz edebilirdi?
Bu arada; ilk devrede Awuku'nun Dorukhan'ı biçerek saha dışına fırlatmasını, ikinci devrede de Semih'in ceza alanı çizgisi üzerinde topu yumrukla kesmesini unutmadım!
Puan cetvelinde lig lideri ile lig sonuncusunun bu mücadelesi öncesinde bana soranlar olmuştu:
"Abi fark atar mıyız?’’ diye, bende ‘’ Siz, 1996 yılının mayıs ayında, Avni Aker’deki Vanspor maçını hatırlar mısınız?’’ diye sormuş ve eklemiştim
"Şampiyonluk yolunda galibiyet olsunda, 1-0 olsun. Senin olsun’’ dedim. İyi mi?
Bu yüzden, bu galibiyeti öp de alnına vur!