Bir TV kanalında yayınlanan Telegol programında yorumculuk yapan ve sözde bu Ülkenin geçmişte en iyi iki sporcusu, bir ünlü hakem ve sporla alakası fazla olduğunu sanmadığım bir şahsiyet (isimlerini yazmaya gerek, spor camiası tarafından çok iyi tanınırlar) 24 Ekim 2011 gecesi yaptıkları program sırasında; Bu gün Ülkemiz futbolunun ayakta kalmasında büyük söz sahibi olan Burak YILMAZ hakkında akıl almaz sözler sarf ettiler. Burak’ı önce hırsız olarak nitelendirip sonra da şeytan yaptılar daha da ağırını söylediler ancak burada yazmak bize yakışmaz.
Bu insanlar yıllardan beri bu tür programlarda; Hiçbir ayrım yapmadan Kulüp, idareci, sporcu ve hakemlerle kafa yapmayı, en küçük hatalarıyla onları yerden yere vurmayı alay konusu yapmayı adet haline getirmişler. Sadece kendi söylediklerinin doğru olduğuna inan bu şahısları, program sunucusu Serhat bey bile durduramaz olmuş , açıldıkça açılıyorlar program ilerledikçe hastalıklı ve takıntılı bir hal alıp saldırıyorlar, sonra da bunlara karşılık verilince ne hikmetse hemen geri vitese takıp olaydan sıyrılmaya çalışıyorlar.
Aslında bunların bir kabahati yok, kabahat sağduyulu sporu seven insanlar, bunların programını izleyip reyting almalarını sağlıyor ve bu sayede yayınlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Bakalım bu şekilde devam ederlerse bu program ne kadar daha sürer merak ediyorum.
Profesyonel futbolcular, kulüplerinde para karşılığında yeteneklerini ortaya koyarak her maçı kazanıp, sözleşmeleri gereği maç sonrası karşılığında pirim alırlar. Aldıkları bu prim ve maaşlarla geçimlerini sağlarlar. İçlerinde öyle değerler var ki kazandıklarının bir bölümü ile fakir fukaraya da kucak açarlar. Burak YILMAZ’ da bunlardan bir tanesi, günümüzde Türk futboluna damgasını vurmuş, efendiliği ve dürüstlüğünden ödün vermeden işini yapmaya çalışan bir spor işçisi, seversiniz sevmezsiniz ancak bu gün Türk milli takımının başarısında çok büyük payı olması nedeniyle takdir edilmesi gereken bir sporcu olduğu kesin,
Burak gerek kendi takımı gerekse Türk milli takımının başarıya ulaşması için futbolun içerisinde olan tüm senaryoları uygulayıp, sonucunda kulüp ve Türk milli takım taraftarını sevince ve zafere taşıdığı için bir Kahraman iken maalesef, Bursa spor maçında takımı lehinde penaltı yaptırması ve penaltıyı gole çevirmesi nedeniyle HIRSIZ ve ŞEYTAN oldu bir anda, hiç kusura bakmayın sayın Telegol’cüler siz o sözleriniz ile bulunduğunuz yerleri asla hak etmiyorsunuz, hiçbir kulübü ve futbolcusunu karalama hakkınız yok, biraz haddinizi bilmeniz gerekir.
Burak ve onun gibiler bir gün sizlere Adalet önünde öyle bir GOL atar ki, Gol’ün TELE mi yoksa Gerçek mi olduğunu o zaman daha iyi anlarsınız.
Ülke genelinde yaşanan terör ve deprem olaylarıyla bunalmış olan halkı, bataklıktan kurtulmaya çalışan Türk futboluna da bulaştırıp insanları germeye çalışmayın, futbolun temizlenmesine eğer katkı veremiyorsanız o zaman susmayı tercih etmekte erdemli bir davranıştır.