Adamın biri ölür ve öteki dünyaya göçer.Günah ve sevapları tartıldıktan sonra cehenneme gitmesine karar verilir.Fıkramızın  kahramanı, melekler eşliğinde cehennemde kalacağı bölümü seçmek için dolaşmaya başlar.Birçok odadan oluşan cehennemde her odada kaynayan kazanlar vardır, kazanların başında da birer zebani beklemektedir.Zebaniler kazandan başını çıkaran ve çıkmaya çalışanların kafasına vurarak tekrar kazana, kaynar suyun içerisine sokmaktadırlar.Sadece bir oda vardır ki kazanın başında zebani yoktur.Adam sorar ''Bu kazanın başında neden  zebani yok?'' Melekler cevap verir; ''Burası Trabzonluların odası ve bu kazan Trabzon kazanı, burada başını kaldıranları kazandaki diğer Trabzonlular aşağıya zaten çeker ,onun için nöbetci koymaya gerek duymadık''

Trabzon'da herhangi bir sektörde herhangi biri kafasını kaldırmaya görsün, birileri onu aşağıya çekmeye her zaman hazır.
Ve çok enteresan ve maalesef ki; Bu durum Trabzonspor için de farklılık göstermiyor.
Trabzonspor kötüyken, kötü yönetilirken zaten şansı yok,eleştiri çok.
Yeri geldi biz de yaptık bu eleştirileri, dürüst olmak gerek.
Ama ne zaman ki Trabzonspor başarıyı yakalamak için hamle yapıp ve ligdeki konumu iyiye giderse birileri çıkıyor, yolunu kesmek, kaos yaratmak,Trabzonspor'u tekrar aşağı çekmek için çaba harcıyor.

Bir diğer husus da mesela Şenol Güneş'i görevdeyken eleştiren bazı basın mensupları, bugün en büyük Güneş"çi olmuşlar.Sorsanız neden böyle diye, pek mantıklı bir açıklama yapabileceklerini de sanmıyorum doğrusunu isterseniz.Sanırım bu sorunun cevabı ''Çarşıyız her şeye karşıyız''dan başka bir şey olamaz.

Şimdi de birileri çıkmış, belki de sahamızda oynanacak Konya ve Galatasaray maçlarından alınacak 6 puanın en azından Süper Ligde ilk ikiyi garantileyeceği dönemin başında Ersun Yanal'ın istifası haberlerini gündeme taşıyor.
Herhalde Trabzonspor'u son 12 haftada şampiyon yapacak alternatif hocaları da hazırdır.
Öyle ya problem yaratıp hocanın ayağını kaydırmak isteyen eğer Trabzonsporluysa çözümü de o getirecek.

Ersun Hoca'nın mukavelesinin henüz yenilenmediği, sezon sonunda ayrılacağı konuları uzun zamandır gündemi zaten meşgul ediyor, daha doğrusu yine birileri çıkıp gündem yaratıyordu. Bazılarınız da ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyebilirsiniz.
Oysa sizleri temin ederim ki bırakın ateşi, dumanı ortada kıvılcım yok.

Ama belli ki birileri eski çağlardaki gibi taşları birbirine sürtüp önce kıvılcım yaratıp sonra ateş yakmaya Trabzonspor'u ve kenti ilk çağlara çekmeye çalışıyorlar.
Hepimiz bu kente bir şeyler vermek için çalışmalıyız, çalışıyoruz, çalışacağız.
Öncelikli görevlerimizden biri de Trabzonspor'u korumak ve kollamak, kalan 12 haftanın en az hasar ve dedikoduyla tamamlanmasını sağlamaktır.

Bu da bedenlerimiz yereldeyken beyinlerimizin batıya çevrilmesiyle mümkün olabilir.
Yerli olmak, yerel olmak güzeldir de düşüncede de yerel kalmak pek de doğru olmasa gerektir.