Bir şehrin kalitesi ve marka değeri sadece güvenilir, temiz ve huzurlu olmasına bağlı değildir.
Eğer içinde yaşadığınız kentte eğitim seviyesi düşükse eğitimde istenen başarı gelmiyorsa anlayın ki o şehirde mutlak sorun vardır..
Eğitimde geri kalmanın bedeli ise çok ağırdır..
Yaşamın her alanında bu bedelin acı faturasına karşılaşmak mümkündür..
Eğitim sorununu çözmüş ve sağlam bir temele oturtmuş ülkelerde yaşam kalitesini irdelemek gerek..
İnsanlar mutlu, sabırlı ve saygılı..
Hedefleri olan, yaşamdan zevk alan, dünya ile barışık kalmanın keyfini yaşıyorlar..
Problem yaratmak yerine onu çözmenin peşindeler..
Eğitim bir insanı sadece iyi yetiştirip meslek sahibi yapmıyor. İş-aş-ekmeğin ötesinde hayata daha güvenli sarılmayı öğretiyor
Ülkemizde ise ne yazık ki eğitim sistemi gelecek adına güven vermiyor
Çünkü eğitim temel bir sorundan çıkmış “tembelliğe” bürünmüş!
Yada “temelleşmiş!”..Karadeniz fıkralarındaki Temel gibi..
Bir tarafı düzeltirken diğer tarafını talan etmişiz..
Her gelen kendi kanunu uygulayarak “Şunu da deneyelim ya tutarsa” diyerek eğitimi deney tahtasına çevirmiş..
Eğitim ya siyasetin ya bürokrasinin yada zayıf ve beceriksizlerin elinde oyuncak haline gelmiş..
Bakın yaşadığımız şehir üzerinden eğitim tablosuna bakalım..
Trabzon’da eğitimin kalitesi Trabzonspor gibi!
Bir var-bir yok!Yarı ayakta yarı batakta!
Okullarda kaliteli öğretmen bulmak altın bulmak kadar kıymetli hale geldi..
Öğretmen yüzünden veliler çocuklarını okula göndermiyor
Milli Eğitim camiasında kim hangi görevde kimin ne kadar yetkisi var belli değil!
Okulların başarı sıralaması ile Trabzon’un ülke genelinde üniversite yerleştirmede kaçıncı sırada olduğu ise açıklanmıyor..
Bu gizlilik kararın ne anlam taşıdığını hala anlamış değilim!
Trabzon’un iyi bir yerde olmadığını söyleyebilirim ama
Eğitim kalitesi emin ellere teslim olmadığı ve şehir olarak eğitimi birinci sorun olarak görmediğimiz sürece Trabzon’da başarının gelmesi çok zor
Olan çocuklarımıza olur..
Olan gençlerimize olur
Olan onların ailelerine olur..
Sokaklarda ipini koparan boşluğa düşmüş..
Şuursuz bir gençlik arkadan geliyor.. Üç kuruşa adam öldürecek kadar cahil bir o kadar da sahte kabadayılar yetiştiriyoruz..