İhsan Öksüz

İhsan Öksüz

Tur ortaya yakın…

Trabzonspor Şampiyonlar Ligi Play Off ilk maçında rakibi Kopenhag’a 2 – 1 yenildi ancak, özellikle ikinci devrede ortaya koyduğu futbolla garantisi yok ama tura ortak oldu bence… En azından tur, ortaya yakın diyebiliriz!

Türk Futbolu’nun efsane teknik direktörü Ahmet Suat Özyazıcı’nın adı kadar ünlü bir sözü vardı: “ En güzel maç yorumu maçtan sonra yapılandır.” Maç öncesi bir maçla ilgili tezler ortaya koyarsanız, maçta bunların gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarsınız. Biz de bir yanılgıya düşmeyelim ve öyle yorum yapmaya çalışalım:

Şunu kabul edelim ki Trabzonspor’un yolu rakibine göre Avrupa’da daha uzun. Ne olursa olsun fizikli, kondisyonu güçlü, sert oynayan, geçekten ateşli 27 bin taraftarı olan Kopenhag ilk yarıda Trabzonspor’a taktik açıdan üstünlük sağladı. Bunu da Trabzonspor gibi top dolaştırarak değil, hızlı ataklarla elde etti. Belli ki rakip Trabzonspor’u iyi etüt etmiş.

Trabzonspor ise sürekli set oyununu denedi. İlk yarıda sanırım iki pozisyonda özellikle Trezegeut ile kontraya çıkmak istedi ama bunu beceremedi. Bunun dışında topla çok daha fazla oynayan Trabzonspor’un etkili tek pozisyonu bile yoktu. Hatta doğru dürüst şut bile atamadı veya atmadı.

İkinci yarıya ise Djanny değişikliği damga vurdu. Ama bu defa Trabzonspor çalıştığı yerden gol yedi! Yani duran top organizasyonundan… Halbuki bu konum Trabzonspor’un silahı olmalıydı. Bunu Hatay maçında denenen bir pozisyonla ilk yarıda yapmıştı ama, ikinci yarıda golü yiyen yine Trabzonspor oldu.

Sonrasında ise Abdullah Avcı iki radikal değişiklik yaptı. Bardri tartışılır ama Bartra asla… Çünkü bu oyuncu oyuna girer girmez kalitesini gösterdi. Oyunu iyi yönlendirdi. Hele Djanny’e “al da at” diye bir uzun pas gönderdi ama, bu oyuncu vurmakta geç kalınca tehlike kornerle savuşturuldu.

Abdulkadir ve Djanny’ın gol atakları sonuç vermedi ama Bakasetas kalitesini ortaya koyarak tur için umut veren golü kaydetti. Bu gol tura yeterli olur mu bilinmez ama, rövanşın çok daha çekişmeli geçeceği kesin görünüyor.

Başta Özyazıcı’nın deyimini hatırlatmıştım. Ama yine de “Kuassi hiç oynamamış olsa daha iyi mi olurdu?” diye maçtan sonra düşünmeden edemiyor insan! Bunu bilemeyiz ve buna karar verecek olan kişi ise Abdullah Avcı idi. Bu nedenle görüşüne saygı duymamız gerek. Bir oyuncu idmanda iyi maçta kötü olabilir. Avrupa Kupaları bir süreçtir. Zaman ister, sabır ister, planlama ister. Öyle birkaç yılda olacak iş değildir. Avrupa kupaları ayrıca bir gelenektir. Trabzonsporluların bunu bilmeleri ve idrak etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Rövanş için skor çok iyi değil ama özellikle ikinci yarıdaki oyun umut verici… “Bir farkı kapatıp en az iki fark yapılabilir mi?” sorusunun cevabını verecek olan teknik heyet ve futbolculardır. Bir de 40 bin kişilik taraftar… Bunun için enseyi karatmaya gerek yok. Play off geçilirse mutlu oluruz, olmazsa UEFA Ligi’ne döneriz.

Elbette tur geçilirse 20 milyon avrodan fazla paranın gelecek olmasını Trabzonspor kadar rakip de biliyor! Bu nedenle umutluyuz ama, eksiklerimizi de bilmemiz gerekir. Rakibi ne çok büyütelim ne de küçük görelim. Konya’nın başına geleni gördük.

Maçlar için destan ya da ağıt yazma geleneğinden vazgeçelim. Futbolun her türlü sonucu barındırdığını bilelim. Rövanşın da ölüm kalım mücadelesi olmadığı gerçeğini hiç unutmayalım. Sevgide ve yergide ölçülü olalım. Rövanş maçını bu şekilde bekleyelim.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.