Ahmet Külekçi
Utanç duyuyorum!
Hrant Dink cinayetinin yargısı üzerine yazılan “Utanç Duyuyorum” adlı kitap hala raflarda
Fethiye Çetin’in yazdığı kitapta Dink cinayeti şemasında yerimizi almışız
Kimler yok ki..
Sedat Peker, Veli Küçük, Levent Göktaş, Ertbay Çolakoğlu hepsi orada..
FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan’ın yazdığı yalanlar KAYNAK diye nasıl olurda rahmetli Hrant Dink’in aynı zamanda avukatı olan Fethiye Çetin’in kitabında yer alır anlamdım gitti
Adem Yavuz Arslan’ı Emre Uslu’yu Hidayet Karaca’yı Ekrem Dumanlı’yı anlarım..
Adamlar işini yapıyordu halan de yapmaya devam ediyorlar
Onların tek derdi tek işi ülkeyi kaosa sürüklemek yalan yazmak
FETÖ yani ne beklenir ki..
“Utanç Duyuyorum” adlı bir kitabın içinde hala Dink cinayetinin azmettiricisi pozisyonunda yer almak beni çok üzüyor
Aklım almıyor
Yeminle artık kime güveneceğiz şaşırdım..
Değerli avukatım sayın Fethiye Çetin “Ben Utanç” duyulacak bir şey yapmadım
2007 yılından beri bu kirli ve kanlı cinayet çözülsün failler bulunsun diye savaş verdim
Benim safım sizin gibi DİNK ailesinin yanıydı..
Ve hala öyle..
Bunca sele FETÖ’nün tehditlerine baskılarına şantajlarına ve tuzaklarına maruz kaldım
Hala her taraftan üzerimize yürüyorlar
Karşılığı bu mu yani?
Asıl Utanç duyması gerekenler kimler acaba?
Hrant Dink derin zihniyetin kurbanı olmuştur aslında
Hiç-birimizin bu derinlere inmesine izin verilmedi
Yazmayalım-konuşmayalım-susalım diye neler yapıldı neler?
Derdimizi o günde anlatamadık bugün de anlatamıyoruz
Çok garip değil mi?
Neyse ağlamak-sızlamak yok doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz
Varsın hainler istediği kadar düşman kesilsin..
O değil de hakkımızda her türlü iftira dedikodu ve ağır suçlamalarda bulunanlar hakkında yargının sessiz kalmasına aklım almıyor
Şikayetçi oluyoruz dava açıyoruz
Yazıyoruz-çiziyoruz
Kimseden ses yok..
Bana tek söylenen söz şu “Ahmet bunlar çok tehlikeli girme bu işlere başına bela alıyorsun dikkat et kendine”
Bu kadar?
SAHİBİMİZ YOK ANLAYACAĞINIZ..
Sosyal medyadan kitaplardan ve farklı yollardan adeta kıskaç altına alınmak isteniyoruz
Açık-açık yazanlara sözümüz yok
En azından düşmanı tanıyoruz
Hepsi baş tacı..
Ama birde bu işi gizli/gizli yapanlar var
Cinsiyetleri bile belli değil
El altından yandan/ arkadan sağdan-soldan yürüyorlar
Hele bir kalem var ömrünü benle uğraşmaya adamış
Sanıyor ki bu yaptıklarım yanıma kar kalacak
Bana bir şey olmayacak
Kalp hastası anneme bir sözüm var
O üzülmesin diye geri duruyorum
O sözdeyim..
Ama bazen sözde bitiyor..
İşte o noktada hesaplaşma başlayacak
Can yakanın CANLARI fena yanacak
Ama öyle ama böyle
Yaşamı boyunca sadece gücü yettiğine horozlananların aslında birer TAVUK olduğunu unutmamak gerek
Onların görevi sadece yalan-dolan yumurtlamaktır
Ha birde altta kalmayı çok severler!
Son söz şu olsun
Herkesin bir hesabı vardır elbet..
Ne mutlu hesabı kesenlere yarım bırakmayanlara..