İlginçtir Ersun Yanal’ın her hafta sahaya attığı bir bomba patlayıp bizzat Trabzonspor’u duman ediyor!
Yedekte onca stoper dururken hala Okay’ı bu mevkide oynatan ve bunu da “Okay istedi de ondan…” diye açıklayan Yanal, bu defa hiç bilmediğimiz, tanımadığımız, ne kadar arandığını bilmediğimiz, üstelik stoper diye alınan Hubocan adlı topçuyu sol beke yerleştirdi!
Ne yaptığı, ne oynadığı belirsiz bu oyuncu nefes almakta bile zorlandı.
Sonuçta Trabzonspor yine kazanacağı bir maçı berabere bitirdi.
Üstelik bu sezon Trabzonspor Beşiktaş’a karşı üstünlük kuran tek takımdı!
Önce Ersun Hoca’yla sormak lazım: Okay kalede oynamak isterse forma verecek mi?
Sonra da gerçeğe dönelim: Maç öncesi eksiklerine rağmen favori Beşiktaş’tı.
Ama diziliş olarak Trabzonspor daha yanlıştı!
Buna rağmen hakemin de dahli ile Beşiktaş açıkça kollandı ve Trabzonspor ezeli rakibinden üstün olmasına rağmen kazanamadı.
Taktik, teknik konuşmadan ve yazmadan önce iyi haber şu: Trabzonspor zirve yarışındaki 3 takımla da, üstelik deplasmanda 2 - 2 berabere kaldı.
Yani rakiplerine yenilmemiş oldu.
Bu ligin ikinci yarısında psikolojik üstünlük için işe yarar mı bilinmez.
Kötü haber ise Trabzonspor’la lider Galatasaray arasındaki puan farkı 10’a çıktı!!!
Zirve yarışı yapan takımlardan sahalarında puan al, alt sıra ekiplerine yenil!
Ne güzel değil mi?
Üstelik bu takım çok büyük paralar harcanarak kuruldu.
Trabzonspor maç öncesi belli ki Alanyaspor yenilgisini iyi tahlil etmiş!
Etmiş ama, yine aynı hataları yapmasına ve hiç oynamamış birini sahaya sürmesine rağmen bu defa biraz daha maça asıldı.
Yusuf’un kenarda bekletilmesi hamle için olacak ki oyuna girer girmez etkisini gösterdi ve golü attırdı.
Değil Trabzonspor’un maçın en iyisi bana göre hiç tartışmasın Abdülkadir’di.
Yine Messi vari bir gol pası verdi.
Ayrıca müthiş gollük bir vuruşunu da rakip kaleci zorlukla kornere attı.
Hiçbir oyuncu vazgeçilmez değildir.
Burak Yılmaz’ın golcülüğünü futbolunu herkes biliyor.
Ama bu oyuncuyu sakat veya formsuz olduğu anda dışarı almak gerek…
Castillo önemli bir yetenek fakat, o da topla oyuna girmek için mutlak surette birkaç adamı eksiltmek gerektiğine inanıyor!!!
Futbol tek kişi ile oynanmaz.
Messi bile bunları yapmıyor!
Trabzonspor için bu maçta tek kazanç; kaybetmemekti!
Her ne kadar zirveden iyice uzaklaşmış olsa da milli maç arası nedeni ile umarım boşluğu daha iyi değerlendirmiş olsun…
Yedekte onca stoper dururken hala Okay’ı bu mevkide oynatan ve bunu da “Okay istedi de ondan…” diye açıklayan Yanal, bu defa hiç bilmediğimiz, tanımadığımız, ne kadar arandığını bilmediğimiz, üstelik stoper diye alınan Hubocan adlı topçuyu sol beke yerleştirdi!
Ne yaptığı, ne oynadığı belirsiz bu oyuncu nefes almakta bile zorlandı.
Sonuçta Trabzonspor yine kazanacağı bir maçı berabere bitirdi.
Üstelik bu sezon Trabzonspor Beşiktaş’a karşı üstünlük kuran tek takımdı!
Önce Ersun Hoca’yla sormak lazım: Okay kalede oynamak isterse forma verecek mi?
Sonra da gerçeğe dönelim: Maç öncesi eksiklerine rağmen favori Beşiktaş’tı.
Ama diziliş olarak Trabzonspor daha yanlıştı!
Buna rağmen hakemin de dahli ile Beşiktaş açıkça kollandı ve Trabzonspor ezeli rakibinden üstün olmasına rağmen kazanamadı.
Taktik, teknik konuşmadan ve yazmadan önce iyi haber şu: Trabzonspor zirve yarışındaki 3 takımla da, üstelik deplasmanda 2 - 2 berabere kaldı.
Yani rakiplerine yenilmemiş oldu.
Bu ligin ikinci yarısında psikolojik üstünlük için işe yarar mı bilinmez.
Kötü haber ise Trabzonspor’la lider Galatasaray arasındaki puan farkı 10’a çıktı!!!
Zirve yarışı yapan takımlardan sahalarında puan al, alt sıra ekiplerine yenil!
Ne güzel değil mi?
Üstelik bu takım çok büyük paralar harcanarak kuruldu.
Trabzonspor maç öncesi belli ki Alanyaspor yenilgisini iyi tahlil etmiş!
Etmiş ama, yine aynı hataları yapmasına ve hiç oynamamış birini sahaya sürmesine rağmen bu defa biraz daha maça asıldı.
Yusuf’un kenarda bekletilmesi hamle için olacak ki oyuna girer girmez etkisini gösterdi ve golü attırdı.
Değil Trabzonspor’un maçın en iyisi bana göre hiç tartışmasın Abdülkadir’di.
Yine Messi vari bir gol pası verdi.
Ayrıca müthiş gollük bir vuruşunu da rakip kaleci zorlukla kornere attı.
Hiçbir oyuncu vazgeçilmez değildir.
Burak Yılmaz’ın golcülüğünü futbolunu herkes biliyor.
Ama bu oyuncuyu sakat veya formsuz olduğu anda dışarı almak gerek…
Castillo önemli bir yetenek fakat, o da topla oyuna girmek için mutlak surette birkaç adamı eksiltmek gerektiğine inanıyor!!!
Futbol tek kişi ile oynanmaz.
Messi bile bunları yapmıyor!
Trabzonspor için bu maçta tek kazanç; kaybetmemekti!
Her ne kadar zirveden iyice uzaklaşmış olsa da milli maç arası nedeni ile umarım boşluğu daha iyi değerlendirmiş olsun…