15 Temmuz gazileri, 1 yıl sonra vuruldukları noktada yaşadıklarını anlattı
15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeci askerlere direnen Üzeyir Civan ile Sabri Gündüz, 1 yıl sonra yaşananları anlattı.
Yayınlanma:
15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeci askerlerin ateşi sonucunda bir kolunu kaybeden gazi Üzeyir Civan ile vurularak uzun süre çok ağır ameliyatlar geçiren gazi Sabri Gündüz, 1 yıl sonra aynı noktada yaşananları anlattı.
Darbe girişimi gecesi Tuzla Orhanlı gişelerde hain askerlerin açtığı ateş sonucu bir kolunu kaybeden Üzeyir Civan o kanlı gecenin olduğu yere bir yıl sonra tekrar geldi. O akşam bu vatana, bu bayrağa sahip çıkabilmek için buraya geldiğini belirten Gazi Üzeyir Civan, “15 Temmuz gecesi gazi olan kardeşlerinizden, vatan evlatlarınızdan bir tanesiyim.
O akşam bu vatana, bu bayrağa sahip çıkabilmek için buraya geldik. Burada kardeşlerimizle birlikte mücadele ettik. Biz burada gişelerin olduğu mevkide 6-7 tane kardeşimizi şehit verdik. 50 ile 60'a yakında kardeşimiz gazi olma şerefine eriştiler. Elhamdülillah o gece ben kolumun bir tanesini burada bıraktım. Ve aynı şekilde sağ elimden yaralandım, parmağım sakat kaldı. Ama ben bu hususta sevinçliyim. Çünkü giden kolum vatanım için gitmişti. Bu bayrak bu vatan için gitmişti” dedi.
“Asker polis kardeştir’ diye 3- 4 sefer slogan atmıştım”
Slogan atarak askerlerin yanına yaklaşmaya çalıştığını söyleyen Civan, “O hainlerin emellerine alet olan insanlar orada bulunan o hainler sesimi duydular, duymadılar bilmiyorum. O heyecanla beraber iki elim havada yanlarına koşarak gidiyordum. ‘Durun yapmayın silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz’ diye bağırarak onların bulunmuş olduğu çimlere kadar ulaşmıştım ki, o güne kadar duymadığım yoğunlukta çınlama sesi duydum. Sanki sol kolumu da elektrik çarpmıştı. Ne oluyor demiştim. Hafiften bir eğilmiştim.
Ve sonrasında da vurulmamak niyetiyle, gayretiyle yere uzanmıştım tamamıyla. Ve yere uzandıktan kısa süre sonra ilk önce sağ elimi havaya kaldırmıştım ki, orta parmağımın üzerinde bir kan pıhtısı bir şarapnel parçası gibi bir şey var. Sol kolumun yukarı kaldırmak istediğim esnada bir de baktım ki sol kolumda bir ağırlık var. Ve kolumun o esnada sarktığını gördüm” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz Gazisi Sabri Gündüz, 1 sene sonra aynı yerde
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında kundaktaki bebeğini öperek evden çıkan ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne giden Sabri Gündüz, 1 sene sonra çocuğuyla birlikte vurulduğu yere geldi. O gece yaşananları anlatan Gündüz, “O gece bize cehennemi yaşattılar ama el birliğiyle şükürler olsun, cehennemi cennete çevirdik” dedi.
“İnanılmaz bir şekilde arkamıza kurşun sekmeye başladı”
“Olayın haberini ilk aldıktan sonra arkadaş ile buluştum ve direkt buraya doğru yola çıktık. Nereye gideceğimiz hakkında kararsızdık” diyen Gündüz, “Eşim beni telefonla arayarak köprüde durumun ciddi olduğunu ve yaralıların olduğunu söyleyerek buraya yönlendirdi. İlk girdiğimizde biz Avrupa yakasından geldiğimiz için görüntü yoktu sadece ses geliyordu. Olay Anadolu kısmında yaşandığı için bir şey göremiyorduk. Anadolu’dan Avrupa yakasından geçişin tamamen boş olduğunu gördük. Sonra diğer şeride geçerek yürümeye başladık. Sonrasında inanılmaz bir şekilde arkamıza kurşun sekmeye başladı. Köprünün girişinde zaten durum kendini belli ediyordu” şeklinde konuştu.
“15 aylık çocuğumu beşikte öpüp evden çıktım”
15 aylık bebeğini öpüp evden çıktığını söyleyen Sabri Gündüz, “Uyandığımda eşim bir şey oluyor dedi. Telefonu açtığımda darbe girişimi olduğunu gördüm ve uyanır uyanmaz direkt sokağa çıkmış oldum, yani bekleme tereddüdüm olmadı. Çıkmadan bir abdest aldım, çocuğum o zaman 15 aylıktı ve beşiğinde yatıyordu. Onu öperek evden çıktım. Şu yaşadığım olayı kıyaslarsanız, bir kefeye her şeyi koyun diğer kefeye de kızımı öpüp gitmeyi koyun, bütün içimin parçalandığı andı. Çünkü çıkacaksınız ve gideceksiniz, akıbetiniz ne olacağını bilemiyorsunuz. Bu yolda hani ölmek, yaralanmak, hapse girmek var. Her şey başınıza gelebilir. Neyin ne olduğunu bilemiyorsunuz. İnsanın evladı da çok farklı oluyor” ifadelerini kullandı.
“Eğer oturursam göğüsten yerim ayağa kalkayım diye düşündüm”
Gündüz, “Köprünün üzerinden ateş hattına girmesi çok zordu. Yolda yürürken bir mermiyle gidebildik. Hiç bir şey yapmadan vurulmakta vardı. Orada korkup, endişelenmiştik. Köprünün üzerine geldiğimizde askerin 50 metre kadar yakınına yaklaştık. Orada içimizde bir korku kalmadı. Bize ciddi bir şekilde küfür edip, bağırıp çağırdılar. Mesela ben yolun ortasına oturdum, hatta 1 tane de sigara içtim. Onlar bana sürekli bağırdığı halde olduğum yede duruyordum. Sonra olayın ciddiyetini kavrayınca bir baktım ki mermiler aşağıdan geliyordu. Eğer oturursam göğüsten yerim ayağa kalkayım diye düşündüm” ifadelerini kullandı.
“Hangi cesaretle gittiniz diyenlere benim adım tarihte olacak dedim”
Vurulma anını anlatan Gündüz, “Hani bir ressamın bir eseri vardır tablo için uğraşır, tuvale geçer karşısında günlerini belki aylarını harcar, emek verir terini akıtır ya bizim ki de o şekilde. Sonra da sergiye çıkartır ya bu da bizim eserimiz. Bu eser nesilden nesle anlatılacağı için çok güzel bir şey. Bana biri hangi cesaretle gittiniz demişti. Ben de o yüzden benim adım tarihte olacak senin adın tarihte olmayacak dedim. Benim altına imza attığım bir eser tarihte var olacak. Bu inanılmaz bir gurur, o gece çıkan gazilerle görüşün hiçbirinde bir pişmanlık göremezsiniz. Endişe ve korkuları da yoktu, çünkü ne yapmak istediklerinden eminlerdi. Hani yağmur yağarken aracın kaportasına düşen damlalar ses çıkartır ya o şekilde aracın üzerine mermi yağıyordu. Darbe askerlerinden rütbeli olanı ‘Vurun şu şerefsizleri’ dedi. O an dondum kaldım ve ilk vurulan da bendim” dedi.
“Bize o gece cehennemi yaşattılar ama burayı cennete çevirdik”
Benim sürecim aslında vurulduktan sonra başladı. 43 gün kadar hastanede yattım. 17 kadar ameliyata girdim. Sonra özel bir hastaneye sevk edildim. Orada da 30 a yakın ameliyata girdim. Toplamda 46 kez ameliyat oldum. Çok ciddi ve can acıtıcı bir süreçti. Normalde buradan geçmiş olsaydım hiç bir şey hissetmezdim. Sıradan bir yürüyüş olurdu. Bir bedel ödediğiniz zaman o sizin için eşsiz bir durum oluyor ve onu anlatacak bir kelime bulamıyorsunuz. Herkes kendi yaşadığından bilir. Benim için her şeyin başladığı yerde burası ama bittiği yer değil. Her geçtiğimiz de hüzünle gurur arasında bir şey oluşuyor. Televizyonda gördüğün ile burası çok farklıydı. Çünkü gerçek anlamda bize cehennemi yaşattılar. 2 kişinin üzerine bine yakın mermi attılar. Öyle bir tarıyor ki sadece duruyorsun. O gece bize cehennemi yaşattılar ama el birliğiyle şükürler olsun, cehennemi cennete çevirdik. Bu ihanetin ardı arkası kesilmeyecek, devamı da gelecek. Bizi tetikleyen hazır tutan bir etken oldu” diye konuştu.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.