Karadeniz’de balık tüketimi diğer gıdalara oranla daha geniş bir yer tutuyor. Karadenizliler çok bilinmeyen balıkları değil de en çok hamsi, palamut, mezgit, istavrit, kefal, lüfer, çupra, levrek ve kalkan gibi balıkları yemeyi tercih ediyor. Görünüşü ve dikenleri nedeniyle insanların ellemeye dahi koktuğu iskorpit balığı ise insanlar tarafından pek rağbet görmüyor. Balıkçılar tarafından avlanan bu balıklar kilosu 45 TL’den, Sinop balıkçı tezgahlarında satılıyor. 

Yakaladıkları ilginç balık hakkında açıklamalarda bulunan balıkçı İbrahim Gündoğdu, “Mevsim çarpan (iskorpit )mevsimi. Balık yasağından sonra dip avlarından gelen çarpan balıklarımızı, iskorpit balıklarımızı, literatürde iskorpit diye geçer ama bizim halk dilimizde çarpan diye adlandırırız. Çarpanların sırtlarında uyuşturucu zehirleri vardır. Biz bunları temizliyoruz. Alıyoruz. Daha sonra derisini de soyup halkımıza sunuyoruz. Dip avlarımızdan hamsilerimiz geliyor bu mevsimde. Hamsi, barbun, tekir, istavrit balıklarımız dip avlarımızdan geliyor ve halkımıza satıyoruz” dedi. Gündoğdu, iskorpit balığının temizlenmiş halinin 45 TL olduğunu açıklamalarına ekledi. 

İskorpit balığının özellikleri 

İskorpit balığının kafası büyük olup, vücudunun yarısı kadardır. Kafasında sayısız diken ile girinti ve çıkıntı vardır. Vücut rengi koyu kırmızıdan, açık pembeye kadar değişme gösterir. Göğüs yüzgeci fazla geniş ve yuvarlaktır. Birinci sırt yüzgecinin 11, anüs yüzgecinin 3, karın yüzgecinin 1 dikeni zehir taşır. İskorpit bütün denizlerimizde bulunur. İskorpitin sırt dikenleri zehirlidir. Bu nedenle balıkçıya ayıklatılması önerilir.