Aslışen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede genellikle kış aylarında yüksek kesimlere çıkmamak şartıyla Fırtına Vadisi ile çevresindeki yaylalara, yazın ise yaylalara ve yüksek dağlara haftalık ya da günübirlik turlar şeklinde doğa ve zirve yürüyüşleri yaptıklarını belirtti.

Bu tür etkinlikler konusunda uyarı amacıyla bilgilendirme çalışmaları yapıldığını anlatan Aslışen, ''Doğa yürüyüşleri ile Kaçkar, Altıparmak gibi Rize ve Artvin'deki dağlara zirve yürüyüşleri yapıyoruz. Bu konuda yetişmiş elemanlarımızla uyarıcı programlar da yapıyoruz'' dedi.

Doğu Karadeniz'de dağcılık faaliyetlerine ciddi bir rağbet olduğunu ifade eden Aslışen, ''Dağcılığa daha çok gurbetçi vatandaşlarımızın bölgeye geldiği aylar olan temmuz ve ağustosta yoğun ilgi var. Bu faaliyetler doğa yürüyüşü amaçlı. Ayrıca İspanya, Macaristan, Gürcistan'dan da konuklarımız oluyor'' diye konuştu.

-''ÇIĞ DÜŞMESİ, İNCE PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI''-

Aslışen, çığ olayının, küçük bir ses dolayısıyla yaşanabileceğini kaydederek, şunları söyledi:

''Çığ düşmesi hava şartları, özellikle hava sıcaklığı ve eğim dolayısıyla olabilir. Bunları çok iyi hesaplamak lazım. Eğim olsa da eğer hava iyi ısınmamışsa çığ düşmez. Ancak hava sıcaklığı artmış, bir de çığ hareketliliği olan yerde yoğun gürültü hatta insanların birbirine bağırması bile çığa neden olabilir. Yani çığ düşmesi, ince pamuk ipliğine bağlı gibidir.''

Doğa veya zirve yürüyüşü yapılan karlı bölgelerde yürüyen doğa severlerin, kar kütlesinin parçalar halinde ayrılarak çığa neden olabilecek şekilde ilerlememeleri gerektiğine işaret eden Aslışen, ''Yürüyüşte kesinlikle kesinti olmaması lazım. Mesela bir yerde 10, 20 kişi olduğunu düşünün. Hepsi aynı hizada, aynı güzergahta ise doğal olarak çığ olabilir. Bir de yürürken, zorunlu olmadıkça vadiye girmemek, yürünen alanı çok bozmamak lazım. Gruptakilerin ayrı ayrı, mesafeli ve tek tek yürümesi lazım'' dedi.

Doğu Karadeniz'in arazi yapısının eğimli olduğuna dikkati çeken Aslışen, ''Yöremiz eğimli bir coğrafya. Yürüyüşte riskli bir yerden geçmeniz gerekiyorsa hava ısınmadan, yani ya sabah erken ya da akşam çok geç saatlerde o bölgeden geçmek gerekir. Karın sert olması lazım. Kar yumuşadıkça çığ düşmesi olasılığı artar'' diye konuştu.

Aslışen, kış döneminde vadi tabanında yürüyüş yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Vadi tabanında yürüyüş yaparsanız her ne şartla olursa olsun zaten tehlike olur. Çığ veya kaya düşebilir'' dedi.

-DOĞU KARADENİZ'İN ÇIĞ RİSKİ-

Aslışen, Doğu Karadeniz'in çığ açısından çok riskli olmadığını belirterek, ''Çığ, Doğu Karadeniz'de çok sık görülen bir olay değil. Ama Fırtına Vadisi'nde eğim açısından oldukça riskli bölgeler var. Kavron Bölgesi de riskli bir bölge'' diye konuştu.

Kaçkar ve Altıparmak Dağlarının yaklaşık 2800-3000 metreden sonraki bölümleri ile Çat Vadisi'nin çığ açısından riskli olduğunu ifade eden Aslışen, şunları kaydetti:

''Mesela Çat Vadisi'nde belli dönemlerde güzergah boyunca sürekli çığ düşüyor. Ancak burada daha önce çığ felaketi olan bölgeleri tespit ettik. Bu riskli bölgelere eğitmen olmadan girmiyoruz. Bu bölgelerle ilgili önceden bilgilendirme yapıyoruz ve buralara kesinlikle girilmiyor.''

Dağcılık sporunun kendileri için bir tutku olduğunu dile getiren Aslışen, ''Her ne kadar dağlar bizden can alsa da yılmayacağız'' dedi.

-TEDAK BAŞKANI BOSTAN-

Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) Başkanı Ercan Bostan ise Doğu Karadeniz'de Kaçkar ve Verçenik Dağlarının yanı sıra Uzungöl'deki Büyük Yayla çevresindeki 3 zirve, Gümüşhane'deki Abdal Musa Tepesi ile Artabel'deki zirvelere doğa yürüyüşleri ve zirve yürüyüşleri yaptıklarını söyledi.

Zirve yürüyüşlerini sadece lisanslı sporcular ile yaptıklarını ifade eden Bostan, günübirlik yaptıkları doğa yürüyüşlerine ise bölge halkından, Türkiye'nin diğer illerinden ve yurt dışından kişilerin katıldığını belirtti.

Bostan, bu tür etkinliklere ilginin yoğun olduğunu kaydederek, ''Özellikle pazar günleri yaptığımız doğa yürüyüşlerine hava şartları ve gidilecek bölgeye göre 12 ile 40 kişilik katılım oluyor. Yılda 500'den fazla insanla doğa yürüyüşüne çıkıyoruz'' diye konuştu.

İlk amaçlarının sporcu yetiştirip insanlara spor yaptırmak ve doğayla barışık halde yaşamalarını sağlamak olduğunu ifade eden Bostan, ''İnsan kendisiyle barışıksa muhakkak doğa ile de barışıktır. Kendisi ve doğa ile barışık olanlarda dostluk ve insanlık duyguları ile sevgi en üst seviyededir'' dedi.

Tuncay BEKAR / AA