AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Temel Altunbaş’ı Trabzon siyasetinin renkli-güzel ve özel bir yüzü olarak görüyorum.

Samimi-doğal ve dürüst bir kişilik sahibi.

Bu dönem milletvekili aday listesinde yerini almasını bekliyordum.

Teşkilatların da tam desteği arkasındaydı.

Olmadı hayırlısı olsun. İlçe başkanı olarak hizmete devam edecek.

Temel başkan gün geçtikçe yozlaşan-güvenini kaybeden-itibarsızlaştırılan siyaset te önemli bir duruş sergiliyor.

Siyasetin bütün zorluklarına ve ayak oyunlarına rağmen duruşundan taviz vermiyor.

Valla bu devirde karşılık bulmadan iş yapan dava adamlığının gereğini yerine getiren çok az insan kaldı siyaset camiasında.

Herkes ne koparırım peşinde..

Milletvekili aday-adayları bile ince hesap peşinde.

Adaylık bahane koltuk-makam kapma şahane!

Temel Altunbaş bu noktada önüne bakan hırsı ile nefsi arasında hesap verebilen davasına sahip çıkan bir başkan olarak güzel bir sınav veriyor.

AK Parti Ortahisar teşkilatları bu seçimde de partinin yükünü çekecek.

Bu yükün altında Temel başkan ile birlikte ağabey konumunda olan başkan yardımcısı Hasan Basri Hatipoğlu’nun sorumluluğu var.

Geçen dönem ki başarı çıtasını bakalım bu dönem ne kadar yukarı çekebilecekler.

**

YAVUZ KARAN YAŞASAYDI!

Rahmetle-saygıyla yad ediyorum..

Yavuz Karan gerçekten çok değerli bir kişilikti.

Mert-cesur ve yürekli bir mücadele adamıydı.

Ailesinden sonraki en büyük sevdası spor ve siyasetti.

CHP çatısı altında yıllarca mücadele etti-emek harcadı.

Taraflı-tarafsız partili-partisiz herkesin sevgini kazandı.

Cenazesinde bile toplumun her kesiminden insanı aynı avluda topladı.

Yaşasaydı bu seçimlerin CHP’de en çok konuşulacak isimlerin başını çekecek belki de CHP Trabzon Milletvekili sıralamasında birinci sırada olacaktı.

Ve bunu sonuna kadar da hak ediyordu.

**

SOSYAL MEDYA YALANLARI!

Sadece seçim sürecinde değil ne zaman ülke gündemi sıcak bir olayla abluka altına alınsa sosyal medya devreye giriyor.

Önüne gelen sallıyor, kabadayı kesiliyor, klavye kahramanı oluyor.

Yalan-dolan ne ararsan var.

Yüz-yüze konuşamadığımız bir çok konuyu akıl-ziyan bir anlayışla tartışmaya açıyoruz.

“Herkes benim gibi düşünsün herkes benim gibi olsun anlayışı” ile sağa-sola saldıran troller yine iş başında.

Hoşgöründen uzak, kendisi ile barışık olmayan ,ne kadar sorunlu insan varsa çareyi sosyal medya aracılığı ile rahatlamakta buluyor.

Ülkenin geleceğini düşünen yok.

Günü kurtarma adına herşey mubah anlayışı ile yola çıkmak iş değil..

Yazıktır-günahtır. Herkes aklını-başına almalı.

**

MARKA ŞEHİR OLMAK

Trabzon Karadeniz coğrafyasının çok farklı çok renkli çokta hareketli bir şehri.

Tarihsel süreci, doğal güzellikleri, yeşili ve denizi ile yerli ve yabancı turizmin her zaman ilgi odağı olmuştur Trabzon.

Bu şehrin elindeki en büyük silahının turizm olduğunu düşünüyorum.

Eğer bu gücü iyi kullanırsak çok önemli bir kazanç..

Aksi durumda ise kendi ayağımıza sıkarız..

Trabzon’un marka şehir olması için geleceğe daha güvenli ve yaşanabilir bir şehir bırakma hassasiyeti-kaygısı, çabası ve azmi olması gerekir

Bu çaba Trabzon’da var mı?

“Var” diyorsanız sorun yok..

Ama “yok” diyorsanız işte o zaman “eyvah” demek lazım.

Sivil toplum örgütleri, esnaf, vatandaş, bürokrasi, basın, yerel yönetimler ve siyasiler..

Toplumun bütün katmanları bu noktada kendini sorgulamalı ve özeleştiri yapmalı.

Trabzon turizmde “bugünü kurtarma” politikaları ile devam ettiği sürece yarınlara ne kadar güvence verecek acaba?

Sorunun cevabı zor değil uzağa gitmeden yakın komşu illerde turizm adına nasıl adımlar atılıyor hangi radikal kararlar alınıyor ve planlamada nasıl bir taktik uygulanıyor inceleyin.

Aradaki farkı gördüğünüzde benim mesajımı daha net anlamış olacaksınız

**