Ligin üçüncü haftasında İBB Basketbol ile karşılaşan ve ligdeki ilk galibiyetini alan Trabzonspor Basketbol, bu galibiyetle biraz olsun nefes almış oldu. Skora bakıp takımın çok iyi oynadığını, ilerisi için umut verdiğini düşünmek çok da doğru olmaz. Öncelikle rakibin çember altını domine eden çok önemli bir oyuncusu, Eric Buckner’ın olmayışı bu galibiyette birinci etken olduğu söylenebilir. Bunun yanında savunmada pas kanallarını çok iyi kapatmamız, rakibin set hücumlarında etkili olmasını önledi. Set hücumlarını kurmakta zorlanan rakibin kaybettiği topları fast break olarak değerlendiren ve en iyi yaptığı açık alan basketbolu sonunda bulduğu kolay sayılarla Trabzonspor Basketbol, hem rakibin oyundan düşmesine hem de kendi oyun motivasyonunun sürekli diri kalmasına sebep oldu. Açılan farkı tam saha baskıyla kapatmaya çalışarak risk alan coach Ertuğrul Erdoğan Trabzonspor Basketbol’un en çok istediği şeyi yaparak açık alanlar yaratıp oyunun sonucunu belirlemiş oldu.

Yukarıda da belirttiğim gibi sonuç çok güzel bir basketbol oynandığı fikri verse de bu düşünce sadece takımın eksiklerini görmezden gelmeye yarar. Hala yerleşik bir hücum anlayışımız yok. Geriye koşan ve defansa oturabilen takımlar karşısında her maçta zorlanılacağı aşikar. Savunmada rakip öyle boş şutlar buldu ve kullandı ki isabet yüzdesi biraz yüksek bir takımın karşısında çok zor durumlara düşülebilir. Öyle ki rakibin uzunu İlkan Karaman ¾ ve Stefan Birçevic 4/4, Ivan Buva 2/3 3 sayı isabetiyle oynadı. Çember altını risk alıp boş bırakmaları o bölgede etkili olmamızı sağladı. Fakat her maç karşınızda bu anlayışla oynayan takımları bulamazsınız. Yine yapılan baskıda ortaya oyuncu sokmayı beceremeyerek zaman zaman çıkmakta zorlandık. Fakat Heslip ve Vasiliauskas’ın sorumluluk alması ve bunda da başarılı olması oyunun koparılmasında önemliydi. Yeni transfer Paul Harris’ın bu haliyle takıma çok büyük katkı sağlayabileceğini söylemek güç. Daha fazla sorumluluk almalı. Henüz takıma yeni katıldığını düşünerek kendisine biraz daha süre verilmesi gerekebilir. Fakat bu performansın takıma pozitif anlamda bir etki kazandırmayacağı çok açık.

Her maçı atarak kazanamazsınız. Geride kalan 3 haftada Trabzonspor Basketbol’un yediği ortalama sayı maç başına 87.3. Bu çok yüksek bir rakam. Savunma direnci yüksek takımlar karşısında atamadığınızda savunma yapmayı unutursanız, ilk iki haftada olduğu gibi galip gelmeniz tesadüflere bağlı olur. Bir çiçekle bahar gelmeyeceği gerçeği dikkate alınarak yapılan yanlışlar ve eksikler üzerinde titizlikle çalışıp giderilmesi gerekiyor. Aksi taktirde sadece bir maç kazanmış olursunuz ve galibiyetin anlamı bundan ileri gitmez.