Erol Önsel
Erken Uyarı
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde, Trabzonspor, sezonun ilk maçında, geçen yılın flaş ekibi Beşiktaş Sompo Japan’a mağlup oldu. Lige yenilenmiş yönetimi ve değişim söylemiyle giren Trabzonspor, mali anlamda ciddi sorunlar yaşamaya bu yıl da devam edeceğe benziyor. Henüz takımın bir sponsoru olmaması ve başkan Abiş Hopikoğlu’nun sürekli Trabzonlu işadamlarından destek aramasına rağmen çağrısına karşılık bulamaması bu sorunun işaretleri olarak görülüyor. Karşılıksız bu çağrıların en önemli sebebinin ise kulübün içinde bulunduğu borç yükü ve insanların geleceğe dair ciddi endişelerin olduğu da ciddi biçimde dillendirilmekte. Yıllardır süregelen yanlış uygulamaların, kulübün mali ve idari yapısını da bu anlamda olumsuz şekilde etkileyeceği zaten aşikardı.
Maça gelecek olursak, henüz sezonun başı olması takımların performansını objektif bir şekilde değerlendirmeye imkan tanımaz. Fakat sahadaki durum bizlere, teknik anlamda bazı ipuçları vermekte. Beşiktaş Sompo Japan karşılaşması, Trabzonspor Basketbol’un bu sene canlı olarak seyrettiğim ve dramatik bir şekilde elenilen FIBA Avrupa Kupası maçıyla birlikte ikinci maçı. Avrupa Kupası karşılaşması, maçı rakibe kendi ellerimizle teslim ettiğimiz bir beceriksizlik abidesi olarak görülebilir. Beşiktaş Sompo Japan maçı ise her iki takımın da savunma anlamında son derece kötü başladıkları, seyredenlerin en çok atanın kazanacağı hissini edindiği bir düzende sahne aldı. Savunmalar ilk periyotta o kadar yumuşaktı ki eline topu alanın çembere gittiği ve sayı bulduğu bir 10 dakika izledik. Neredeyse her iki takımın ilk periyotta 30 sayı bulması ve toplamda sadece 6 faul yapılması bunun kanıtı gibiydi. İkinci periyottan sonra Ufuk Sarıca’nın oyuncularına yaptığı uyarılar karşılığını buldu ve ilk periyotta 28 sayı yiyen Beşiktaş ikinci periyodu 10 sayı yiyerek kapattı.
Rakip ısrarla çember altını domine etmeye çalıştı ve bunda da etkili oldu. Fakat savunmada takımımız özelikle ters taraftan gelen katlara bir çözüm üretemediğinden ilk yarıdaki 41 sayının 30’unu bu bölgeden yemiş oldu. Trabzonspor Basketbol, karşılaşma boyunca sürekli dış atıcılarıyla sayı bulmaya çalıştı ve 3 sayı bölgesini işleme yolunu seçti. Zaten başka bir alternatifi de yoktu, çünkü takım 5 numara pozisyonunda, çember altında oynayabilecek bir oyuncu transfer etmeyi unutmuş. Takımımız karşılaşma boyunca doğru dürüst bir tane set hücumuyla oynayamadı. Hücumda, Browning, ve Heslip’ın topla 24 saniye süresinin sonuna kadar oynayıp içeriye yaptığı penetrelerin, Eldridge’nin kişisel becerisiyle kazandırdığı 3 sayıların ve Caleb Green’in kalite ve tecrübesiyle yaptığı katkının dışında takım oyunu anlamında bahsedebileceğimiz hiç bir şeyin olmadığı bir Trabzonspor seyrettik. 5 numara olarak alınan fakat bana göre Türkiye Basketbol Süper Ligi’nin oyuncusu olmayan Chris Obekpa ilk periyotta ve son periyodun sonunda kazandırdığı 4 sayıyla takımına katkı! sağlarken karşılaşmayı 10 reboundla tamamlayan Caleb Green onun işini de üstlenmiş oldu.
Sezon henüz yeni başladı. Takımlar birbirlerini tanımıyor. Fakat böylesine düzenden yoksun, sadece dış atışa yönelik bir oyun oynayan Trabzonspor’a bu alanda yapılacak ekstra bir savunma takımın hücum gücünün tamamen yok olması anlamına gelir ki, zaten ekonomik sorunlar yaşanan kulüpte sonuçların kötü gidişi ile bu ağır fatura ödenemez hale gelir.