2002 yılında 15 milyon olan kredi kartı sayısı 2015 yılında 56 Milyon olmuş.
Vatandaşların kredi kartları borç bakiyesi 2002 yılında sadece 4.3 Milyar TL iken 2014 itibariyle kredi 95 Milyar TL'yi bulmuş.
Piyasada 70 Milyar TL borç var..!
Bankaların kasasında ise fiziksel olarak sadece 9.5 Milyar TL olduğunu unutmayın.
Bankacılık başarısı diye övünülen şey aslında borç köleliği.
İşte bu noktada Kredi kartı sınırlanmasında asla geri adım atılmamalı.
Kredi kartı Borcu, Tüketici borçları ve Ev hacizleri yüzünden intiharlar patladı.
Ülke genelinde sadece 2.2 milyon kişi kredi kartı borcu yüzünden haciz kıskacında.
Bankalar sülük gibi bu milletin kanını emiyor.
Türkiye'de kredi kartlarında yapılan usulsüzlüklerin ardı arkası kesilmiyor.
Bankaların keyfi olarak uyguladığı masraflara ve çeşitli adlar altında aldığı paralara kim dur diyecek?
Bankaların mutlak suretle hizaya gelmesi ve kendilerine çeki düzen vermesi gerek.
Cari açığın azaltılması, tasarruf tedbirlerinin hayata geçmesi ve dünyadaki para musluklarının kesilmesi için bu şart.
Ülke ekonomisi bankaların keyfi düzenlemelerine asla teslim olmamalı.
Vatandaşı birey olarak değil adeta “bankamatik olarak” gören her işlemden nasıl rant sağlarım anlayışını egemen kılmak isteyen bankacılık sistemi mutlak kendini sorgulamalı.
Bankaların temel ekonomik işlevleri mali aracılıktır.
Peki şu anda bankalar bu işi mi yapıyor sanıyorsunuz?
Güçlü bir ekonominin varlığı büyüyen ve sağlıklı çalışan bir finansal sektör ile mümkündür.
Bu sektörde bankacılık eğer soygun düzenine devam ederse ekonomi derin yaralar alır.