İlk 6 haftayı 6 puanla 12. sırada geçen Trabzonspor belki de en karanlık günlerini yaşıyor.

Yönetiminden taraftarına hepimiz belli oranlarda suçluyuz ama Trabzonspor’un bugünkü başarısızlığında en az suçlu olanlar şu an görev yapan yönetim, teknik kadro ve oyunculardır.

Tabi ki mevcut yönetim ve teknik kadro da birçok konuda hatalıdır. Ama buradaki hatayı tanımlarken şuna dikkat etmeliyiz bu yönetim sorun yaratmakta değil mevcut sorunları çözememekle suçlanabilir.

Kadro revizyonunun bu şekilde yapılmasının doğuracağı sorunları transfer döneminde Transfer sepeti başlıklı yazıda anlatmaya çalışmıştım. Trabzonspor revizyonla büyük risk aldı ve yanıldı.

Bir anlamda beklenenler gerçekleşti. Ancak bu konuda yönetimi transferler konusunda acımasızca eleştiremeyiz çünkü UEFA mali kriterleri yönetimi mecbur bıraktı.

Bunun doğal Sonucu da tek tek oyunculara bakarsak son yılların en zayıf Trabzonspor kadrosu ile lige girildi.
Yavru-Yumlu- Durica-Akbaş dan oluşan savunmayı süper ligin diğer ekipleri ile karşılaştırın lütfen. Fark ortada.

Scout ekibi de eleştirilebilir. Evet şu ana kadar görülen Trabzonspor bu yıl da transferde isabet kaydedememiştir. Transferde zaten %100 başarı imkansızdır. Üstelik  Trabzonspor da mali kriterlerine göre transfer yapılmıştır. Zaman onların doğru mu yanlış mı yaptığını gösterecektir.

Trabzonsporlular;

Şunu kabul edelim; bu kadro ligi zorlayamaz.
10 yönetim 20 hoca değişelim zorlayamaz.
Ama desteğimizle bugün bulunduğu 12. sıradan çok yukarılarda olabilir.

Asıl söylemek istediğim ise
Böyle sıkıntılı dönemler turnusol kağıdı gibidir. Gerçek Trabzonsporluları görmenizi sağlar.

Bugün medyaya bakın; en çok sesi çıkanlar, Ersun Yanal gitsinciler, Muharrem Usta gitsinciler, Nevzat Aydın gitsinciler.

İyi de kim bunlar?
Amaç ne?

Teknik kadro ya da yönetim değişince ne değişecek?
Bunu söyleyen yok.
Pekala ne diyor;  “Ersun Yanal teknik direktör değil”. Nevzat Aydın şort giydi.
Yapmayın duygularınıza Trabzonspor’u alet etmeyin. Sevmeyebilirsiniz ama bazı gerçekleri değiştiremezsiniz.

Yanal 1990 da Sarayköyspor’da başladığı Teknik direktörlük kariyerini 20 yıldır süper ligde başarıyla sürdüren bir teknik adam.
Pro_lisans sahibi ve süper ligde yüzlerce maça takımlarının başında çıkmış.

Ama Ersun Yanal Gitsin bilmiy..

Bunu yazana söyleyene bakıyorsunuz.
Konu ne olursa olsun birinin uzmanlığını ölçmek için sizin de o konuda uzman olmanız gerekmez mi?
Hayatında hiçbir sportif eğitimi, faaliyeti ve başarısı olmayanların, futbol ya da başka herhangi bir  yöneticilik faaliyeti olmayanların ya da yönettikleri kulüp, kurum, gazete, tv, haber sitelerinde bile  başarıları bulunmayanların hangi yeterlilikle ve neden asıp kestiklerini, yönetim ve teknik kadroyu beğenmeyip akıl verdiklerini lütfen düşünün.

Buna hakları var mı?
Teknik direktörlüğü değerlendirecek yorumcunun mesleki birikimi olması gerekmez mi?
Şu veya bu nedenle yazacak bir köşe konuşacak bir kamera bulmak bu konuda yeterli mi?

Adam öyle yetenekli ki; herhangi bir teknik direktörün yıllarca eğitim alıp, çalışıp elde ettiği bilgiye sahip olması için tek bir şey yetiyor?
Basın tribününde maç seyretmek.

Ne yetenek değil mi, Sadece basın tribününde haftada bir maç seyrederek Ersun Yanal’ın kapasitesini ölçebiliyor.
İyi ki beyin ameliyatlarında basın tribünü yok.

Trabzonsporlular;

Şurası kesin ki Trabzonspor bu durumda ise yönetimi de birçok konuda hata yapmıştırlar ve yapmaya da devam edecekler. Trabzonspor bu kadar kötü oynuyorsa Teknik ekibi de hatalıdır.
Belki birçok konuda onlarla aynı fikirde olmayacağız ama lütfen sağduyulu olalım.
Farklı düşünsek de karşımızdaki insanların bilgi ve deneyimlerine saygı duyalım.

Başarısız olmak başkadır, Bilgisiz, yetersiz olmak başkadır.

Bu gün görevde olan yönetim ve teknik ekip Trabzonspor’u bu durumdan çıkarabilecek en iyi ekip olmayabilir ama en iyilerden biridir.
Bu aşamada yönetimi ve teknik direktörü zayıflatmak çare değildir.
Bunu en acımasızca eleştirenler de bunu biliyorlar.
Öyleyse bu acımasızca yorumları, aşağılamaları yapanların amacı ne

İşte asıl sorunumuz bu.

Trabzonspor’da bir şeyleri düzeltmeye herkes aşkasına kusur bulmaktan değil kendini sorgulamaktan başlamalıdır.