İşlerin yolunda gitmediği iki takımın; Trabzonspor ve Fenerbahçe’nin başkanları basının karşısına çıktı. İkisi de bugüne dek bilinenlerden farklı bir şey söylemediler.
Muharrem Usta her basın toplantısında olduğu gibi ekonomik sorunları yine ve yeniden anlattı. Dün de aynı şeyleri anlatmıştı, önceki gün de.
Seçilene kadar umut dağıtan Usta, seçildikten sonra umutsuzluk saçıyor. UEFA tehdidi ile hatalarını örtmeye çalışıyor.
Sayın Usta seçildikten sonra Trabzonspor’un zararını azaltmış.
Nasıl azaltmış.
İHO’dan kalan para eden futbolcuları satmış.
Başka?
Gelirleri mi arttırmış?
Hayır. Tam tersi azaltmış.
Bir önceki yazımda yazdım. Saha sonuçlarındaki başarısızlıklar nedeniyle yayın gelirlerinden büyük kaybı var Trabzonspor’un.
Eski para ile ortalama 30 trilyon.
Gelelim asıl meseleye;
Başkanın umudu Trabzonspor’un UEFA’dan alacağı cezada.
Her fırsatta ceza almayacağımızı umuyorum diyor ama asıl istediği ve beklediği UEFA’dan Trabzonspor’a transfer yasağı gelmesi.
Başkan açık açık söyleyemiyor ama konuşmasının satır aralarından bunu anlamak mümkün.
Doğrusunu isterseniz bence de Trabzonspor’un tek kurtuluşu UEFA’nın vereceği transfer yasağı cezasıdır.
Neden mi?
Trabzonspor’un bu denli borçlanmasının en büyük hatta belki de tek sebebi yanlış transferler değil midir?
Yanlış Transfer sadece İHO dönemine ait değil belki de son 30 yılda her dönemin sorunudur.
Sorunu her kes biliyor ve söylüyor, öyleyse neden çözülemiyor?
Çünkü her dönemde yönetimler taraftar baskısı ile sorunları unutturmak adına transfere başvuruyorlar.
Sayın Usta da büyük vaatlerle seçildi.
Usta Lucescu gelecek, şampiyonluk hedefi ile kadro kurulacak söylemleri ile seçime girmiş ve taraftara 50. yılda şampiyonluk sözü vermiştir.
Diğer yandan da UEFA’ya borçlu Trabzonspor’u kar eden Trabzonspor haline getirme sözünü vermiştir.
Başkan Usta’nın İki kulvarda verdiği sözleri yerine getirmesi imkansız görünüyor.
Evet gelirlerimiz mutlaka artacaktır. Ancak yetmez, gerekli rakamlara çıkması imkansız.
Ne yapsın Usta.
Taraftara verdiği sözü tutsa UEFA’ya verdiği taahhüdü yerine getirmesine imkan yok.
UEFA’nın istediğini yapsa bu defa taraftara verdiği sözler ne olacak.
Tam da burada UEFA’dan gelecek transfer yasağı ya da kısıtlaması Trabzonspor yönetimi için piyango gibi olur.
Başkan taraftara verdiği sözleri tutamamış durumuna düşmekten kurtulur. Çünkü UEFA transferi kısıtlamış ya da yasaklamıştır. Taraftar baskısı da ortadan kalkar.
Transfer yoksa Lucescuvari kariyerli bir teknik direktörle da anlaşmanız mümkün değildir. Sezona pahalı yabancı bir teknik direktörle değil de idealist bir yerli ya da isimsiz bir yabancı ile başlanır.
26 kişi olan mevcut kadroda düşünülmeyen veya piyasası olan oyuncular gönderilir.
Kiralıklar döner. Altyapı şans bulur.
Yasak değil kısıtlama gelirse izin verilen miktarı aşmayan düşük fiyata ümit vaad eden birkaç transfer yapılır.
Önümüzdeki yıl da çile senesi olur.
Ama daha sonraki yıllar için belki umudumuz olur.
Açıkca söyleyemese de;
Usta’nın kurtuluş umudu UEFA’dan alınacak cezada.
Bu nedenle yönetim belki de Trabzonspor'un transfer kısıtlaması cezası alması için çaba gösteriyordur.
Kabul edelim ki eğer durum başkan Usta'nın her fırsatta anlattığı kadar kötü ise Trabzonspor için de en hayırlısı budur.
