Av.Günfer Erkuloğlu

Av.Günfer Erkuloğlu

Biri Beni İzliyor

Geçen yaz, yine erkenden uyanmışım.
Biraz yürüyüşten sonra denize girmek için kumsala indim.
Nahoş bir manzarayla keyfim kaçtı.

Kıyıda birkaç karga ölü bir yunus balığı yavrusu etrafında geziniyordu.
Müdahale edip kuşları kovalayıp balığı inceledim, ölü olduğundan emin olmak istedim. Evet ölmüştü.
Site görevlilerini çağırıp çocuklar uyanmadan balığı alıp atmalarını söyledim.

Buraya kadar her şey yolunda.

Onlar gittikten sonra aktiviteme devam etmek üzere denize yöneldim.
Yöneldim derken, henüz dizlerimin hizasında içimi bir ürperti kapladı.
Bir şeyin beni izlediği hissine kapılıp olduğum yere çakıldım.

Bu ürpertinin sebebi ölü yunusun annesi olabilir miydi?
Yavrusunu dal parçası yardımı ile dürterek hayat belirtisi aradığımı, devamla görevlilere derdest ettirip attırdığımı görmüş müydü?

Belki de acısını benden çıkaracaktı.
Ben Karadeniz’in kara sularında sabahın körü avı  olarak tek başıma yüzerken, gelip bana günümü gösterecekti.

Konuşmaya karar verdim.

Yüksek sesle, denize doğru belirsiz bir noktada  anne yunusa, yavrusuna benim zarar vermediğimi, onu ölü bulduğumu, oradan aldırtmak zorunda kaldığımı sakin fakat ikna edici bir ses tonuyla anlatırken arkamda bir haykırış beni yerimden yarım metre zıplattı; "Ne oluyor  Günfer, sabahın bu saati tüm sesin yankılanıyor" dedi eşim.

Önceki senelerde öğrenmişliğimiz var; deniz tarafından gelen ses kıyılara doğru çok net olarak taşınıyor. Nasıl mı?;

Bir hafta sonu eşimle bahçede çalışıyoruz.
Deniz kenarında yürüyen komşularımız bize bakarak; "Yav bunlar karı koca rahatsız, hafta sonu uzanıp dinlenmiyor bahçede amele gibi çalışıyorlar.."demişler biz bu cümleyi tüm vurgusuyla net olarak duymuştuk.
Tecrübeyle sabit. Deniz sesi taşıyor.

İşte eşim de böylece benim anne yunusla yaptığım tüm konuşmayı duymuştu.

"Hadi canım hadi, yüzeceksen yüz yoksa rahat bırak balığı denizi börtü böceği.
Sabah sabah seni dinlemek zorunda değiller." Dedi.

Korktum, birkaç gün denize giremedim.
Sonrasında, elbette bir balık tarafından öldürülme korkum deniz tutkuma yenik düştü.

Fakat hiç bir kabahatim olmamasına rağmen vicdanım, o gün beni muhasebe yapmaya itmişti.

Yaşamım boyunca hep böyle oldu.
Yaptıklarıma, yaşadıklarıma oldu bitti diye bakmadım.
Hep değerlendirme yapmaya, ders çıkarmaya devam ettim.

Bazen karşıma çıkan ve dünya yanlışı yapıp, onlarca gönül kırıp yaşananlara geçti  bitti diye bakanlara pek bir şaşıyorum.

Hareket ederken, kararlar alırken izlendiğim hissi, sadece beni mi bırakmaz.

Arkadaş, o büyük göz var ya büyük göz.. Bilmem farkında mısınız..?

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.