İnsanoğlu dünyayı sarsan korona virüs karşısında çaresiz.
Salgın öylesine hızlı yayılıyor ki akıl-almaz vahim bir durum var.
Bilim insanlarının eli kolu-bağlı.
Ne aşı var ne ilaç.
Keşke daha güzel daha umutlu şeyler yazabilsem.
Ama bir gerçek var ki bu korona belası hepimizi alt-üst edecek gözüküyor.
Eğer bu işin şakası olmadığının farkına varmazsak tablo daha da ağırlaşacak.
Önlemler-uyarılar ve tedbirler noktasında ülke olarak çok başarılı bir sınav vermiyoruz.
Oysa başta “evde kal” çağrısına uysak belki de Türkiye olarak diğer ülkeler kadar ağır yaralar almayız.
İnanın hayattan kopuk kendini sevmeyen ve barışık yaşamayan binlerce insanın umurunda değil virüs.
“Bize bir şey olmaz” mantığını delikanlılıktan sayan o kadar aptal ve salak var ki aramızda.
Ne desen ne yapsan ne yazsan ne konuşsan boş..
Onun için hep derim ki Allah’ım bizi vicdanlı-merhametli-kendini seven, sevgi ve saygı bilen insanlarla buluştur onlarla yaşama hakkı ver.
Geçenlerde yolda tüküren bir gence “böyle yapma olmuyor” dedim neredeyse kafamıza silah dayıyordu.
Hangi ara bu kadar öfkeli-sevimsiz ve kinci olduk aklım almıyor.
Dünya salgın noktasında diz çökmüş ölüm vakaları neredeyse bir milyona dayanmış biz hala neyin peşindeyiz anlamış değilim.
Bari şu zamanda “azcık insan” olmayı deneyelim.
Bari şu zamanda “yardımlaşma-dayanışma ve paylaşma” yoluna gidelim.
Hayat bu kadar kötü değil.
Aramızda çok ama çok güzel insanlar var.
Doğanın, denizin, yeşilinin, tarihin keyfini çıkarmak varken nedir bu gerginliğimiz..
Tamam evde kaldık, zor günler geçiyoruz..
Ama bitecek merak etmeyin çok uzun sürmeyecek.
Yeniden bir-birimize kavuşacak, dost sohbetlerine devam edecek, çaylarımızı yudumlayacağız.
Parklar yine dolacak.
Mangalımızı yapacak top oynayacak balık tutacağız..
Merak etmeyin sokaklar yine cıvıl-cıvıl olacak.
Lütfen biraz daha sabır ve biraz daha anlayış.
Zorunlu olmadıkça evden çıkmaya, sosyal mesafeyi korumaya devam.
İnsanlığımızı elden de bırakmayalım.
Bu zor günlerde işinden-aşından-ekmeğinden olan ne yazık ki binlerce insan var.
Bazı yüzsüz-onursuzlar bu süreci fırsat bilerek işten çıkarmaya devam ediyor.
Oysa işten çıkarmalar yasaklanmalı, küçük esnaf desteklenmeli, çalışanlara ücretli izin verilmeli ve işsizler içinde işsizlik maaşı ödenmeli.
Zor durumda olanların en temel ihtiyaçları olan su-elektrik ve doğal gaz faturaları devlet tarafından karşılanmalı.
Yoksullar asla unutulmamalı.
Vefayı hepimiz eşit paylaşmalıyız.
Devlet ve özel sektör üzerine ne düşüyorsa yapmalı..
Halkımızda “vatandaş” olmanın bilinci ile hareket etmeli.
Bugünler-gelir geçer.
Kim bugünleri kendi menfaatlerine-egolarına ve çıkarlarına uygun hale getirip fırsatçılık yapıyorsa Allah bin-belasını versin.
Kim böyle zamanda kim ekmeğini paylaşmıyorsa bilin ki ondan hiç-bir şey olmaz.
Kendimizi kandırmayalım.
Kul hakkı yemeyen şerefi ve onuru ile yaşayan kim varsa hepsi başımızın tacıdır.
Yine diyorum..
Bugünler geçecek.
Cephede savaşan sağlık çalışanlarımızı, güvenlik güçlerimizi, vefa timlerimizi asla unutmayacağız.
Mütevazi-samimi-baba adam Sağlık Bakanımızı hiç unutmayacağız.
Elini taşın altına sokan kim varsa yüreği ile mücadele eden isimsiz kahramanları asla unutmayacağız.
