Diğer
Gençlerbirliği-Trabzonspor
Bir kulüp başkanı üçüncü golden sonra stadı terkediyorsa, bu kulüpte ciddi sıkıntılar var demektir.
Bu, başkanın takımına güven duygusunun olmadığnı göstermektedir.
Bu, başkanın hocasına güven eksikliğini göstermektedir.
Sonuç ne olursa olsun başkanlar taraftarlar gibi tepki koyamazlar.
Onlar icranın başında olan kişiler olarak kaçmak, terketmek değil, maç sonuna kadar kalıp gerekirse takım otobüsüyle tesislere kadar giderek futbolculara ve teknik kadroya olan güvenini göstermelidir.
ğer maçtan kaçıyorsa, stadı terkediyorsa, orada güven duygusunun uyuşmadığı gerçeği var ki, bu durumda da başarının gelmeyeceği açık olarak görülmektedir.
Geçmişte Faruk Özak, Özkan Sümer ve Atay Aktuğ dönemlerinde, alınan kötü sonuçlarda başkanların takım otobüsünün yanında veya ön koltuğunda oturduklarını çok gördük.
Bu durum daha sonraki maçlara başarı olarak yansımaktadır.
Eskişehir maçında, Başkan Sadri Şener’in ve de taraftarların ortaya koyduğu görüntü, gelecek adına hiçte iyi değil.
Sadri Şener’in, asbaşkanına ve yönetimine güvenmediğini çeşitli söylemleriyle göstermiştir.
Eskişehir maçında stadı terketmesi, Şanlıurfa maçına gelmemesi, başta Şenol Güneş olmak üzere takımına olan güven duygusunu da yitirdiğinin işareti olsa gerek.
Bu ortam asla başarı getirmez.
Bu ortamda transfer yapmak da çözüm değil.
Çözüm;
Ya, bu iki isim biraraya gelerek, birbirine güvendiklerini pekiştirci ciddi adımlar atarlar..
Ya da, birbirine güvenmeyen bu iki ismden birinin ayrılmasıdır.
Taraftarın ayıbı..
Taraftarlık sadece iyi günde değil, kötü günde de takımın ve futbolcuların yanında olmaktır.
Ama ne yapıyor Bordo mavili bir grup taraftar.
Sadri Şener’e saldırıyor..
Şenol Güneş’e küfür ediyor.
Kaptan Tolga’ya sövüp sayıyor..
Halil’e yuh çekiyor.
Bu görüntülerin hepsi de Eskişehir maçında yaşandı.
Trabzonspor sanki ilk kez sahasında yeniliyor.
Trabzonspor sanki bu yenilgiyle şampiyonluğu kaybediyor.
Takım olma olgusunun içinde sadece teknik kadro ve futbolcular yoktur.
Taraftar da takımın bir parçasıdır. Onun için on ikinci adam deniyor.
Ama on ikinci adam ayıp ediyor.
Trabzon zor yener..
Sezon başından beri Trabzonspor’un ligin en kötü futbolunu oynadığını sürekli söylüyoruz.
Tesadüfi kazanılan maçlar ve puanlarla bu günlere gelinde. Bu puanlarda kaleciler ve stoperlerin çok büyük katkısı var. Trabzonspor hücum yönü çok zengin futbolculardan kurulu olmasına rağmen, pozisyona girme adına ciddi sıkıntı yaşıyor.
Eskişehir maçında ilk 20 dakikada Bordo mavililer çok iyi oynuyordu.
Ama hiç bir ciddi gol pozisyonu yoktu. Maç boyunca da bu kısırlık devam etti.
Korkarım ki, Gençlerbirliği maçı da aynı oyun anlayışı ile oynanacaktır.
Gençlerbirliği çok organizeli bir takım. Ayağa pas yapıp sahanın her alanını çok iyi kullanıyorlar.
Janko rakip defansı hiç rahatsız etmiyor. Bu oyun anlayışında pozisyon bulması ve gol atması mucizelere bağlı.
Solbek Emerson ciddi hatalar yapıyor. Eskişehir gollerinde onun da payı vardı.
Son dakikada bu iki transferin neden yapıldığını hala anlamış değilim.
Anlayan varsa söylesin.
Şenol hoca Alanzinho’yu neden kazanamıyor. Urfa maçında bile onbirde yok. Son beş dakika girdi. Eğer takasta kullanılacaksa çok yazık olur.
Mevcut yabancıların içinde hücuım zenginliği yaratacak tek futbolcu odur. Yeter ki ona güvenilsin ve de israr edilsin.
Ankara’da Emersonlu, Jankolu, Halilli, Alanzinhosuz kadronun galip gelmesi çok zordur. İnşallah yanılırım. (Tahmin:0)
Galatasaray- Gaziantep(Tahmin:1)
Kaysersipor- Fenerbahçe(Tahmin:0)
Orduspor- Beşiktaş(Tahmin:0)
Akhisar Gençlik- Bursaspor(Tahmin:2)
Antalyaspor- Mersin İdmanyurdu(Tahmin:1)
Eskişehirspor- Kasımpaşa(Tahmin:0)
İstanbul BB- Sivasspor(Tahmin:0)
Karabükspor- Elazığspor (Tahmin:1)