Sahip olduğu ekonomik güç ve ruhunu işgal eden mağruriyetin etkisiyle Trabzonspor'u teslim alabileceğini, koca bir camiayı kendi şahsına mahkûm edebileceğini düşünen Muharrem Usta'nın acil ödemeler, 28 günlük süre ve 1 Milyar TL'lik borç üzerinden yarattığı karanlık atmosfer Trabzonspor camiasını öylesine boğdu ki; günlerdir şehrin tamamında stres hakim.
Ne olacak?... Nasıl olacak?... Kim olacak? Ne olmalı?... Nasıl olmalı?... Kim olmalı?... diye düşünmekten gece uykusuna hasret kalan Trabzonsporlular, bu ruh halinin getirdiği bitkinlik, yılgınlık, ve futbola adapte olamama duygusunu anında günlük hayatına yansıttı.
Öyle ki; yönetimsel başarısızlıklara, antrenör değişiklileri ve kötü futbola rağmen her hafta maçlarını 35 bin dolayında taraftara oynayan takım, bu hafta günün en uygun saatindeki maça bile 2 bin bileti güçlükle satabildi.
Bundan daha net bir mesaj olabilir mi?
Trabzonsporlular kriz, kaos, bilinmezlik değil huzur, heyecan, güven ve keyifli futbol istiyor!
***
Camianın, Malatyaspor maçında sergilediği tepkisel tavrın hemen öncesinde Muharrem Usta'nın gider ayak yarattığı bu sinir bozucu kaotik ortamdan kurtulmak için ''ortak akıl'' toplantısı yapıldı.
Trabzonspor Divan Başkanlığı'nın organize ettiği ve eski başkan, asbaşkan, kurul üyelerinin yanı sıra Büyükşehir ile Ortahisar Belediye Başkanları'nın da katıldığı toplantıda herkes düşüncesini söyledi, saatlerce kulübün ekonomik durumu ve kurtuluş yöntemine dair çözüm önerileri büyük bir tarafsızlık içerisinde tartışıldı.
Herhangi bir isim üzerinde odaklanılmayan toplantı sonrasında Trabzonspor'u bütünleştirecek akillikte, huzur ve güven ortamı yaratabilecek tecrübede, frene basabilecek, deneme - yanılmadan çok birikimini aktarabilecek olgunlukta ve aynı zamanda ekonomik sorunları da aşabilecek siyasi bağlantıları olan bir isim üzerinde uzlaşılması gerektiği yönünde görüş birliğine varıldı.
Her ne kadar ''isim konuşmadık'' dense de, toplantıdaki katılımcıların çoğunun aklında bir tek isim olduğunu düşünüyorum.
Ve bana göre Trabzonspor'da bu emareler bir tek kişiyi gösteriyor; Faruk Özak!
***
Diyeceksiniz ki, ''Peki ya Nuri Albayrak?''
Nuri Albayrak'ın acil nakit ihtiyacını giderme potansiyeli, iş adamı kimliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile okul yıllarına dayanan arkadaşlığı nedeniyle ''tercih edilen'' olarak gündeme gelmesi normaldir.
Hatta Albayrak'ın kendisine yakın çevrelerden gelen ''ailesi izin vermez'', ''ibra meselesi...'' gibi olumsuz mesajlara rağmen süreç içinde ciddi adımlar attığını ve ''tercih eden'' penceresinden hareket ederek Divan Kurulu'ndaki toplantıyı yakından takip ettirdiğini, sonuçlarını titizlikle anlamaya çalıştığını, sonrasında Asbaşkan - ceo olarak düşündüğü Mehmet Atalay'ı Trabzon'a yolladığını ve Atalay'ın da bir dizi görüşmeden sonra Malatyaspor maçına giderek Sadık Albayrak'la birlikte çekildiği fotoğrafı mesaj kaygısı güderek yayınladığını söylemeliyiz.
Nuri Albayrak şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oluru, onayı ve desteğiyle Trabzonspor Başkanlığı için çok ciddi bir adaydır.
Ancak ''ortak akıl'' ve ''aklın yolu'' penceresinden bakıldığında Trabzonspor; Faruk Özak'ı bekliyor, Faruk Özak'ı arıyor ve Faruk Özak'a ihtiyaç duyuyor.
***
Şimdi Trabzonspor'un önünde kısa vadede 3, uzun vadede 19, daha uzun vadede 250 günlük bir süreç var...
Öncelikle Divan Kurulu toplantısından çıkan ''Cumhurbaşkanı'yla görüşme'' kararı büyük bir ciddiyetle uygulanmalı... Tereddütsüz; Trabzonspor, Özak için Erdoğan'a gitmeli, Özak'ta diretmeli, Özak'ın güçlü bir biçimde başkanlık koltuğuna geçmesi için her iki taraf da ikna edilmelidir.
Sonrasında ise tecrübeli ve hayatını futbola, futbol idareciliğine adamış insanların başını çektiği, fikirleri eyleme dönüştürebilecek enerjiye sahip yöneticilerin de tamamlayıcı olduğu kapsayıcı, yerli ve milli bir yönetim oluşmalıdır.
Trabzonspor'un saha içi, saha dışı, kurumsal ve ekonomik olarak sağlıklı bir yapıya kavuşabilmesi için sahip olduğu en zaruri seçenek budur. Trabzonspor camiası bu seçeneği güçlendirmeli, bu seçeneği yaşatmalı, bu seçeneğin olabildiğince verimli çalışabilmesi için uğraşmalıdır.
Trabzonspor artık iflasa giden yolda bir ''önlem yönetimi'' aramıyor...
Ekonomik olarak, kimlik olarak, duruş, aidiyet, bilinç ve sosyokültürel olarak iflastan kurtarma yöntemi arıyor!
- Anasayfa
- Yazar Yazıları
- Hala isim mi düşünüyorsunuz?
Levent Tan
Hala isim mi düşünüyorsunuz?
Yayınlanma:
Güncelleme:
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.